| Fakat çift, o çocuğu istemedi. Adam istekliydi ama kadın çocuğu istemedi. | Open Subtitles | لكن ذلك الزوجين لم يريدانه، الرجل كان متشددا، لكن المرأة لم تكن. |
| Adam bir domuzdu, ama bu hepimizin alması gereken bir karardı. | Open Subtitles | الرجل كان حقيراً و لكن هذا القرار يجب أن نتخذه سوياً |
| - Ne mi olmuş? Adam 67 yaşında falandı, galiba. | Open Subtitles | الرجل كان في الـ67 من عمره، والطقس كان شديد البرودة |
| Bu adamın bir kâtil olduğuna inanamadığı için de, onu suçlayamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع إدانتها لأنها .لا تعتقد أن هذا الرجل كان قاتلاً |
| adamın cebinde küçük bir şişe vardı, onu arabanın koltuğunun altına sıkıştırmış. | Open Subtitles | الرجل كان لديه قنينه من المتفجرات فى جيبه ووضعها أسفل مقعد السيارة |
| Bu Herif annem gibi giyinip onun küpelerini mi takıyormuş? | Open Subtitles | هذا الرجل كان يرتدي مثل أمي و يرتدي أقراطها ؟ |
| Ama şunu söylemeliyim ki şu Adam bu sabah beni hissetmiştir. | Open Subtitles | لكنّي أخبرك , أنّ هذا الرجل كان يشعر بى هذا الصباح. |
| O Adam, San Fransico State üniversitesi'nde profesörken üniversiteden araştırmasını yaşamak için ayrılmış. | Open Subtitles | الرجل , كان بروفسور بسان فرانسسكو ولقد ترك الجامعة , ليعيش في ابحاثه |
| Bu Adam bir boz ayının çiğnediği bir oyuncak oldu. | Open Subtitles | هذا ليس عدلاً هذا الرجل كان بمثابة لعبة لدب بري |
| Demek istediğim, bu Adam en genç Astrofizik dalında Prelovich ödülü alan kişi. | Open Subtitles | أقصد ، هذا الرجل كان أصغر عالم حصل على جائزة بريلوفتش للفيزياء الفلكية |
| Bu Adam beni neredeyse her gece arıyor ve ...neler olduğunu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل كان يتصل بي طوال الليل. يريد أن يعرف متى سيكون الأمر. |
| Bunu bir keresinde bir filmde görmüştüm ancak filmde Adam ölüydü. | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك في فيلم, ولكن في الفيلم, الرجل كان ميت. |
| Sonuç yasal limitin 3 katı üzerinde çıkmış. Adam küfelikmiş. | Open Subtitles | كان ذلك ثلاث مرّات كحدّ قانونيّ هذا الرجل كان سكيراً |
| Fakat o Adam savaşın ardından yara almaksızın geri dönmek istiyordu. | Open Subtitles | لكن ذلك الرجل كان دائماً يعود من دون جرح بعد القتال |
| Bu Adam bu restoranda yemek yemek için aylardır bekliyor! | Open Subtitles | هذا الرجل كان ينتظر ليأكل في هذا المطعم منذ شهور |
| Yani adamın güzel bir evi ,parası var değil mi? | Open Subtitles | اعني الرجل كان في بيت جميل صحيح؟ ولم يسرق مال |
| Hadi ama, o adamın masum olduğunu düşünmemiştin, öyle değil mi? | Open Subtitles | بحقّكِ، أنتِ لا تظنين أن ذلك الرجل كان بريئاً، أليس كذلك؟ |
| adamın evi kostümlerden geçilmiyor. 8. sınıf matematik dersi veriyormuş. | Open Subtitles | الرجل كان لديه شقّة مليئة بالأزياء ويدرِّس الرياضيّات للصف الثامن |
| Sen olmasaydın adamın erkeklik organı eski bir gaydaya dönecekti. | Open Subtitles | بدونكِ نموذج هذا الرجل كان سيتحول إلى مزمار حزين قديم |
| Sizce Herif resmimi o şekilde parçalayarak bizi korkutmaya mı çalışıyordu? | Open Subtitles | أتعتقد بأن هذا الرجل كان يحاول إخافتنا بتفجير |
| Bu adamı ilk gördüğümde Florida'da portakal topluyordu. | Open Subtitles | عندما قابلت هذا الرجل كان يجمع البرتقال في فلوريدا |
| Eleman zekiydi, tecrübeliydi profesyoneldi. Kisacasi harikaydi. | Open Subtitles | هذا الرجل كان ذكياً و محترفاً و راقياً رائع جداً |
| Kardeşim nasıl bir adamdı nasıl bir Adam gördün. | Open Subtitles | رأيت الملف. رأيت أي نوع من الرجل كان أخي، أي نوع من رجل هو. |