Şu an buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. | TED | ونحن بحاجة إلى هذا الآن أكثر من أي وقت مضى. |
- Onlara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاجهم الآن أكثر من أي وقت مضى ذلك يكفي |
kapitalizm şimdilerde her zamankinden daha fazla adalete dayanmak zorunda. | TED | الآن أكثر من أي وقت مضى ومع اتساع التشعبات الاقتصادية يوما بعد يوم |
Stan, para biriktirmenin önemini şuan her zamankinden daha fazla anlaman gerekir. | Open Subtitles | ستان, يجب عليك الآن أكثر من أي وقت مضى أن تفهم أهمية توفير المال. |
Doktorun gözü bugüne kadar hiç olmadığı kadar keskin bir şekilde senin üzerinde. | Open Subtitles | , الطبيبُ عينُه حمراءٌ منك الآن أكثر من أي وقت مضى |
Bence kontrol hiç olmadığın kadar elinde. | Open Subtitles | أظن أنك متزن الآن أكثر من أي وقت مضى |
Yardımına her zamankinden daha çok ihtiyacım var. | Open Subtitles | أذن أبقى معي فأنا سأحتاج لمساعدتك الآن أكثر من أي وقت مضى |
- Şimdi her zamankinden daha çok sakin kalman gerekiyor. | Open Subtitles | مجرد البقاء ميتا؟ تحتاج إلى الاحتفاظ بهدوئه، الآن أكثر من أي وقت مضى. |
Şimdi her zamankinden daha çok yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لمساعدتكم الآن أكثر من أي وقت مضى. |
Şarkılarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لأغانيه الآن أكثر من أي وقت مضى |
Bu yüzden şimdi her zamankinden daha çok ikna oldum, fırlatma düğmesine tamamen basmamız gerek... | Open Subtitles | لهذا السبب اقتنعت الآن أكثر من أي وقت سابق علينا أن نخرج من هذا المكان بالكامل نأخذ المال ونهرب |
Daha fazla öğrenci stresli, depresyonda olduğuna . ve her zamankinden daha fazla öğrenci okulu bıraktığına göre ne yaptığınızı biliyor olmalısınız. | Open Subtitles | يا ناس يجب أن تعرفوا ما تفعلونه بعد ذلك طلاب اكثر يعني اكتئاب اكثر مجهدين اكثر و الانسحاب الآن أكثر من أي وقت مضى |
Aslında her zamankinden daha fazla olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أعتقد أنَّكَ ستحتاجها الآن أكثر من أي وقت |
Şimdi her zamankinden daha fazla güçlü görünmeliyiz. | Open Subtitles | ويجب أن نظهر بالقوة الآن أكثر من أي وقت مضى |
Sana her zamankinden daha fazla ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاجك الآن أكثر من أي وقت مضى |
ABD her zamankinden daha fazla Heman'a ihtiyaç duyuyor, haberi yok. | Open Subtitles | الأمريكيون يحتاجون حكمة رأس " هيرمان " الآن أكثر من أي وقت |
Artık hiç olmadığı kadar, kendimizi korumak zorundayız. | Open Subtitles | الآن أكثر من أي وقت مضى، لدينا عزل لأنفسنا |
Suretimin seni rahatsız ettiğinin farkındayım ama yeteneklerine hiç olmadığı kadar ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعلم إن مظهري يُقلقك لكن مواهبك مطلوبة الآن أكثر من أي وقت. |
Muhafız'ın yardımına hiç olmadığı kadar ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أنهم بحاجة إلى مساعدة ولي الأمر الآن أكثر من أي وقت مضى. |
Bence kontrol hiç olmadığın kadar elinde. | Open Subtitles | أظن أنك متزن الآن أكثر من أي وقت مضى |