| Eminim, bunun marangoz için büyük bir şans olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | بالتأكيد تعتقدون ان النجار كان محظوظا بسير الأمور بهذا الشكل |
| Gerçekte olan şey, olduğunuzu düşündüğünüz şey ile olmadığınızı düşündüğünüz şey arasındaki sınırdır. | TED | ما يحدثُ حقاً هو تلك الحدود بين ما تعتقدون أنه أنتم وما تعتقدون أنه ليس أنتم. |
| Subaylarımızın sayısı az. Sence bu ana kuzusu bu işi halledebilir mi? | Open Subtitles | ليدنا عجز في الضباط هل تعتقدون ان ضابط صف يمكنه قيادة هذه؟ |
| Önümüzdeki yıl dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyor musunuz? | TED | هل تعتقدون أن العالم سوف يكون مكان أفضل في السنة القادمة؟ |
| Toprak yüzünden tartıştık diye bir kızılderiliyi öldürdüğümü mü sanıyorsun ? | Open Subtitles | أنتم تعتقدون أننى قتلت هنديا فقط لأننا نتجادل بشأن أرض نحن نريد أن يمر هذا بسلام فى المحكمة |
| Sırf sizden daha zeki diye böylece üzerine gidebileceğinizi mi sandınız? | Open Subtitles | لا تعتقدون جميعا انكم ستمشون على طريقه لأنه أذكى منكم جميعا |
| Bildiğinizi sandığınız her şeyi unutun... | Open Subtitles | إنسوا كل ما تعرفونه أو ما تعتقدون أنكم تعرفونه. |
| Gördün ya işte bu. Herşeyi senin yapacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | هل ترى , هكذا تعتقدون يارجال , ان الأحلام ستتحقق بمفردها لكم |
| Hadi ama, sizinle beraber olmak istemediğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | بربكم ألا تعتقدون أنني أريد البقاء معكم يا أحبائي؟ |
| Rambaldi olduğu için bunun sıradan bir saat olmadığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | وبسبب تورط رامبالدى فى تقليد الساعه, تعتقدون انها اكثر من مجرد ساعه. |
| Ve gerçekten de çok korkmalısınız, ancak korkmanız gerektiğini düşündüğünüz sebeplerden dolayı değil. | TED | صحيح ؟ ويجب أن تكونوا خائفين حقا, ولكن ليس للأسباب التى تعتقدون. |
| Çıldırmış olmalı. Onun için düşündüğünüz kadar önemli değilsiniz çünkü damarlarında Zeus'un kanı dolaşıyor. | Open Subtitles | لابد أنكم تعتقدون أنه لا يهم لأن دم زيوس يجرى فى عروقه |
| Mühendislik ile ilgili soruları benim cevaplamam gerekmiyor mu Sence de? | Open Subtitles | ألا تعتقدون أن عليّ الإجابة على الأسئلة الهندسية ؟ أنا مهندس |
| Sence böyle devam edersen, daha ne kadar kalmamıza izin verirler dersin? | Open Subtitles | متى تعتقدون أنها سوف تسمح لنا بالبقاء هنا اذا واصلتم هذا الأمر؟ |
| Afrika Birliği'nin böyle bir konferans düzenleyebileceğini düşünüyor musunuz? | TED | هل تعتقدون أن الاتحاد الإفريقي سوف يشكل مثل هذا المؤتمر؟ |
| Savaş yüzünden acı çeken bir tek kendiniz mi var sanıyorsun? | Open Subtitles | ولهذا السبب أتيتِ عندي؟ هل تعتقدون أنكم أنتم الناس الوحيدون الذين يعانون من هذه الحرب الغبية؟ |
| Buraya öylece geleceksiniz, biz de size kuyruk sallayacağız mı sandınız? | Open Subtitles | تعتقدون أن بإمكانكم القدوم هنا و سنقوم بالتودد لكم جميعاً ؟ |
| Belki de pes etme zamanımın geldiğini düşünüyorsunuz ancak sandığınız gibi değil. | Open Subtitles | ربما تعتقدون بأني سأفقد الأمل ولكن الأمر ليس كذلك |
| Her ne yaptığımı düşünüyorsanız bilin ki aradığınız ben değilim. | Open Subtitles | أياً كان ما تعتقدون أنّي فعلتُ، فإنّي لستُ رجلكم المطلوب. |
| Felç deyince normal olarak siz sinir hasarı sonucu oluşanı düşünürsünüz, yapılacak birşey yok dersiniz | TED | الجلطة، عادة تعتقدون أنها ضرر في الألياف، لا شيء بوسعك أن تفعله. |
| Siz de öyle düşünmüyor musunuz, beyler, uzun zamandır sırtımda çok yük taşıdığımı? | Open Subtitles | ألا تعتقدون أيها السادة أنني أحاول إخفاء ماضيّ وعدم إظهاره لـ فترة طويلة؟ |
| Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق في معرفة لماذا تعتقدون أن تلاميذي قد غشوا. |
| Yapabileceğimi düşünmüyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم لا تعتقدون بأنني يمكن أن أفعلها شاهدوا هذا هنا |
| Şimdi onun yaptığını düşünebilirsiniz. Ve kararlıysanız hâlâ bunu varsayabilirsiniz sanırım. | Open Subtitles | كل ما لديهم هو الإعتراف المجبر الآن، ربما تعتقدون انه فعلها |
| Sosyal medyanın internette takılmak olduğunu mu düşünüyorsunuz? | TED | هل تعتقدون أن وسائل الإعلام الإجتماعية تعني الإرتباط عن طريق الإنترنت؟ |
| Kadınların yaratıcı dâhiler olabileceğine inanıyor musunuz? | TED | هل تعتقدون أن المرأة تستطيع أن تكون عبقرية مبدعة؟ |