| Gail'in evine gidip onu almanı ve gara götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى بيت غايل خذها الى محطة القطار |
| Şimdi, beni dinle, Walter Smith'in evine geri dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن اسمعنى جيداً أريدك أن تعود إلى بيت ولتر سميث |
| Şimdi, beni dinle. Walter Smith'in evine geri gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن اسمعنى جيداً أريدك أن تعود إلى بيت ولتر سميث |
| Bu kız, arkadaşlarının evinde, hayatı boyunca, hakkında işittiği bir adamla tanışır. | Open Subtitles | إلى بيت بعض الأصدقاء. قابلت رجلاً سمعت عنه طوال حياتها. |
| Korku Evi'min adresine iki sandığım var, hemen teslim edilmesini istiyorum. | Open Subtitles | لي صندوقين متوجهين إلى بيت الرعب الذى أملكه وأريد إستلامهم فى الحال |
| Orası yıkılmalı ve sen de taşınmalısın ateş korumalı bir eve. | Open Subtitles | لا بد من تدميره وسيكون عيك الإنتقال إلى بيت مقاوم للحريق |
| Eğer Neil'lere giderseniz, lego oynamayın. | Open Subtitles | إن ذهبت إلى بيت نيل فلا تلعب بلعبة التركيبة الخاصة به |
| Idaho'dan Pete'e kulak verelim. | Open Subtitles | دعنا نذهب إلى بيت من إداهو. |
| Test kitabını hafta sonu bizim göl evine de getirmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | هل ستذهبى إلى بيت البحيرة الخاص بي فى نهاية الإسبوع هكذا ؟ |
| Orange County ofisi, Fuller'ın evine sivil bir ajan gönderecek. | Open Subtitles | سترسل المقاطعة اشخاص للتعقب اكثر عملاء سريون إلى بيت فولير |
| Dostum, büyük annenin evine geri dönebilir miyiz? Tuvalete girmem lazım. | Open Subtitles | هل يمكننا أن نعود إلى بيت جدتك يجب أن أستعمل الحمّام. |
| Eh, bir bayan zıp zıp evine gitmek istiyorsa, gitmeli. | Open Subtitles | حسنا ، إذا أرادت سيدة شابة الذهاب إلى بيت نطاط، |
| Çiçekler yine büyüdüğünde bunu ödünç alıp o herifin evine gidebilirim. | Open Subtitles | ربما يجب علي أن أستعيرها و أتوجه إلى بيت ذلك الشخص |
| Çocukları da alıp Pazar'a kadar ailesinin sahildeki evine gidecek. | Open Subtitles | إنّها ستأخذ الأطفال إلى بيت والديها الشاطئيّ حتى الأحد المقبل. |
| Peseshet nihayet Yaşam evine varınca, rahip-doktor Isesi ile karşılaştı. | TED | عندما وصلت بيسشيت أخيراً إلى بيت الحياة، هرعت إلى الطبيب الكاهن إسيسي. |
| Birkaç gün sonra briç için mumyalardan birinin evine gidiyorduk. | Open Subtitles | لاحقا في أحد الأمسيات، ذهبنا إلى ..بيت أحدتماثيلالشمعلنلعب البريدج. |
| Tamaki, çocukları Iwashiro'ya ailenin evine götür. | Open Subtitles | تاماكي خذي الأطفال إلى بيت عائلتك في ايواشيرو. |
| Bu kız, arkadaşlarının evinde, hayatı boyunca, hakkında işittiği bir adamla tanışır. | Open Subtitles | إلى بيت بعض الأصدقاء. قابلت رجلاً سمعت عنه طوال حياتها. |
| Samantha bir eğlence evinde yürüyormuş gibi hissetti. | Open Subtitles | شعرت سامانثا مثل كانت قد مشى إلى بيت المرح. |
| Büyük ihtimalle bize Doug'un evinde Saldıran adamlar. | Open Subtitles | من المحتمل أنهم نفس الرجال الذين أتوا إلى بيت دوج |
| Kısa sürede bu Evi gerçek bir eve çevirmişsin. | Open Subtitles | وفى وقت قياسى أحلتِ المكان إلى بيت جميل |
| Haydi ekip, bu eski kirli tekneyi bir eve dönüştürelim. | Open Subtitles | حسناً أيّتها العصابة، فلنحوّل هذا القارب القديم القذر إلى بيت. |
| Bizi Kenny'lere kasten yolladınız! Hasta olmamızı istediniz! | Open Subtitles | أرسلتِنا إلى بيت (كيني) عمداً أردتِ أن نصاب بالمرض |
| Kendime not: bütün tele market telefonlarını Pete'e yolla. | Open Subtitles | ألاحظ بأن جميع اتصالات (التسويق ترسل إلى (بيت |