"اجل ان" - Translation from Arabic to Turkish

• etmek için
• için mi
• olmak için

Sırf seni memnun etmek için sahte, boktan bir film yapmam.
انا لن الجأ الى شئ من الخداع , ولخبطه لا قيمه لها فقط من اجل ان ارضيك

Kocasının babasını memnun etmek için buraya gelir.
ما زالت تأتي الى هنا من اجل ان تُسر شخص واحداً وهو أب زوجها

Sadece bu yüzden kaldım, sana yardım etmek için.
هذا هو السبب الوحيد لبقائي هنا من اجل ان اساعدك

Hasta ruhlu adamın teki gününü ilginç hale getirmek için mi öldürdü onu?
هل كان مريضا عقليا ليامر بالقتل من اجل ان يسلى وقته ؟

Tüm bunlar bir gün kralın hizmetkârı olabilmek için mi?
كل هذا من اجل ان تكون يوما ما خادم لدى الملك

Peki enfeksiyona maruz kalmadigindan emin olmak için hangi önlemleri almaliyiz?
و ما هي الاحتياطات التي نتخذها من اجل ان نحرص أنها لن تتعرض لعدوى؟

Betty, sevdiğin kişiyle olmak için ülkenin diğer yanından geldiysen ara sıra normal bir saatte eve gelmesini istemez misin?
اوه بيتي إذا انتقلتي من اخر البلاد من اجل ان تكوني مع الرجل الذي تحبين الاتريدينه ان يأتي للبيت ولو مرة من المكتب في وقت مناسب؟

Beni gizli tarikatınıza katılmaya ikna etmek için mi?
من اجل ان تقنعني بالانضمام الى طائفتك السريه؟

Sizce bu kişi bütün bu zahmete onu polise teslim etmek için mi girdi?
تعتقدين بأن ذلك الشخص خاض كل تلك المتاعب فقط من اجل ان يسلمها للشرطة؟

İngiltere'ye bu embriyoyu Bayan Haight'e implante etmek için mi gidiyorsunuz?
..هل ستسافر الى انجلترا من اجل ان تلقح هذه البويضه للسيده هايت

Hemde Rebecca'yı mutlu etmek için her şeyi yapabilecek bir erkek tarafından.
ياكلها من اجل ان يجعل ريبكا سعيده

Kızım seninle, benim canımı acıtmak için mi çıkıyor?
لقد سمعت ان تلك البلد تسبب مشاكل للبطن هل ابنتي تواعدك من اجل ان تجرحني ؟

Normal olmak için neler vermezdim.
ما الذي لم اقدمه من اجل ان يكون طبيعياً

En iyi arkadaşın anne olmak için yanıp tutuşurken ona hayır demesi zordur.
وعندما اقرب اصدقائك ... تعاني من اجل ان تصبح ام . يبدوا الأمر صعب عليك