| Bly'da yaşayıp çocuk olmaktan başka... olmak istediğim birşey yok. | Open Subtitles | مش عايز اكون حاجة ماعدا الذي أَنا فية ولدِ عايش في بلي. |
| Millet, bu CCS' den Memur Jason Bly. | Open Subtitles | انتبهوا هذا الضابط جايسون بلي من دائرة الخدمات الأمنية المركزية |
| Arkadaşın Bly benim bayan-arkadaştan, Epey büyük bir özür dilemiş. | Open Subtitles | تلك الصديقة قُدّمَ لها إعتذارا كبيرا من رفيقك بلي |
| Konsepti anlamak için bir ahmak açıklamasına ihtiyacın varsa evet. | Open Subtitles | في حال أردت مصطلح لتفهم عمل اللوح الحجري ؟ بلي |
| evet, kıracağım. Hediyelerini kaybettikleri gibi, umutlarını da kaybedecekler. | Open Subtitles | بلي , سأفعل , لطالما هم فقدوك فسوفيفقدونالأمل. |
| Endişem devreye girdi ama Ajan Blye ve Deeks tehlikede olduğu için panikledim. | Open Subtitles | هذا كان حماس زائد مني (ولكني كنت مرتعب بخصوص العميلان (بلي) و(ديكس كونهما في خطر كبير |
| Billy Camp gördüğüm saman nezleleri içerisinde en berbatına sahip. | Open Subtitles | بلي كام عِنْدَهُ أسوأ انفينونزا رَأيتُها في حياتي. |
| Memleketim Bly'daki malikanedeler. | Open Subtitles | لا. هم في منزلي الريفي في بلي. |
| Dostun Bly kız arkadaşımla konuşmuş, Ve o şu anda bana kızmış durumda. | Open Subtitles | رفيقك بلي تكلّم مع صديقتي وغضبت |
| Bu bir kariyer bitirici, Ajan Bly. | Open Subtitles | إنها نهاية الخدمة هناك أيها الوكيل بلي |
| Sanırım Bly gitmesini istemiyor. | Open Subtitles | أعتقد بلي لَمْ يُوافقْها تاني |
| Bly tarafından tuzağa mı düşürüldüm? | Open Subtitles | أرتب بلي لي هذا؟ |
| Yani Bly ile ilgilendikten sonra, | Open Subtitles | إذا عندما يهتم بلي بالموضوع |
| Eğer Bly ile savaşacaksam, | Open Subtitles | إن أردت الحرب مع بلي |
| Bly'in bu yaptığı gerçekten kabaydı, Gerçekten kaba. | Open Subtitles | بلي كان وقحا أعني، وقح جدا |
| evet var. Başından beri bu benim de problemim. | Open Subtitles | بلي لها علاقة بي,منذ البداية وهي مشكلتي انا ايضا |
| evet, evet sen evet sen, evet sen, evet sen | Open Subtitles | بلي , بلي انت كذلك بلي انت كذلك , بلي انت كذلك |
| evet öyle ilerliyor! Koyun ayaklanmasından zar zor kurtulduktan sonra dev gibi botları olan bir kedi gelmiş... | Open Subtitles | بلي كذلك، بعد أن نجا بالكاد من تدافع الأغنام |
| - Henüz D.C. bağlantısını bilmiyoruz. - evet, biliyoruz. Sadece söyleyemiyoruz. | Open Subtitles | ـ نحن لا ندري ما الذي وصل إليهم حتي الآن ـ بلي ، نعلم ، لكن فقط لانستطيع القول |
| evet, o... vejetaryen lokantasında... alt katta, haftada birkaç defa yemek yerdi. | Open Subtitles | بلي أعرفها, فهي تأكل في مطعم النباتيين الذي يقع في أسفل المبني عدة مرات خلال الأسبوع |
| - Callen. - Özel Ajan Kensi Blye. | Open Subtitles | - العميله الخاصه "كينزي بلي". |
| - Oğlum, Billy, benim gibi olmak istemiyor. | Open Subtitles | إبني بلي.. لا يريد أن يكون مثلي في شيئ |