| Bu ciddi. Senin Albay Ryan ile birlikte olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | انها جدية انه يعتقد أنك مع الكولونيل راين |
| şüpheli ile birlikte olduğunu mu söylemek istiyorsun? | Open Subtitles | أتخبرني أنك مع المشتبه به الاَن؟ |
| Sonra Brooklyn ile birlikte olduğunu fark ettiğimde... | Open Subtitles | ومن ثم علمت أنك مع (بروكلين) و أنا |
| Jack, Curtis'le olduğunu biliyorum ve rahat konuşamayacağını varsayıyorum. | Open Subtitles | جاك) أعرف أنك مع (كيرتس)، لذا أفترض) أنه لا يمكنك الكلام بحرية |
| Jack'le olduğunu biliyorum, kusura bakma. | Open Subtitles | أسفة أعرف أنك مع (جاك) |
| Siobhan Sadler ile birlikte olduğunu söyle. | Open Subtitles | فقط... أخبرهم أنك مع (سيوبهان سادلر). |
| Siobhan Sadler ile birlikte olduğunu söyle. | Open Subtitles | فقط... أخبرهم أنك مع (سيوبهان سادلر). |
| NYPD ile birlikte olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | (قلت أنك مع قسم شرطة (نيويورك |