| Tüfeğin Buddy'de. Eğer ateş edersen o da karşılık verecek. | Open Subtitles | وأن اطلقتي النار, فلدى " بدي " بندقيتك وسيطلق عليك |
| Her nedense Buddy kardeşini arayıp her şeyi ona itiraf etmeye karar vermiş. | Open Subtitles | بدي لسبب ما قرر ان يتصل بأخته و يعترف لها بالمهمه |
| Adele, Buddy'yi nerede bulabileceğimi biliyor musun? | Open Subtitles | اديل , هل لديك فكرة اين يمكنني العثور على بدي |
| Ama patronundan, Buddy'nin çuvallamaması için dua etmesini istiyor. | Open Subtitles | لكنها تطلب من مديرها يوميا ان يصلي كي لا يفشل بدي |
| Oh,Tanrım,bu ülke derinde, derin, derin sorun, Ahbap. | Open Subtitles | هذه البلاد في أزمة عميقة، عميقة، عميقة يا (بدي) |
| Buddy, yarın bir çift yeni ayakkabıya ve başka şeylere ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | يجب ان احصل على حذاء افضل يا بدي و بعض الاشياء لأجل الغد |
| Ben de Buddy'yi ya da Detroit'te ne aradığınızı Glenn Michaels'le buluşup buluşmadığınızı sormayacağım. | Open Subtitles | انت محق لواني أسئل عن بدي او ماذا كنتم تفعلون في ديترويت اوهلقابلتكمغليناملا .. |
| Ben Buddy Hall. Sokağın karşısına yeni taşındık. | Open Subtitles | انا بدي هال لقد انتقلنا حديثاً , عبر الشارع |
| Buddy iki araba getirmenin daha iyi olacağını düşündü. | Open Subtitles | بدي يرى أنه من الافضل احضار إثنين |
| Buddy ve Jack Foley. | Open Subtitles | تتعلق بالشخصين اللذان امسكا بك بدي , أليس كذلك ؟ والاخر " جاك فولي " 1 |
| Buddy'nin kız kardeşi Regina Mary Bragg bu sabah Buddy ile iki kez telefonda konuşmuş. | Open Subtitles | شقيقة " بدي " , روجينا براك استلمت رسالتين منه في ديترويت هذا الصباح اتصلت بـ بيردون |
| Olay şu: Buddy ve Ben, Ripley'den söğüşlenen her şeyin yarısını alırız. | Open Subtitles | انا و "بدي " سناخذ النصف مما تحصل عليه من ريبلي |
| - Buddy, son bir voli vurup sonra da rahat bir hayat sürmeye başlayan birisini tanıyor musun? | Open Subtitles | حياة جديدة ؟ " بدي " هل تعرف شخصا قام بسرقه كبيرة مؤخرا ثم عاش حياة سعيدة |
| Kelly, bu Buddy, karşı komşumuz. | Open Subtitles | كيلي , هذا بدي جارنا من الباب التالي |
| Bir gün Buddy'yle tanıştım ve aklımı başımdan aldı. | Open Subtitles | ويوم التقيت بدي قام بأسري كلياً |
| Buddy Hall burada. Ona sıcak bir hoş geldin diyelim. | Open Subtitles | بدي هال لنجعله يشعر انه مرحب به |
| Ana caddedeki Buddy Jellison'ın yeri olabilir. | Open Subtitles | مقهي "بدي جيلسون" هناك في الشارع الرئيسي |
| Buddy Jellison'ın yerinin nerede olduğunu sormak için yanlarında durdum. | Open Subtitles | لقد توقفت للسؤال عن الطريق لمقهي "بدي جيلسون " |
| Oh, Ahbap. | Open Subtitles | آه يا (بدي) لو كان باستطاعتي فقط أن أنام |
| Günaydın Ahbap | Open Subtitles | صباح الخير , بدي |
| Merhaba, Ahbap. Burada neyapıyorsun? | Open Subtitles | أهلاً، (بدي) ماذا تفعلين هنا؟ |