| Bir de yataktakilere karsi nasil oldugunu görmelisin, çok vahsi oldugunu duydum. | Open Subtitles | يجب أن تري أساليبه في الفراش فهي شنيعة على حسب ما سمعت |
| Erkek olursa, bunu rahatlama olarak görmelisin hayal kırıklığı olarak değil. | Open Subtitles | إذا كان ولداً، يجب أن تري الأمر كتحرير ليس كخيبة أمل |
| O koca öküzü nehir kenarında bir görmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن تري ذلك الثور الكبير بجانب النهر |
| Benle nasıl konuştuklarını görmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب عليكِ أن تري الطريقة التي تحدثوا بها إليّ |
| Babanın, hayatını bağışlamam için nasıI yalvardığını görecektin. | Open Subtitles | كان لا بد أن تري الطريقة التي كان أباك يتوسل فيها من أجل حياته. هذا غير مفيد. |
| Evet, bir de cinsel organlarını görmelisin. görmek ister misin? | Open Subtitles | يجب أن تري أعضاءه التناسلية، أتودين رؤيتها؟ |
| O küçük p.çleri görmelisiniz. Bütün gün çığlık atıp birbirlerini yumruklarlar. | Open Subtitles | يجب أن تري هؤلاء الأوغاد يصرخون و يضربون بعضهم طوال اليوم |
| Sadece baş parmağımla... neler yapabileceğimi görmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تري ما يمكنني فعله بواسطة إبخامي |
| Ama yapman gerekeni yapmadan önce onların çekirdeklerini görmelisin içlerindeki gerçekleri. | Open Subtitles | ولكن قبل أن تتمكنِ من القيام بذالك عليكِ فعل أشياء أولاً عليكِ أن تري جوهر ما يفعلونه أي الحقيقة من الداخل |
| Calıstım anne ama okulda bana ş ş nasıl davrandığını görmelisin. | Open Subtitles | حاولت, لكن ياأماه, يجب أن تري كيف تعاملني في المدرسة |
| Bulutlarin az oldugu bir yere. Dagin tepesine. Gün isiginda nasil göründügümü görmelisin. | Open Subtitles | سنصعد الجبل , بعيداً عن ظلال الغيوم يجب أن تري كيف أبدو في نور الشمس |
| Karargahlarını görmeliydin. İneklerin doğal yaşam alanı gibiydi. | Open Subtitles | كان عليكِ أن تري مقرهم الرئيسي لقد كان مثل المغفل بطبيعته |
| Beni görmeliydin. Labut gibi devrildiler. | Open Subtitles | كان يجب أن تري هذا لقد كانوا يتساقطون مثل زجاجات البولينج |
| Hayır. Ama yüzündeki ifadeyi görmeliydin. | Open Subtitles | لا، لكن كان يجب أن تري النظرة التي على وجهه |
| Yüzünü görecektin. Onun için çok üzüldüm. | Open Subtitles | كان لوحده عليك أن تري وجهه لقد شعرت بالحزن عليه |
| Ve bazı şeyler açıklanamaz. Gerçek bir sihir görmek ister misin? | Open Subtitles | . و بعض الأشياء غير متوقعة تريدين أن تري بعض السحر الحقيقي ؟ |
| Dış avluyu görmelisiniz, inanılmaz. | Open Subtitles | يجب أن تري الساحة الخارجية للسجن إنها رائعة. |
| Gözlerinde doğmamış çocuklarını görürsün. | Open Subtitles | أن تري أطفالك الذين لم ...يولدوا بعد في عينيها |
| Sen de görüyorsun. Beni adının Rohit olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | تستطيع أن تري بنفسك لقد جعلني أصدق أن إسمه روهيت طوال هذه المدة |
| Hava açıkken arka bahçeyi görebilirsin. Haydi. | Open Subtitles | أجل ، عندما يكون النهار صافياً يمكنك أن تري الخلفية |
| Kendi yansımanı bile göremiyorsun. | Open Subtitles | لم تعودي قادرة أن تري إنعكاس صورتك فى الماء |
| Kadının boğazı kesilirken, soluk borusunun enine kesitinin tam bir görüntüsünü görebiliyorsun. | Open Subtitles | فبينما يشق عنق المرأة يمكنك أن تري مقطع عرضي كامل للقصبة الهوائية |
| Söylediğim gibi mekiklerin gittiğini açıkça görebilirsiniz. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تري المكوكين خاصتى بسهولة تم إطلاقهم ، بالضبط كما قلت |
| İçimde ne olduğunu görmek istiyorsan iyi bir özür olmalı. | Open Subtitles | من الافضل أن تكون جيداً إذا أردت أن تري ما تحتها |