"أن حياتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hayatının
        
    • hayatın
        
    • hayatınız
        
    Bak Hayatının basit bir Japon filmi gibi olduğuna bahse girerim. Open Subtitles أتعرف أنا أعتقد أن حياتك ما هي إلا كالفيلم الياباني القصير
    Hayatının yönü olmadığı konusunda ne kadar tartıştıysam da her zaman gurur duyardı. Open Subtitles لايهم كم جادلتها على أن حياتك من غير هدف كانت دائماً فخورة بك
    Bunu görseydin, senin Hayatının da içine edildiğini anlardın. Open Subtitles إذا أمكنك أن ترى الأمر على هذا النحو سترين أن حياتك توترت أيضا
    hayatın ne kadar saçmaysa, şu anda o kadar insan da hayatında. Open Subtitles ربما تظنين أن حياتك تافهة لكن الآن هناك أناس، في هذه اللحظة
    Biliyor musun Donnie umarım hayatın gerçekten film şeridi gibi gözünün önünden geçer. Open Subtitles اتعلم دوني أمل حقاً أن تكون حقيقة أن حياتك تمر قبالتك قبل موتك
    Doğru mu? Gördüğüm kadarıyla, vurdumduymaz küçük hayatın rüzgarda mahvolmaya terk edilmiş. Open Subtitles فمما رأيت عرفت أن حياتك . المرحة السعيدة لا تترك وراءها سوى الخراب
    Fark ediyorsun ki tüm hayatınız, sevginiz, nefretiniz, hatıralarınız, acılarınız hepsi aynı şeydi. Open Subtitles أدركت أن حياتك كلها ما تعرفه كله .. وما تحبه كله ..
    Bir gün Hayatının farklı olması gerektiğini fark edersin. Open Subtitles وفي يوم ما تستيقذي .. وتدركي .. أن حياتك يجب أن تكون مختلفة
    - Hayatının kendi ellerinde olmadığını anladığın ne kadar çok zaman oluyor. Open Subtitles أرى مدى افتقادك لها أحيانا تدرك كم أن حياتك ليست في يدك ماذا ستفعل؟
    Hayatının farklı olması gerektiğini düşünür müsün hiç? Open Subtitles هل شعرت يوماً أن حياتك يفترض أن تكون مختلفة ؟
    Ölürken tüm Hayatının gözünün önünden geçtiğini söylerler. Open Subtitles يقولون أن حياتك كلها تمر أمامك عندما تقترب من الموت
    El Paso'daki Hayatının yürüyeceğine gerçekten inanıyor muydun? Open Subtitles هل كنت تعتقدين أن حياتك فى إلباسو كانت ستنجح ؟
    Ben gelmeseydim Hayatının nasıl da farklı olmuş olacağını. Open Subtitles و كيف أن حياتك تلك كانت لتتغير تماماً لو لم أظهر بها
    Ölürsem Hayatının sona ereceğini söylemeni istiyorum. Open Subtitles إذا أنا متّ أتمنى أن أسمع أن حياتك ستنهار
    Nasıl olur da... sanki hayatın mahvolmamış gibi gülümsersin? Open Subtitles كيف لكي أن تبتسمي ثانيةً؟ كما لو أن حياتك لم تنقلب؟
    Ve dürüst olmaya başlıyorsun. Ve normal bir hayatın oluyor. Ve bu, normal olmaktan farklı. Open Subtitles وستعيد وتزيد ، وستقول أن حياتك تغيرت وأنك أصبحت طبيعياً
    Utanç verici bir hayatın olduğunu düşünürken, birden... birileri senin hayatında cesaret verici bir yan buluyor. Open Subtitles عندما تعتقدين أن حياتك بلا قيمة تجدين من يشجعك
    Bak senin hayatın iyiymiş gibi davranacak vaktim yok. Open Subtitles اسمعي، لا وقت لدي لأتظاهر أن حياتك بخير.
    Gördüğüm kadarıyla, vurdumduymaz küçük hayatın rüzgarda mahvolmaya terk edilmiş. Open Subtitles فمما رأيت عرفت أن حياتك . المرحة السعيدة لا تترك وراءها سوى الخراب
    Eminim, hayatın bomboş, hayallerin de gerçekleşmemiş. Open Subtitles أنا متأكدة أن حياتك فارغة .. وأحلامك لم تتحقق
    İşin ucunda hayatınız var. TED تعرف أن حياتك على حافة الخطر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more