| Kalan birkaç gün için kurtulmak adına daha iyisini yapamam. | Open Subtitles | لاأستطيع ان افعل افضل من الذهاب بعيدا للأيام القليلة الباقية. |
| Şey, sanırım, tam da onun dediğini yapmalıyım, rahat olmağa çalışıp onu düşünmemek. | Open Subtitles | حسنا, اعتقد اننى يجب ان افعل ما قاله لى احاول الأسترخاء, ولا افكر فى الأمر |
| İstediğim herşeyi yapabilirim. Onunla olmak istiyorum, sana ne oluyor? | Open Subtitles | استطيع ان افعل بها اى شئ اريده ماشأنك انتى ؟ |
| Sana dair yapacağım bir şey kalmadı artık. Yeterince biliyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد ان افعل اى شئ لك لقد عرفت ما فيه الكفاية |
| Benden ne yapmamı istiyorsun Shaun? İnan ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | ماذا تريدني ان افعل يا شون لا ادري ماذا افعل |
| Sana zarar gelmesin diye uğraşıyorum. Daha ne yapayım istiyorsun? | Open Subtitles | احاول ان احميك من الاذى ماذا تريديننى ان افعل ايضا ؟ |
| Ama yapamam, biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني اعلم انني لا اقدر ان افعل هذا انها مريضه |
| yapamam. Bu Wild Bill Hawthorn. | Open Subtitles | لا أستطيع ان افعل ذلك هذا وايلد بيل هاوثرن |
| Üzgünüm, bunu yapamam. Isimi kaybedebilirim. | Open Subtitles | انا آسف، لايمكنني ان افعل ذلك من الممكن ان اخسر وظيفتي |
| Evet, söyledim. - Peki şimdi ne yapmalıyım? | Open Subtitles | نعم قلت له ولذا , ماذا على ان افعل الان ؟ |
| Kanatlar bana sürtünüyor! yapmalıyım! yapmalıyım! | Open Subtitles | ان الاجنحة تقتلنى يجب ان افعل , يجب ان افعل |
| Geraldine Carter'ın da keşfettiği gibi "Kendi başıma yapabilirim. Ama başkalarını da | TED | كل ما هو مطلوب كما اكتشف جلديني كارتير أنا لا أستطيع ان افعل ذلك وحدي |
| Tabii ilgilendiriyor. Ama ne yapabilirim? | Open Subtitles | بالتأكيد يهمنى, ولكن, ماذا عساى ان افعل ؟ |
| yapacağım her şeyi o benden önce biliyor. | Open Subtitles | قبل ان افعل ذلك حتى هي تعرف كل شئ سأفعله ، من قبل انا افعله بنفسي |
| Anlaştık. Kendini toplamak her neyse onu yapacağım. Ama orada sopa gibi durmamı bekleme benden. | Open Subtitles | حسنا، سأحاول ان افعل ما تسمينة بتحسين السلوك ولكنى لن اكون مثل الجثة. |
| Ne yapmamı istediğini biliyorum, ama yapmayacağım, unut bunu. | Open Subtitles | اعرف ما تريديننى ان افعل ولكننى لن افعله |
| Ne yapmamı istediğini söyle, yapayım. | Open Subtitles | اخبرينى ماذا تريدين منى ان افعل وسوف افعلة |
| Ne zaman bir şey yapmak istesem.. vaktin olmadığını söylüyorsun. | Open Subtitles | كلما اردت ان افعل شيء تقول بانك لا يمكنك تحمله |
| Daha iyisini yaparım. Seni ebediyen sustururum! | Open Subtitles | يمكنني ان افعل افضل من ذلك وهو اسكاتك الى الابد |
| Bu nedenle ne zaman fırsatım olsa, orada veya orası için bir şey yapmaya çalışırım. | TED | لهذا كلما سنحت لي الفرصة , احاول ان افعل شيئا فيها او لها. |
| Böyle şeyleri telefonda yapmayı sevmiyorum. Yani telefonu yüzüne koymayı mı sevmiyorsun? Doğru. | Open Subtitles | انا فقط لا أحب ان افعل هذا النوع من الاشياء على التليفون |
| - ...sahip olamadın. Hayatını kurtarmak kolay kısımdı. - Ya ne yapsaydım? | Open Subtitles | عندما مات اخيها انقاذ حياتها كان الجزء السهل ماذا كان من المفترض بى ان افعل ؟ |
| Anlaşılan hoşlandığınız bir şeyler yaptım... ahbaplar. | Open Subtitles | بالكامل من الواضح اننى يجب ان افعل شىء تحبه |
| Özel ilişkilerimi devam ettirmek için kendi kısmımı yapmam lazım! | Open Subtitles | علي ان افعل ما بوسعي كي احافظ على العلاقة الخاصة |
| Salakça bir şey yapmadan önce biraz daha dikkatli olmalısın, kardeşim. | Open Subtitles | انا افكر بحذر قبل ان افعل اي شئ جنوني, يا اخت |