Sen sadece şişman, kendini beğenmiş, kötü huylu, zalimin birisin. | Open Subtitles | أنت مجرد إنسانة مغرورة وسمينة ورديئة المزاج، ظالمة عجوزة |
Burada benim sözümün geçtigini unutuyorsun. Sen sadece bir araçsin. | Open Subtitles | يبدو أنك لا تستوعب أمراً هاماً أنا المسئول هنا و أنت مجرد أداة. |
Haydi. Sen sadece bir analizcisin. Kafasından geçenleri nasıl okursun? | Open Subtitles | بربك, أنت مجرد محلل كيف يمكنك قراءة عقله ؟ |
Sen bir malsın, feda edilebilir bir malsın, ve işin yapılması için seni kullandım. | Open Subtitles | أنت مجرد أله لا قيمة لها قابلة للاستهلاك و قد استخدمتك لانجاز مهمة هل فهمت ؟ |
Sen eskiden uçabilen bir pisliktin, şimdi Sadece bir pisliksin. | Open Subtitles | أنت تستخدم ليكون الأحمق قد الطاير، الآن أنت مجرد الأحمق. |
Olmaz, Sen daha çocuksun. Ne anlarsın ki? | Open Subtitles | أنت مجرد طفل ماذا تعرف عن ذلك ؟ |
Olamaz. Yalancının tekisin. Sana inanmıyorum. | Open Subtitles | لا محالة ، أنت مجرد كذاب لا أستطيع أن أصدقك |
Sen mesih değilsin. Sen sadece haftanın filmisin. Çok boktan bir tişörtsün. | Open Subtitles | أنـت لـسـت المسـيـح المُـنـتَـظـر أنت مجرد فيلم الأسبوع |
Sen sadece bir çocuksun, ve o da, bir, akıl hastası. | Open Subtitles | أنت مجرد طفلة، وهو، شخص ليس على ما يرام. |
- Sen sadece güce tapan iki yüzlü bir adamsın. - Burada tek geçerli şey güçtür. | Open Subtitles | أنت مجرد أحمق آخر متعطش للسلطة العملة الوحيدة فى هذا البلد هى السلطة |
İnsanlar rüya görür. Hatta köpekler de görür ama sen değil. Sen sadece bir makinasın. | Open Subtitles | البشر يحلمون حتى الكلاب تحلم ولكن ليس أنت، أنت مجرد آله |
Hayır, Sen sadece emirleri uyguluyorsun. | Open Subtitles | لا، لا، أنت مجرد حيوان أليف ينفّذ ما يُطلب منه |
Hayır, Sen sadece emirleri uyguluyorsun. | Open Subtitles | لا، لا، أنت مجرد حيوان أليف ينفّذ ما يُطلب منه |
Dur tahmin edeyim Sen sadece dağılmış bir ailenin çalışkan çocuğusun diğerlerinin senin yaşadıklarını yaşamaması için çalışıyorsun. | Open Subtitles | دعني أحزر, أنت مجرد طفل عامل بجهد نتيجة عائلة محطمة محاولاً إنقاذ الآخرين من الآلم الذي مرت به قبلاً |
Oylama yok. Sen sadece bir otlakçısın ve onu da bir gecelik bir ilişki için bar... | Open Subtitles | أنت مجرد عالة و هي مجرد فتاة لإقامة علاقة جئت بها من حانة |
Bak, söylediğin şeye bağlı kal. Tanrı aşkına, Sen bir sekretersin. | Open Subtitles | التزمي بم تعرفينه أنت مجرد سكرتيرة بحق الرب |
Sen bir hainsin. | Open Subtitles | أنت مجرد خائن واشى أرخص شيء على تلك الأرض |
Elbette, bu yüzden Sen bir habercisin, ve ben Fars prenslerinden biriyim. | Open Subtitles | ,بالطبع لهذا أنت مجرد ساعى وأنا أمير فارس |
Bu işe yaramaz. Sen daha çocuksun. | Open Subtitles | هذا الأمر لن يفلح أنت مجرد طفل |
Niyetim bu değildi. Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekisin. | Open Subtitles | أنت مجرد فتي غبي يعيش في حطام قديم لسيارة |
Sen yalnızca memurlarımdan birinin vurulmasına neden olan bir keşsin. | Open Subtitles | أنت مجرد مدمن قد تسبب بإصابة أحد رجالي .. |
Ben kahvaltıda ceset yerim, evlat. Ve Sen de benim için Sadece bir tabak omletsin. | Open Subtitles | أنا أَتناولُ المَوتى على الفطورِ، يا بنى، و أنت مجرد صحن آخر مِنْ لحمِ الخنزير والبيضِ |