"تزوجت" - Translation from Arabic to Turkish

• evlendim
• evlendi
• evlendin
• evli
• evlenmiş
• evlendiğini
• evliyim
• evlendiğim
• evlenmiştim
• evlendiğimde
• evlenip
• evlenen
• evlenirsem
• evlendiğinde
• evlendiğimi

Yeni evlendim, küçük bir kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım.
تزوجت للتو و انتقلت إلى بلده صغيره و افتتحت محلي الخاص

Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım.
تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و إفتتحت متجراً للأثريات

Biri hariç hepsi burada. En ufağı geçenlerde evlendi Leydi.
كلهن عدا واحدة فقد تزوجت الصغرى مؤخراً يا صاحبة الجلالة

Son 20 yılda üç kez evlendin yüzlerce iş arkadaşın, binlerce hastan oldu.
العشرون سنة الماضية تزوجت ثلاث زوجات مئات من الزملاء ، ألاف من المرضى

Dünyanın en basit erkeğiyle evli. Ona göre, dünyadaki en iyi erkek.
لقد تزوجت أبسط رجل بالعالم بالنسبة إليها، هو الرجل المثالي، إنه يتلعثم

Karısı oğlunu da alıp doğuya taşınmış ve yeniden evlenmiş.
قامت زوجته بأخذ ابنه و توجهت نحو الشرق و تزوجت

Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım.
تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و افتتحت متجراً للأثريات

Üçüncü eski Bayan Rossi ile Las Vegas'ta bir kilisede evlendim.
لقد تزوجت بالثالثة سيدة روسي،سابقا في كنيسة صغيرة في لاس فيغاس.

Anna on beş yaşında, aileler arasındaki eski çatışmaları gidermek ve Alexios'un saltanatını güçlendirmek için Nikephoros Bryennios ile evlendi.
في سن الخامسة عشرة، تزوجت آنا من نيكيفوروس برينيوس لقمع الصراعات القديمة بين عائلاتهم وتقوية عهد أليكسيوس

Julia İkinci Dünya Savaşı'nda ajandı, savaş bittiğinde, evlendi, Fransa'ya taşındı, aşçılık okuluna gitmeye karar verdi.
كانت جوليا جاسوسًا في الحرب العالمية الثانية وعندما انتهت الحرب، تزوجت وانتقلت إلى فرنسا، وقررت التجربة في مدرسة للطهي

Beş yıl önce, hiç tanışmadığın Rus bir kadınla evlendin.
منذ خمس سنوات تزوجت امرأة روسية لم تقابلها من قبل

İlk taktığında parmakları daha inceymiş, buda bize uzun süredir evli olduğunu gösterir.
كانت أنحف عندما ارتدته لأول مرة هذا يوضح بأنها تزوجت من فترة طويلة

İki kez evlenmiş ve iki kocası da vefat etmiş.
تزوجت مرتين وكلا من زوجها توفي بعد أن أصبح أعمى

Linnet Doyle'la karşılaşıp evlendiğini görmek, çok hoş bir sürpriz olmuştur.
اظن انها كانت مفاجأة سارة لك ان تعرف ان بينيت تزوجت

Tanrı'yla evliyim. Bir adamla yatmak için evlenmeyi bekliyorum demek.
في الواقع , لقد تزوجت شخصاً لكنني لم أتزوج حقاً

İşte evlendiğim adam diye düşündüm, işte o fiyakalı adam.
فكرتُ، ها هو الرجل الذي تزوجت به، هاهي تلك الأناقة.

Sadece daha önce bir kez evlenmiştim ve iyi şekilde sonuçlanmamıştı.
فقط انا تزوجت مرة فيما مضى ولم تسر الامور على مايرام

"Sam ile evlendiğimde buraya ayak uydurmak benim için kolay değildi fakat beni hemen destekledin ve bunu asla unutmayacağım."
لم تكن أموري سهلة عندما تزوجت سام لكنكِ بلحظتها رحبتِ بي ولن أنسى ذلك أبداً

O okul arkadaşımdı. Bir kontla evlenip 12 çocuk yaptı ve duba gibi oldu.
تزوجت محاسب ورزقت ب 12 طفل وكبرت وأصبحت سمينه جدا

Evet, bir adamla evlenen bir kız hakkında ve bilin bakalım ne oluyor?
نعم, انه عن فتاة قد تزوجت رجلا, وماذا تظنين ؟

evlenirsem, balayına bir diktafon iki sekreter ve... ..dört şirket danışmanıyla gitmem gerekir.
لو تزوجت فعلي أن آخذ أداة إملاء، سكتريرتين و4 مستشارين لشهر عسلنا

3 yıl önce kız kardeşim burada evlendiğinde gözüme çok normal görünmüştü.
بدى هذا المكان طبيعيا جدا عندما تزوجت أختي هنا قبل ثلاث سنوات

Ne? Sana üç kez evlendiğimi söylemiştim, hatırlıyor musun?
تتذَكر أني أخبرتُكَ أني تزوجت ثلاث مرات؟