"أن يستمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • devam etmeli
        
    • devam etmesini
        
    • devam etmek
        
    • devam etmesi
        
    • böyle devam
        
    • devam edecek
        
    • sürebilir
        
    • devam eder
        
    • dek sürmesi
        
    • şekilde devam
        
    • devam edebilir
        
    Burası tiyatro ve hepimizin bildiği gibi, "Gösteri devam etmeli." Open Subtitles هذا هو المسرح، وجميعنا نعرف أن العرض يجب أن يستمر.
    Hayır. Keşfi yapan yerel bilimcilerin bu işte önemli bir rol üstlenmeye devam etmesini sağlamanızı istiyoruz. Open Subtitles كلاّ ،نحن نطلب أن يستمر العالمان المكتشفان فى تأدية دور فعّال فى الأمر
    Evlenmek ve çocuk sahibi olmak istediğimi bilerek benimle çıkmaya devam etmek onun için etik değilmiş. Open Subtitles أن يستمر في علاقتنا، علماً أنني أريد الزواج
    450 volta kadar devam etmesi mi gerekiyor? Open Subtitles .. هل تخبرني أنه يجب أن يستمر في جميع الأحوال حتي 450 فولت؟
    Bu iş böyle devam edemez. Gündüz vardiyasına geçeceğim. Open Subtitles لا يمكن لهذا الحال أن يستمر سوف أحول دوامي للفترة الصباحية
    Umarım yoganı yapmışsındır. Çünkü bu bir süre devam edecek. Open Subtitles "آمل أنك مارستِ "اليوغا يمكن لهذا أن يستمر بعض الوقت
    Biliyorum o 100% değil, ama... ne derler bilirsin, gösteri devam etmeli. Open Subtitles أعلم أنها ليست بحال جيدة ولكن... كما يقولون, لابد أن يستمر العرض
    Katili bulacağız ama bu arada gösteri devam etmeli. Open Subtitles سوفنجدهذاالقاتل.. ولكن، فيالوقتالحالي.. ذلك العرض يجب أن يستمر
    Gösteri devam etmeli ! Open Subtitles العرض يجب أن يستمر بالفعل، العرض يجب أن يستمر
    Paul ve Denise buluşmanın devam etmesini isterdi. Open Subtitles بول و دينيس لكانوا يودون أن يستمر حفل التجمع
    Şehirdeki korkuya şahit oldu ve bu paniğin devam etmesini istiyor. Open Subtitles لقد كان شاهدا على الخوف الذي بثه بالبلدة و أراد أن يستمر ذلك الذعر
    Konuşmaya devam etmesini istiyorsam, gizli kalması gerekiyor. Open Subtitles وإن أردته أن يستمر في التكلم فيجب أن يظل الأمر سريا
    Bence yaralandıktan sonra hizmet vermeye devam etmek... Open Subtitles اعتقد من أنه شرف له بأنه يريد أن يستمر بالخدمة بهذه الطريقه
    Bir süre sonra, sanırım seksi savcıyla iş becermeye devam etmek istedi. Open Subtitles بعد فترة، أعتقد أن كل ما أراده هو أن يستمر في الالتقاء بتلك المدعية العامة المثيرة
    - Birinin zor soruları sormaya devam etmesi gerekiyor. Open Subtitles لا يوجد أي طريقة محددة لهذا شخصاً ما .. أحدا ما يجب أن يستمر بتوجيه الأسئلة الصعبة
    Bu böyle devam edemez Ray. Ailenle aranda marazi bir bağ var. Marazi! Open Subtitles لا يمكن لهذا أن يستمر لديك ارتباط مرضي بأهلك ، هذا مرضي
    Gün boyunca da düşmeye devam edecek gibi gözüküyor. Open Subtitles ويتوقع أن يستمر بالأنخفاض على مدى هذا اليوم
    Dinle şimdi, bu sonsuza dek sürebilir! - Bir o olduğunu söylüyor, bir o olmadığını. Open Subtitles هذا يمكن أن يستمر إلى الأبد البعض يقول أنها هي ، والبعض يقول أنها ليست كذلك
    Kenarlaşma devam eder, daha küçük daha küçük, sonsuza dek. Open Subtitles التربع يمكن أن يستمر الأصغر فالأصغر إلى اللانهاية
    Aradaki kutsal bağın sonsuza dek sürmesi için evlilik müessesesi asla hafife alınmamalı. Open Subtitles الزواج أبدًا لا يمكن أن يحدث بسهولة للسّندات المقدسة، يحب أن يستمر للأبد
    Hayati değerleri stabil durumda ve bu şekilde devam edeceğini umuyoruz. Open Subtitles علاماته الحيوية لازالت مستقرة، وأملنا أن يستمر ذلك. ولو استمر،
    Onların konuşmalarının bir parçası değilim, bu dünyadaki başka kimse değil ve aralarındaki bu konuşma sonsuza kadar devam edebilir ve etmelidir. TED هما في حديث لست جزء منه، لا أحد في العالم جزء منه، وهو حديث يمكنه ويجب عليه أن يستمر لحياتهما بكاملها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more