"إلى شخص" - Translation from Arabic to Turkish

• birine
• biriyle
• kişiye
• birini
• bir adama
• biri için
• bir insana
• başkasına
• kişi
• birisi
• biri ile
• birisine
• birisiyle
• kişiyle konuşmak
• için biri

Ve liseyi bile kendi başına bitiremeyen birine, şirketimi nasıl teslim edebilirim?
كيف أسلم شركتي إلى شخص لم يتمكن من النجاح في المدرسة بمفرده؟

Belki bu alanda tecrübeli biriyle konuşsan daha iyi olur.
ربما عليك التحدث إلى شخص أكثر تمكناً في هذا المجال

Sözün özü, eğer biz diğer kişiye kulak verirsek otomatik olarak emtapi duyar, otomatik olarak onlarla beraber hissederiz.
بمعنى آخر، لو جئنا إلى شخص آخر، فسنتعاطف معه تلقائيًا، سنشعر به تلقائيا.

Bu insanlar hiç tanımadıkları bir yabancıya böbreklerden birini vermiş kişilerdir.
هؤلاء هم الأشخاص الذين منح كل واحد فيهم إحدى كليتيه إلى شخص غريب تماماً.

Beni öfkeli, huysuz ve lekeli bir adama dönüştürmesine izin veriyordum.
لقد سمحت لهذا المرض أن يحولني إلى شخص غاضب نكد مبقع.

biri için büyük salata satın alıyorsun, bunu onların bilmesi güzel olurdu.
عندما تشتري سلطة كبيرة إلى شخص ما فمن اللطيف أن يعرف ذلك.

Belki de artık biraz değişmeli ve kendini bir insana adamalısın.
ربما حان الوقت لتحصلي على الحياة اللائقة وتنتمين إلى شخص تمتلكينه

Yani , Çocukların altlarını değiştirmek için birine ihtiyacım var.
اعني ، احتاج إلى شخص ليساعدني ان اغير لهم حفاظاتهم

Bunu yapmak için, seni anlayan ve destekleyen birine ihtiyacın var.
لكي تفعل هذا, أنت تحتاج إلى شخص يفهمك و يقوم بدعمك

Senin gibi birine asla bakmaz dedim ve sinirlendi ve bana vurmaya başladı.
أخبرته أنّها لن تنظر إلى شخص مثله فأصابته نوبة غضب ، وقام بضربي

biriyle mi konuşmak istiyorsunuz? - Benden önceki randevuyu araştırın.
تُريدان التحدّث إلى شخص ما، جرّبا الموعد الذي كان قبلي.

AA'daki biriyle konuşması lazımdı ve bu senin herkesin götünü yalamasını sağlayacağını sandığın aptal dizi bölümünden çok daha önemli.
وأراد التحدث إلى شخص ملتحق بالبرنامج وهذا أهم بكثير من حلقتك التلفزيونية السخيفة التي تود من الجميع أن يتملقوك بشأنها.

Sokakta biriyle konuşmak garip olabilir; size nasıl karşılık vereceklerini bilmiyorsunuz.
يمكنُ أن يكون غريبًا التحدث إلى شخص ما في الشارع؛ لا تعرفون كيف ستكون ردة فعلهم.

Birileri beni bulup buraya, babam olacak kişiye teslim etti.
شخص ما وجدني وجلبني هنا إلى شخص أصبح أبي

Ama bazen bir kişiye gerçekte ne olduğunu anlamanın tek yolu budur.
لكن أحياناً يكون الطريقُ الوحيدُ لإكتِشاف الذي حَدثَ حقاً إلى شخص.

- Deneyimli birini arıyorum.
سايمون ولكن أنا بحاجة إلى شخص من ذوي الخبرة

Çocuk kurtulacakmış ama uzun boylu bir adama ihtiyaçları varmış.
قال إن الولد سيكون بخير لكنهم بحاجة إلى شخص طويل

74 yaşında biri için hiç de fena değil.
هذا ليس سيئاّ بالنّسبة إلى شخص يبلغ 74 عاماً

Kızımın gözlerine bakıyorum ve onun iyi bir insana baktığını biliyorum.
وكذلك النظر إلى عيني ابنتي ومعرفة أنها تنظر إلى شخص صالح

Çünkü eninde sonunda dedikleri şeyler geri gelip onları başkasına yönlendirir.
لأنَّ هذا الحِمْل في النهاية سيعود لاحقاً ليقودهم إلى شخص آخر

Ve belki de 3 numaralı kişi de birincil kaynak olarak 1 numaralı kişiyi gösteriyor.
أو ربما الشخص رقم ثلاثة، بالمقابل، يشير إلى شخص رقم واحد كمصدر رئيسي.

# Senin için özel birisi olacak değerim var mı #
♪ هل يمكن أن أكون أي قيمتها إلى شخص خاص؟ ♪

Şimdi yalan söyleyen biri ile nasıl konuşmak ve bir yalanı nasıl gözlemlemek hakkında biraz konuştuk.
لقد تحدثنا قليلا عن كيف تتحدث إلى شخص يكذب وكيف تكتشف الكذبة.

Beni yetişkin birisine götür. Konuşabileceğim birisine.
خذينى إلى شخص اكبر منك شخص استطيع ان اتحدث معه

Birincisi vücut kanalı. Üzgün birisiyle konuşursanız, üzgün bir ifade ve duruş edineceksiniz ve ne olduğunu anlamadan kendinizi üzgün hissedeceksiniz.
واحدة هي قناة الجسد. إن تحدثت إلى شخص حزين، ستتقمص تعبيرا حزينا وحالة حزينة، وقبل أن تدرك ذلك، تشعر بالحزن.

Orada olan belli bir kişiyle konuşmak istemiyorum.
لا أريد التحدث إلى شخص معين هناك

Kötü bir iş için biri gerekiyorsa bu adamları ararsın.
تحتاج إلى شخص ما لعمل بغيض وهذا الذي تتصل به.