kurban edilmekten dönen Iphigenia gibi sonsuza dek onun sandalyesini itsin diye mi? | Open Subtitles | حتى تقوم بالتضحية مثل بعض قديسي اليوم محكوم عليها بدفع كرسيه طوال الحياة؟ |
Biliyoruz ki, kendi çıkarlarını korumak için çalışanlarının feda edilmesine göz yumdular veya daha kötüsü kendi çıkarlarını korumak için çalışanlarını kurban ettiler. | TED | نعلم أنهم سمحوا لموظفيهم بالتضحية بأنفسهم لكي يحموا مصالحهم. بل الأدهى، أنهم ضحوا بموظفيهم لحماية مصالحهم الشخصية. |
Bu görevin başarılı olacağını garantilemeden daha fazla insan feda etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بالتضحية بحياة أخرى، حتى يمكننا ضمان نجاح المهمة. |
Ama sonra Dokuz Lord'un Dünya'yı yaratmak için kendilerini feda ettiğini söyledi. | Open Subtitles | ولكن من بعدها قالوا بأن الآلهة التسعة قاموا بالتضحية بأنفسهم لخلق الأرض |
Yarım saate ihtiyacım var. Daha az önce fedakarlık yaptım. | Open Subtitles | انا احتاج الى نصف ساعة لقد قمت بالتضحية منذ قليل |
Her ne kadar önüne çıkan ilk fırsatta... sevdiklerini kurban etmekte bir an bile tereddüt etmediğini... çok iyi bilsek de. | Open Subtitles | نحن نعرف بأنه لا يتردد بالتضحية بأقربائه لو أضطر لذلك |
Sloth iblisleri gençleri kurban etmez. Onun Carnyss olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | الأشرار الكسولين لا يقوموا بالتضحية بالمراهقون |
Arzularını tatmin etmek için cinsel ya da başka türlü, oğlanı kurban ettin. | Open Subtitles | لكي تُشبعَ رغباتِكَ إذاً الجنسية أو غيرها، قُمتَ بالتضحية بالفتى |
Yirmi beşinci yılımızın arifesinde, kendimizi kurban ediyoruz. | Open Subtitles | فى ليلة بلوغ الخامسة و العشرين نقوم بالتضحية |
İbrahim'den oğlunu kurban etmesini istediğinde İbrahim'in hayır demesi gerekirdi! | Open Subtitles | الرب غير صالح عندما امر ابراهيم بالتضحية بإبنه كان على ابراهيم ان يقول لا |
Ne fark eder? Arthur'u kurban edecekler ve daha kim olduklarını bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | و هل هذا يهم , إنهم سيقومون بالتضحية بآرثر |
Sadece toplum için kendini feda eden insanlar yeterli değil. | TED | لا يمكن الإعتماد فقط على الأشخاص الذين يقومون بالتضحية بأنفسهم في مجتمعاتنا. |
Nihayetinde diğer beş tanrı kendilerini feda etmeye karar verdiler. | TED | أخيراً، قَبِلَ خمسة آلهةٍ آخرون بالتضحية بأنفسهم. |
Sence bir gün kilise bizi feda ederek kendini kurtarabilecek olsa bunu yapmaz mı? | Open Subtitles | هل تعتقد، أبتِ، أنهفييوممنالأياميمكنللكنيسة.. أن تحفظ نفسها بالتضحية بنا ؟ |
15 dakikalık özgürlük için her şeyi feda edebilirim. | Open Subtitles | ومستعد بالتضحية بكل شىء من أجل 15 دقيقة من الحرية |
Tanıdığı her şeyi bırakmak büyük bir fedakarlık değildi. | Open Subtitles | لم تكن بالتضحية الكبيرة ،وهو راحل كل شي كان يعرفه تركها خلفه |
Bunu anlamayabilirsin Wilhelmina, ama fedakarlık denen bir şey vardır. | Open Subtitles | انتي لن تفهمين هذا .. ويلمينا لكن هناك شيء يسمى بالتضحية |
Aslında senin için bir fedakarlık yapsa romantik olurdu. | Open Subtitles | الذي من شأنه أن يكون رومانسيٍّا أن يقوم بالتضحية من أجلك |
Ben fedakârlık yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت بالتضحية بما فيه الكفاية |
Ailelerinize bulunduğunuz fedakarlığı bizzat kendim haber vereceğim. | Open Subtitles | سأعلم عائلاتكم بنفسي بالتضحية التي قدمتموها |
Eminim siz bu fedakârlığı yapmaya hazırsınızdır. | Open Subtitles | إني واثقٌ من أنك راغبٌ بالتضحية بحياتك |