"الكومة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yığının
        
    • yığını
        
    • yığın
        
    • küme
        
    • yığınını
        
    • yığına
        
    • yığınına
        
    • yığınında
        
    Sadece yığının içine fırlatırım, ve yukarı eklenir. TED فقط أرميها الى الكومة، وسيتم إضافتها الى قمة الكومة.
    Öldüğünde, zalanga denilen yığının kırılıp ruhunun sonsuzluğa gittiği merasimleri var. TED و عندما تفارق الحياة, يقومون بطقوس حيث يقومون بكسر هذه الكومة المسماة زلنغا فتذهب روحها الى الخلود.
    Ölü adamın ayaklarının altında ortadaki -- küçük istiridye kabuğu yığını "Büyük Ayı" olmalı. TED وهذه الكومة الصغيرة من أصداف المحار تحت قدمي الجثة التي في الوسط من المفترض أنها كوكبة الدب الاكبر.
    Şimdi bu yığını alevler içinde bırakacağız, ama bunlar çocuk oyuncağı olduğu için, ateş çabuk dağılacaktır. Open Subtitles الآن سنحرق هذه الكومة من الشر، لكن لأن هذه لعب أطفال، ستنتشر النيران بسرعة
    yığın yeterince büyüdüğünde hepsi bir anda çeşitlendirilmiş hale geliyor. Open Subtitles وعندما الكومة تكبر بما يكفي فأن كل شيء سيكون متنوعاً
    Bu küme de kıl bulan insanların. Open Subtitles هذه الكومة خاصة بالناس الذين وجدوا شعراً.
    Ama eğer çocuklara iki çamaşır yığınını katlamayı önerirseniz, küçük yığın ya da büyük yığın, hangisini seçerler? TED و لكن إذا عرضت عليهم كومتين من الغسيل ليقوموا بطيها، أيهما سيختارون، الكومة الصغيرة أم الكبيرة؟
    yığının tepesine ulaştıklarında, çocuklardan biri şortunu indiriyor, çömeliyor ve kakasını yapıyordu. TED وعند قمة الكومة ، خفض أحد الولدين سرواله ، جلس القرفصاء ، ثم تغوط.
    Sen, Meksikalı, şu süprüntüleri al ve bu yığının üstüne koy. Open Subtitles ..أيها المكسيكي هناك إجمع أوراق الشجر تلك وضعها على الكومة
    Yeni gelenleri henüz incelemedim. Şu yığının üstüne koy. Open Subtitles لم أرى الذي وصل جديدا ً ضعيه هناك في تلك الكومة
    Goriller bu yığının içine fırlatmadan önce çantanı almamışsın. Open Subtitles لأنك لا تستطيعي أن تنتزعي أغراضك قبل أن يضعها العمال في الكومة
    Her yeni halı geldiğinde o yığının içinde uçan bir halı olduğuna inanıyorum. Open Subtitles كلما تأتي شحنة سجاد جديدة لمتجري أعتقد أن في مكانً ما في هذة الكومة هناك سجاد يطير
    Asla bakmayacağım yığının tepesine koyayım. Open Subtitles سأضعها على قمة الكومة التي لن أنظر إليها
    - Bu hurda yığını senin botun mu? - Daha iyisi var mı? Open Subtitles تلك الكومة من الزبالة هى قاربك هل لديكى واحد افضل؟
    Çarmıha gerilme bittiğinde, Vücutları kaslarının kontrolünü kaybeder... bağırsakları ve mesaneleri boşalır, bunun sonucu yürüyen bir bok yığını olur. Open Subtitles حينما انتهى الصلب فقدت اجسامهم عضلاتهم سكب الامعاء والمثانة فى العملية النتيجة التى منها تلك الكومة المتنفلة من الفضلات
    Peki, şimdi, biri, katil dışında biri, yığını tekrar düzenlemiş. Open Subtitles حسناً، أحد ما، ليس الضحية أعاد ترتيب تلك الكومة
    Bu yığın kendini sabit tutacaktır. TED هذه الكومة ستقوم بالمحافظة على نفسها ثابتة.
    Neyse, ikinci küme, ikinci gün için. Bunu sana teslim edeceğim. Open Subtitles على أية حال، الكومة الثانية لليوم الثاني، وستكون معك...
    Onunla bu hurda yığınını buradan götüreceksiniz. Open Subtitles أنت وهو سوف تذهبان إلى هذه الكومة تذهب خارجاً من هنا
    Benimle koridora gelip orada yaptığım bir yığına göz atabilir misin? Open Subtitles هلا تأتي معي إلى الرواق وأنظري إلى الكومة التي صنعتها هناك؟
    Şey bunu neredeyse saçmalıklar yığınına atıyordum, ama düşündüm ki... Open Subtitles حسنا أنا ضعت في هذه الكومة المجنونة ولكني اكتشفت
    Saman yığınında iğne aramak gibiydi... Sıra dışı, belirgin bir özelliği olan bir şey. Open Subtitles لقد عزلنا الإبرة من الكومة ،شذوذ،سمة واحدة محددة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more