| Akabinde, Macar Beyefendi salıverildi ama verdiği bilgi gerçek suçlunun yakalanmasını sağladı. | Open Subtitles | و في النهاية تم أطلاق سراح الرجل المجري و لكن المعلومات التي لديه أدت الى القبض على الجاني الحقيقي |
| Amerikalı turistler, Macar restoranında Roman kemancılar görmek ister. | Open Subtitles | السياح الأمريكيون يعتقدون أن المطعم المجري يجب أن يكون فيه كمان غجَريّ |
| Evet, hani oyuncak bisikleti olan Macar adam mı? | Open Subtitles | نعم، أتقصدين هذا المجري الذي يملك دراجة لعبة ؟ |
| Geniş Macellan bulutları, en yakın galaktik komşumuz, bizim bildiğimiz mavi-beyaz yerine aslında turuncu. | TED | سحابة ماجلان الكبرى، جارنا المجري الأقرب، برتقالي اللون بدلاً من لونه الأصلي الأزرق و الأبيض |
| Cumhuriyet galaktik Senatosu adına sizi tutukluyorum, Şansölye. | Open Subtitles | بإسم مجلس الشيوخ المجري للجمهورية أنت مقبوض عليك ايها المستشار |
| Sırplar ayrıca Avusturya Macaristan halkına karşı yapılan her türlü kötü propagandayı kınamalı ve ders kitapları ile halka açık belgelerden çıkarmalı. | Open Subtitles | هو أحد أمراء العائلة المالكة في النمسا كما يتعين عليهم شجب كل الإدعاءات التي ضد الشعب النمساوي المجري. وإزالة جميع الكتب المدرسية الصربية والوثائق العامة. |
| Gördüğünüz gibi gökadalar arası uzay pek de mükemmel değil. | TED | حسنا، ليس تماما، ليس متكامل الصفات تماما.. كما ترون، الفضاء المجري |
| Macar mucizeni görmeyeli çok olmuştu. | Open Subtitles | لقد مرَّ بعض الوقت منذ أن رأيت سحر المرآة المجري. |
| Macar mucizeni görmeyeli çok olmuştu. | Open Subtitles | لقد مرَّ بعض الوقت منذ أن رأيت سحر المرآة المجري. |
| Macar üretici kullanma kolavuzunda birçok detayı atlamış sanırım! | Open Subtitles | أظن أن الكثير من المعلومات قد ضاعت بعد الترجمة بواسطة ذلك العامل المجري |
| Genel bir kural olarak Auschwitz'te fotoğraf çekilmesi yasaklanmıştı.... ...ama buna rağmen, bir SS mensubu bu Macar sevkıyatının varış anını görüntüledi. | Open Subtitles | كقاعدة عامة كان إلتقاط "الصور ممنوعاً في "آوشفيتس "لكن واحد من أعضاءالـ "إس إس سجّل وصول هذا الفوج المجري |
| Kâfir Macar Kralı Layoş, borçlarını ödemek yerine, elçimiz Behram Çavuş'un kellesini yollamıştır. | Open Subtitles | الملك المجري الكافر "لويس" أرسل رأس رسولنا الرقيب "بهرام" رداً على مطالبتنا إياه بسداد ديونه. |
| galaktik Cumhuriyetle barış müzakerelerinin başlatılması konusunda, kabul diyenler. | Open Subtitles | اتحاد الجمهورية المجري , يقول نعم نعم نعم |
| Andromeda, en yakın galaktik komşumuz 200.000 ışık yıllından daha geniş Samanyolu'nun iki katı büyüklüğünde. | Open Subtitles | هي في الحقيقه صغيره جداً اندروميدا جارنا المجري الأقرب أنها أكبر من 200 الف سنه ضوئيه عرضاً |
| galaktik Senatoda huzursuzluk vardı. | Open Subtitles | هنالك اضطرابات داخل مجلس الشيوخ المجري |
| Ömrünün geri kalanını galaktik hapishanede geçirecek. | Open Subtitles | سيبقى في السجن المجري لبقية حياته |
| Ancak galaktik tabirle evden daha yeni ayrıldı. | Open Subtitles | لكن بالمستوى المجري بالكاد غادرت الوطن... |
| - Macaristan güvenlik yetkilisini bağlayın. | Open Subtitles | أتصل برئيس الامن المجري |
| Michael Winstone araması, Moskova'ya trenle 24 saatlik mesafedeki Macaristan şarap bölgesinden gelmiş... | Open Subtitles | كان اتصال (مايكل وينستون) قادمًا من حي النبيذ المجري يبعد عن موسكو مسافة يوم واحد بالقطار |
| -- gökadalar arası uzay tamamen karanlık; zifiri karanlık. | TED | الفضاء المجري مظلم تماما، ذو ظلام دامس. |