| Oğlunu işe o soktu. Bu kötü bir fikirdi. | Open Subtitles | أقحم ولده في العملية، كانت هذه فكرة سيئة. |
| Belki, Roe, burnunu ya da fotoğraf makinesini yanlış yere soktu. | Open Subtitles | ربما رو قد أقحم أنفه أو كاميرته في المكان الخاطئ |
| Normalde böyle işlere karışmam ve bunların epeyce karışma potansiyeli de mevcuttur. | Open Subtitles | حسناً، في العادة، لن أقحم نفسي وسط هذا النوع من الأمور و... لها إمكانية أن تصبح محرجة بعض الشيء لذا... |
| İyi, sonsuza dek karışmam. | Open Subtitles | حسنا، لن أقحم نفسي خير لكي |
| Neden böyle bir şeye bulaşayım ki? | Open Subtitles | -لمَ قد أقحم نفسي في منتصف الأمر؟ |
| Kendini bir deliğin en dibine sokmuş bir adamsın aklın sana oradan çıkış olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | ،رجل أقحم نفسه داخل حفرة عميقة منطقياً كنت لأقول لك لا مخرج منها |
| Normalde kendimi hiçbir soruşturmanın içine sokmazdım. | Open Subtitles | -شكرًا -لا أقحم نفسي عادةً في تحقيق ما |
| "Amiral, domuzu kılıcı ile iterek onun vajinasına soktu." | Open Subtitles | أقحم العميد سيف لحم الخنزير بداخل قفازها المسحوق؟ |
| Asi oğlum bu sefer başını nasıl bir belaya soktu acaba? | Open Subtitles | ما الذي أقحم ولدي العنيد نفسه فيه؟ |
| Yine başını hangi belaya soktu ? | Open Subtitles | بماذا أقحم نفسه هذه المرّة؟ |
| Kurt'ün DNA'sı adamın evinde çünkü kıçına diş fırçası soktu. | Open Subtitles | والحمض النووي الخاص بـ(كيرت) موجود بجميع أرجاء منزل الضحية لأنّه أقحم فرشاة أسنان بداخل مؤخرته. |
| Emily'nin başını o belaya soktu. | Open Subtitles | لقد أقحم (إيميلي) فيما هي فيه الآن |
| O seviyedeki işlere karışmam. | Open Subtitles | -لم أقحم إلى ذلك المستوى . |
| Karışmamamı istiyorsan ben de sonsuza dek karışmam. | Open Subtitles | فلن أقحم نفسي |
| Neden böyle bir şeye bulaşayım ki? | Open Subtitles | -لمَ قد أقحم نفسي في منتصف الأمر؟ |
| - Neden öyle bir işe bulaşayım? | Open Subtitles | - لماذا أقحم نفسي في ذلك؟ |
| -Neden öyle bir işe bulaşayım? | Open Subtitles | - لماذا أقحم نفسي في ذلك؟ |
| Kardeşine yardım etmek için kendisini bir yem olarak soruşturmaya sokmuş olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون قد أقحم نفسه في القضية كطُعم ليساعد أخاه |
| "İçine sokmazdım" dedi. | Open Subtitles | -قالت "أقحم نفسي " |