| Üzgünüm. Sizi temin ederim, o bizim için bir tehdittir. | Open Subtitles | أعتذر ، أنا أؤكد لك إنه لا يشكل خطراً علينا |
| Seni temin ederim, Morning ile aramızda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنا أؤكد لك ..ليس هناك شئ يدور بيني وبين مورنينق |
| Ben teröristlerin ve suçluların olduğunu size temin ederim. | TED | أنا أؤكد لكم أن الإرهابيين والمجرمين يقومون بذلك الآن. |
| Sizi temin ederim bunda öyle esrarengiz bir durum yok. | Open Subtitles | أنا أؤكد لك أن الأمر ليس غامضا على الإطلاق |
| Dün geceki olayla ilgiliyse benim kampımdan kaynaklanmadığını size garanti ederim. | Open Subtitles | إذا كانت هذه عن الحادث الليلة الماضية، أنا أؤكد لكم أنه لم يأت من مخيم بلدي. |
| Rehber öğretmenleri olarak, Bunu garanti ederim. | Open Subtitles | {\3cHFFFFFF\bord9}{\1cH0A69AC\3cHFFFFFF\b1\}كمشرف صفهم أنا أؤكد ذلك |
| Seni temin ederim, bu kalenin sahibinin kim olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا أؤكد أنني لا أعرف من يملك هذه القلعة |
| Bernard bir asansörde ıslık çalmaz, seni temin ederim. | Open Subtitles | إن برنارد لا يصفر في المصعد أنا أؤكد لك ذلك |
| Sizi temin ederim bayım, doğru dükkandayım. | Open Subtitles | أنا أؤكد لك يا سيدي أنني في المكان الصحيح |
| Aya gitmenin sıradan bir şeyi yok sizi temin ederim. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكم أن الطيران للقمر ليس شيئا روتينيا. |
| - Sizi temin ederim, bunu iyice araştıracağız ve biri daha ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | والأن أنا أؤكد لك أننا سنعمل في هذا الاتجاه وسنصل لما نريد |
| Sizi temin ederim suçlunuzu yakında şey gibi köşeye sıkıştıracağım... | Open Subtitles | أنا أؤكد لك أيها المفتش قريباً سأقبض على المجرم |
| Burada gördüğün teknolojinin oldukça benzerini göreceğini sana garanti ederim, ki ben buna 1967 modası diyorum. | Open Subtitles | أنا أؤكد لك أنك سترى إلى حد كبير نفس التكنولوجيا التي تبحث فيها اليوم والتي أدعوها عتيقة خلال عام 1967 - نعم ، نعم- |
| Firmamın elinden geleni yaptığını size garanti ederim ancak karşı karşıya olduğumuz dava, gerçekten kurşun geçirmez gibi. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكم شركتي فعل كل ما يمكن أن... لكن القضية ضدك كان، بكل بساطة، من الرصاص. |
| Size, Ross Dixon'ı müvekkilimin yaralamadığını garanti ederim. | Open Subtitles | أنا أؤكد لكَ أن عميلتي لم تضرب (روس ديكسون) للموت |