| Bunu küresel olarak yapmalıyız, ve bunu hemen şimdi yapmalıyız. | TED | يجب ان نفعل ذلك بشكل عالمي ويجب ان نفعلها الان |
| Bence bu harika. Ama bu tip şeyleri biz kendimiz yapmalıyız. | TED | اظن ذلك جيداً، لكن يجب علينا ان نفعل تلك الاشياء بنفسنا |
| Aynı şeyi akciğer kanseri veya herhangi bir hastalık içinde yapabiliriz. | TED | يمكننا ان نفعل نفس الشيء بالنسبة لسرطان الرئة ولكل مرض آخر. |
| Önce ormandan başka bir örnek alıp tam bir karşılaştırma yapacağız. | Open Subtitles | سناخذ عينة اخرى من الغابة ونقارنها قبل ان نفعل اي شيء |
| Ben, benim dediğimi yapalım diyorum. Ve bu bir emirdir! | Open Subtitles | أنا ارى ان نفعل الامر على طريقتي و هذا امر |
| Biliyorum ama onun için şu anda bir şey yapamayız. | Open Subtitles | أعلم ذلك ولكن ليس باستطاعتنا ان نفعل شي له الآن |
| Şu beyaz kafalar bir halt yemeden, bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نفعل شيئاً .. ذو الحمر الأرقاب هؤلاء سيعبثون |
| Önceki gibi, bir sorunumuz var, üzerinde çalışmaya başlamalıyız, bir şeyler yapmalıyız, ama bu sorunu görmeyen insanların nesi var? | TED | و كما فعلنا في السابق، يجب ان نبدأ بحل المشكلة علينا ان نفعل شيء و ماذا بكم يا ناس لا ترون الخطر؟ |
| Sinirlerin için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نفعل شيئا بخصوص اعصابك المتوترة هذه |
| - Savaştan sonra buna başlayacağım. - Birşey yapmalıyız. | Open Subtitles | سوف اعتنى بهذا بعد الحرب بالطبع يجب ان نفعل شيئا يا سيدى. |
| Pekala sert çocuk, bunu kolay yoldan ya da zor yoldan yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا يا رفاق يمكننا ان نفعل ذلك يالطريقه السهله او بالطريقه الصعبه |
| Bunu yapabiliriz çünkü uzayda aerodinamik yoktur. | TED | ونحن نستطيع ان نفعل ذلك لأنه في الفضاء لا توجد مقاومة الديناميكا الهوائية. |
| Peki biz dünyanın bu bölümündeki sınırları farklı düşünmek için ne yapabiliriz? | TED | ماذا نستطيع ان نفعل لنفكر في الحدود بطريقة مختلفة في ذلك الجزء من العالم ؟ |
| Eğer bölgedeki biyo-çeşitlilik coğrafyasını bilmiyorsak ve bu bilime tamamen yabancı ise bunu nasıl yapacağız? | TED | كيف لنا ان نفعل هذا من دون أن لا نعرف خريطة التنوع البيولوجي في المنطقة، إن كان غير معروف حتى للعلوم؟ |
| Eh, bayan Sherman, sizinle ne yapacağız? | Open Subtitles | حسنا يا انسة شيرمان, ماذا يجب ان نفعل معك ؟ |
| Pek uyumlu bir çift değil. - Ne yapacağız? | Open Subtitles | . ليسوا بالتحديد زوجاً متناغم وماذا ينبغى ان نفعل ؟ |
| Burada kaldığımıza göre, yapmamız gereken şeyleri yapalım. | Open Subtitles | بما اننا عالقون هنا فكرت فى ان نفعل ما يجب علينا فعله |
| Ve biz de böyle bir şey yapamayız, değil mi? | Open Subtitles | ونحن لا يمكن ان نفعل ذلك، يمكن لنا؟ كان ذلك جيدا، أليس كذلك يا أبي؟ |
| Elimizde olanın hepsi bu zaten, başka ne yaparız bilemiyorum. | Open Subtitles | انه كل ما نملك لا ادري ماذا يمكن ان نفعل |
| -Bu bir mucize bizden ne yapmamızı istersin çok ulu, şifa veren Quahog'lu | Open Subtitles | ماذا تريدنا ان نفعل, ايها المعالج العظيم من كوهاج? |
| - Katilin kim olduğunu bile bilmiyoruz. - Bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | اننا حتى لا نعرف من يكون القاتل يجب علينا ان نفعل شيئا |
| Bunun için bir şeyler yapmamız gerek, böylece kendi ailemizin de bir gün buraya gelmesini isteyebiliriz." | TED | يجب ان نفعل شيئا من اجل هذا حتى نجعل منه دارا نريد أن نجعل أبائنا يعالجون هنا |
| Daha yeni senin hakkında konuşuyorduk beraber bir şeyler yapsak nasıl olur? | Open Subtitles | كنا نتحدث عنك كيف يجب علينا ان نفعل أشياء معا |
| Yapmamız gereken şey, daha azla daha fazla şey yapmayı öğrenmek. | TED | ما يجب ان نفعله هو ان نتعلم ان نفعل الكثير بالقليل |
| Resmi bir şey yapmalı mıyız emin değilim, anladınız mı? | Open Subtitles | لا اعرف، اذا كان ينبغي ان نفعل اي شيء رسمي |
| Birşeyler... Aventine'de birşeyler yapılmalı! | Open Subtitles | يجب ان نفعل شئ ما في هذا الموضوع |
| İnsanlar çalıyor, şehri yakıyorlardı bir şeyler yapmalıydık. | Open Subtitles | كان الناس ينهبون, يحرقون المدينة كان علينا ان نفعل شئاً ما |