| Sana ve bana kadar. Hiç bu işi doğru düzgün yapabilecek miyiz? | Open Subtitles | لقد أقتصر الأمر عليّ وعليكِ الآن يا أمي هل سنقوم بهذا الأمر بشكل صحيح؟ |
| Dinle, bu işi hızlandırmak zorundayım. Korkunun beş aşamasının biraz çabuk işlemesi gerekiyor. | Open Subtitles | اسمعي، سأقوم بهذا الأمر بشكل سريع عليك أن تبلغي المرحلة الخامسة بسرعة |
| Şimdi onu saf dışı ettiğimize göre bu işi nasıl barışçıl bir şekilde-- | Open Subtitles | والآن بعد التخلص من هذا الأمر دعونا نفكر في طريقة لننهي هذا الأمر بشكل سلمي.. |
| Bu şekilde işler çirkinleşemiş olabilir. | Open Subtitles | ثمّة مئات الطرق لإنتهاء هذا الأمر بشكل شنيع |
| Kate'le bu akşam dışarı çıkacağız ve işler düşündüğümün yarısı kadar bile iyi giderse bu, hayatımın son "ilk buluşması" olabilir. | Open Subtitles | سوف أخرج في موعد مع "كاتي" الليلة وإذا جرى الأمر بشكل جيد كما أمل سوف يكون الموعد الأول الأخير في حياتي |
| Açık otoparktaki çocuklar için işler çok ters gitmiş. | Open Subtitles | وجد الثلاثة فتيان بصندوق السيارة جرى الأمر بشكل سيء عليهم |
| Hayatta kalmanızı içtenlikle umuyorum, böylece bu işi düzgünce bitirebiliriz. | Open Subtitles | أتمنى بصدق أن تبقي حية حتى ننهي هذا الأمر بشكل صحيح. |
| Savcılık bu işi çok ciddiye alıyor. | Open Subtitles | المدعي العام يأخذ ذلك الأمر بشكل جدي جداً |
| Beni dinle, bu işi doğru yaparsan soyulduğunun farkına bile varmaz. | Open Subtitles | أنصت لي لو قمت بهذا الأمر بشكل صحيح لن يدرك حتى بأنه قد تمت سرقته |
| "Eğer trigonometri bilginiz paslandıysa bir bilgisayar programı, bu işi sizin yerinize hızlıca halledecektir." | Open Subtitles | "و برامج الكومبيوتر, بإمكانها إنجاز الأمر بشكل أسرع" "إن كانت معرفتك, بعلم المثلثات قليلة جداً" |
| Peki, Elka, ne zaman bu işi resmileştiriyorsunuz? | Open Subtitles | اذن , "إلكا" متى ستعلنون الأمر بشكل رسمي ؟ |
| Bana mı öyle geliyor, yoksa sen bu işi fazla kişiselleştirmeye mi başladın? | Open Subtitles | يا آلهي, (في), أهذا توقعي أنا فقط؟ أم إنكِ تأخذين الأمر بشكل شخصي قليلاً؟ |
| bu işi düzgün yaparsak bileklikten de hapisten de yırtacağım. Özgür olacağım, Moz. | Open Subtitles | إن قمنا بهذا الأمر بشكل صحيح ، لن يكون (هنالك سوار ، ولا سجن ، سأصبح حرًّا ، يا (موز |
| - bu işi tamamen düzeltmeliyiz. - Dur. | Open Subtitles | -لابد أن نصحح هذا الأمر , بشكل نهائي |
| O zaman beni takip et Wattles. bu işi halledeceğim. | Open Subtitles | إذً اتّبع إرشاداتي يا (واتلز)، سأتمّ الأمر بشكل صائب |
| İşler istediği gibi gitmediğinde mahkemede birilerine zarar verebileceğini söylemiştim. | Open Subtitles | ؟ أذا لم يتم الأمر بشكل صائب وعن كيفية تصرفه في المحكمة وعن نيـُـته في أيذاء أشخاص آخريين |
| En son bir erkekle yakınlaştığımda, işler pek rayında gitmemişti. | Open Subtitles | آخر مرة كنت على مقربة من رجل لم يسير الأمر بشكل جيد. |
| Eğer işler kötüye giderse elinde, beyninin seni tüm kötü hislere | Open Subtitles | لأنّه إذا انتهى الأمر بشكل وخيم، فلن يبقى لك إلّا الوقت المديد |
| Buralara kadar gelip elinizden geleni yaptınız ama işler pek iyi sonuçlanmadı mı ne? | Open Subtitles | ،الجميع قطعَ كل تلك المسافة إلى هُنا .لكن لم يسير الأمر بشكل جيد |
| İşler çok iyi gitti ve bana bir iş teklif ettiler. | Open Subtitles | وسار الأمر بشكل جيد جداً بحيث أنهم عرضوا علي وظيفة |