| Bana bak, benimle Oyun oynama. Elizabeth'le benim hakkımda bu kadar şeyi nasıl biliyorsun? | Open Subtitles | دون أن تمارسي ألاعيب كيف تعرفين الكثير عني وعنها ؟ |
| Son zamanlarda fazla endişeliyim. Oyun oynayacak yeterli zamanım olmadı. | Open Subtitles | أنا مؤخراً مشتتة قليلاً, لم يكن لدى وقت كى ألعب ألاعيب |
| Pazar günü 6'da geri getiririm. Başka Oyun oynama. | Open Subtitles | و سأعيدها ثانيةً يوم الأحد الساعة 6 لا تقومي بأي ألاعيب |
| Bazıları küçük oyunlar oynarlar. | Open Subtitles | على البعض أن يلعبوا ألاعيب صغيرة فالعب لعبتك |
| Kadınlar. Sen de tıpkı diğerleri gibisin. Akıl oyunları oynuyorsun. | Open Subtitles | نساء , كالباقيات , ألاعيب ذهنية أنت تشعر بالنشوة لذلك |
| Işığı aç, Charlie. Yemeğimi yiyene kadar seks oyunu yok. | Open Subtitles | اشعل الأضواء ياتشارلي لا ألاعيب جنسيه قبل الاكل |
| Artık senden de saçma sapan oyunlarından da bıktım. | Open Subtitles | هل تعلم ماذا؟ لقد نلت كفايتي من ألاعيب رأسك القذرة |
| Söyle ya da söyleme ama Oyun oynamayı kes. | Open Subtitles | إمّا أن تخبرني أو لا، لكن لا تلعب ألاعيب |
| Oyun filan yok yoldaş. Bir şüpheliyi gözaltına alıyordum sadece. | Open Subtitles | لا توجد ألاعيب يا رفيق كنت أوصل متهم للحجز |
| - Oyun falan oynamıyorum. Koca adamsın, kendi seçimlerini yapabilirsin. | Open Subtitles | ليس لدي ألاعيب.أنت شخص بالغ ويمكنك القيام بما تريده |
| Benimle Oyun oynama, başka sürpriz istemiyorum. | Open Subtitles | لا تلعب أية ألاعيب معي لا أريد مزيد من المفاجئات |
| Oyun oynamıyorum. O dün gece yakalandı.; | Open Subtitles | أنا لا ألعب أية ألاعيب لقد حجزه الليلة الفائتة |
| Oyun oynama! Burada zulalandığını biliyorum. | Open Subtitles | بدون ألاعيب أعلم أنك خبأتها هنا |
| Sakın benimle Oyun oynamaya kalkma. | Open Subtitles | " لا تلعب معي ألاعيب الغزلان الجبلية " الرنة |
| Adam sadece Oyun oynuyor. | Open Subtitles | جدياً , الشاب يمارس ألاعيب عقلية |
| Oyun falan çevirdiği yok. | Open Subtitles | لم يتحدّث عن ممارسة أيّة ألاعيب |
| Gitmeye veya benimle Oyun... - Tabi. | Open Subtitles | إن حاولت أن تغادر أو تلعب أي ألاعيب |
| Bazı insanlar, küçük oyunlar oynamak zorundadır. Sizde kendi oyununuzu oynuyorsunuz. | Open Subtitles | على البعض أن يلعبوا ألاعيب صغيرة فالعب لعبتك |
| Aslında ciddi oyunlar bunlar. Neden her şeye isim bulmalıyız? | Open Subtitles | إنني أقوم بالإثنين، ألاعيب جادة لماذا تعقدّين الأمر؟ |
| Revolution 02x04 Vatanseverlik oyunları | Open Subtitles | الإنقلاب م2 ح4 الحلقة بعنوان : ألاعيب الوطنيين |
| Erkeklerin iktidar oyunları, bir seçimle el ele gelir. | Open Subtitles | ألاعيب السلطة التي يمارسها الرجال ترافق الانتخابات جنباً إلى جنب. |
| Seninle kedi fare oyunu oynamıyorum diye beni görmezden gelme. | Open Subtitles | لا تتجاهليني لأنني رفضت مشاركتك في ألاعيب الاستدراج. |
| Bu olay da klasik akıl oyunlarından bir Doktor. | Open Subtitles | هذه ألاعيب عقلية كلاسيكية، أيتها الطبيبة. |