| Eşim Fernanda bu ifadeyi sevmiyor; fakat ailemden birçok kişi melanom kanserinden öldü. Ebeveynlerimde ve onların ebeveynlerinde vardı. | TED | زوجتي فيرناندا لاتحب هذه التسمية، و لكن الكثير من أفراد عائلتي توفوا بسرطان الجلد و كذلك والداي و جدودي |
| Meme kanserinden ölen siyah kadınlar beyaz kadınlardan bu kadar daha fazla. | Open Subtitles | هذا هو عدد النساء السُود اللواتي يمتّن بسرطان الثدي عن النساء البيضاء |
| Bu hasta 50 yaşlarında, bu nedenle ona prostat kanseri riski olma ihtimali konusunda oldukça hassas bir rakam verebiliriz. | TED | وهذا هو مريض في ال50 من عمره ويمكننا ان نرى اننا حددنا تقدير دقيق له عن احتمال اصابته بسرطان البروستات |
| Burada gördüğünüz bir gerçek bir insanın göğüs kanseri biyopsisi. | TED | هذا فحص حقيقي لنسيج جسد، من مريض مصاب بسرطان الثدي |
| 4. evre kanser. Yan sadece onu rahat ettirmeye çalışıyorduk. | Open Subtitles | مصابة بسرطان في المرحلة الرابعة، لذا كنا هناك سنعى لراحتها. |
| Anne ya da kız kardeşin meme kanserine yakalanmış olmasından daha yüksek bir risk faktörü. | TED | وهو عامل اقوى للاشارة الى احتمال اصابة المرأة بسرطان الثدي من كون المرأة تملك اختاً او اماً اصيبت بسرطان الثدي |
| Geçen sene 13 Mart'ta, karım yatağımızda yumurtalık kanserinden öldü. | TED | في 13 مارس العام الفائت، فارقت زوجتي الحياة بسرطان الرحم وهي في سريرنا، |
| Neden artık insanoğlu mide kanserinden muzdarip değil? | TED | لماذا لم تعد البشرية تصاب بسرطان المعدة؟ |
| Bir sigara tiryakisi olan annesi, daha oğlu konuşamadan akciğer kanserinden ölmüş. | Open Subtitles | الأم كانت مدخنة سجائر, وماتت بسرطان الرئة... قبل أن ينطق ابنها كلمة. |
| Hapisten çıktıktan sonra 1960'da 73 yaşındayken, akciğer kanserinden ölene dek kovboy olarak çalıştı. | Open Subtitles | بعدها عاد إلى تكساس، حيث عمل كراعي بقر و إستقال قبل شهر من وفاته بسرطان الرئه |
| Hastanede karaciğer kanserinden ölmekte olan bir çocuk düşünün. | Open Subtitles | أفترض أنّ الأطفال فى سنّ العاشرة يتواجدون فى المشفى ويموتون أو يعيشون بسرطان الكبد |
| Eğer gerçekten bir yamyamsa ona kemik kanseri olduğumu söylerim. | Open Subtitles | وماذا لو كان يأكل البشر.. سأخبره أنني مصاب بسرطان العظام |
| Kadınlara meme kanseri için kaç ameliyat yapmış olursam olayım, bir sonraki öngörülemeyen kurban için pek bir şey yapmıyordum. | Open Subtitles | لا يهم كم كان عدد هذه العمليّات التي كنت أجريها للنساء المصابات بسرطان الثدي، أنا لم أكن أقوم بأي شيئ |
| Sonra birdenbire, bir gün pat diye meme kanseri olduğumu öğrendim. | Open Subtitles | ثما فجأة بيوم .. ما دون سابق انذار أصبت بسرطان الثدي |
| Fakat birkaç ay önce, ...Judy'ye 3.dereceden... ...akciğer kanseri teşhisi konulmuş. | TED | ولكن قبل بضعة أشهر فقط, شخصت جودي بسرطان الرئة من المرحلة الثالثة. |
| Kız kardeşine, 40'lı yaşlarında meme kanseri teşhisi konmuştu. | TED | لقد شخصت اختها بسرطان الثدي عندما كانت في الاربعينيات من عمرها |
| 2005 yılında, büyük bir kanser merkezinde çalışırken annemin göğüs kanseri olduğu haberini almıştım. | TED | وفي 2005، كنت أعمل في مركز كبير للسرطان عندما تلقيت أخباراً مفادها أن والدتي مصابة بسرطان الثدي |
| Ve işte: 4.evre göğüs kanseri olduğunu bulduk, kanser o zamana kadar akciğerlerine, kemiklerine ve beynine sıçramıştı. | TED | وقد كان: اكتشفنا إصابتها بسرطان الثدي في المرحلة الرابعة، وقد انتشر إلى رئتيها وعظامها ودماغها. |
| Meme kanserine yakalanan kadınlardan bir kısmının hayatını kaybetmesi yıllar sonra oluyor. ve çok şükür ki çoğu hayatta kalıyor. | TED | ان بعض النساء الذين اصيبوا بسرطان الثدي توفين بعد عدة سنوات لاحقاً والكثير منهن والحمد لله نجون |
| - Annem göğüs kanseriydi. - Üzgünüm. | Open Subtitles | ــ كانت أمي مريضة بسرطان الثدي ــ يا للأسف |
| Böylece dünyaya giren ultraviyole ışınları, deri kanserinin yavaşca çoğalmasını sağlayacak. | Open Subtitles | ستتسرب الأشعاعات ببطء الى الأرض... مما سيزيد خطر الأصابة بسرطان الجلد... |
| Evet, ona beyin tümörü teşhisi konuldu, ve zaman zaman şuurunu kaybediyor. | Open Subtitles | و قد تم تشخيصه بسرطان المخ لذا هو يفقد وعيه طوال الوقت |
| Pankreas kanseriyle ilgili ilk kötü haber, pankreasın tam olarak karın bölgesinin ortasında olmasıdır. | TED | أول خبر من الأخبار السيئة المتعلقة بسرطان البنكرياس هو أن البنكرياس حرفياَ،في منتصف بطنك. |
| Üç yıl sonra 42 yaşında daha ilerlemiş yumurtalık kanserli olarak tekrar geliyor ve kendisine biraz daha kemoterapi uygulanıyor. | TED | وعادت بعد ثلاث سنوات في عمر 42 بسرطان مبيض أكثر وعلاج كيماوي أكثر. |
| Bartok lösemi'ydi ve ölüyor olduğunu biliyordu ve bu konçertoyu kendisi de konser piyanisti olan karısı Dita'ya adamıştı. | TED | مات بسرطان الدم وكان يعلم ذلك قرر حينها إهداء تلك المقطوعة لزوجته ديتا, التي كانت هي أيضا عازفة بيانو |
| Başağrım giderek arttı. Sanırım mide kanserim var. | Open Subtitles | اصبح الصداع اسوأ، اعتقد اننى اصبت بسرطان المعدة. |
| Fakat burada asıl önemli nokta pankreas kanserinde bir yıllık sağ kalım oranı yüzde 20'den azdır. | Open Subtitles | نسبة النجاة لعام بسرطان البنكرياس لا تتعدى 20 بالمئة |