| Bunun beş sallama ayarı var. Bu da 16 şarklı çalıyor. | Open Subtitles | حسنا، هذه تأتي مع 5 إعدادات وهذه تعزف 16 أغنية مختلفة |
| Sokağın karşısında yaşayan kız sürekli piyano çalıyor. | Open Subtitles | تلك الفتاة التي تعيش في الجهة المقابلة تعزف البيانو |
| Yani soruyorum çünkü çok harika müzik çalıyorsun Billy'nin çaldıkları da berbat. | Open Subtitles | حسناً, فقط لأنك دائماً تعزف موسيقى جيدة وأشياء بيلي دائماً رديئة للغاية |
| Hastamı görmeye gel, bana bir ders verirsin, sonra müzik çalar, di mi ama? | Open Subtitles | تأتي و ترى مريضي, و تعلمني, و ندع الموسيقي تعزف, صحيح؟ |
| Bulurum bir tane. Senin tek yapman gereken benim için gitar çalmak. | Open Subtitles | سأجد واحد ، كل ما عليك فعله هو أن تعزف القيثار لي |
| Bir şarkıyı çalarken, tam ortasına geldiğinde, sonunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | عندما تعزف أغنية عندما تكون بمنتصفها هل تفكر كيف ستنتهي؟ |
| Bas gitarla bas pedalının nasıl aynı ritimde çaldığını duyuyor musun? | Open Subtitles | أترى كيف هو أيقاع القيتار و دواسة الأيقاع تعزف التناغم نفسه |
| Ona hiç fırsat vermiyor. Sadece canı ne isterse çalıyor. | Open Subtitles | انها أبدا لا تمنحه دور في العزف انها فقط تعزف ما تشاء |
| Ona hiç fırsat vermiyor. Sadece canı ne isterse çalıyor. | Open Subtitles | إنها أبدا لا تمنحه دور في العزف إنها تعزف فقط ما تشاء |
| Hy piyano çalıyor, ama ben henüz kendimi ifade edecek bir sanat dalı bulamadım. | Open Subtitles | هاى تعزف البيانو و لكنى لم أتعلم بعد لقد وجدت ما أخرج فيه التعبير الفنى لدى |
| Mary düzgün bir şey çalıyor olsaydı onlarla şimdi de dans edebilirdik! | Open Subtitles | لو أن مارى تعزف شىءْ يمكن أن نرقص عليه الآن |
| Ne çalıyorsun, hücum mu, geri çekilme mi? | Open Subtitles | ماذا تعزف الآن ؟ موسيقى الهجوم او الانسحاب ؟ |
| Joe, o piyanoda çok yanlış notalar çalıyorsun. | Open Subtitles | جو، انت تعزف الكثير من المعزوفات النشاز على هذا البيانو |
| Serserilere çalıyorsun. Onlar müzikten anlamaz. | Open Subtitles | أنت تقود الناس الى الجنون , لا يمكنهم تتبعك عندما تعزف |
| Evet sen djsin bize bi şeyler çalar mısın. | Open Subtitles | لقد قالت أنك تعزف , أتخذلك مقعد اذا كنت تريد الأنضمام الينا |
| Silvana'yı mahvediyorsun. Herkesi mahvediyorsun... Saksafon çalmak istiyorsun, | Open Subtitles | لقد حطمت سلفانا , و خربت حياة الكُل و تريد أن تعزف الساكسفون |
| Derek bu senin, Barbican'da (Londra'da çok ünlü bir konser salonu) Kraliyet Filarmoni Pop orkestrası ile çalarken çekilmiş bir fotoğrafın. | TED | هذه صورة لك يا دِيرِيك وأنت تعزف بمركز بَارْبِيكَانْ رفقت الأوركيسترا الفيلارمونية الملكية بوبس. |
| Dokuz robotun altı farklı enstrümanı çaldığını göreceksiniz. | TED | سوف تُشاهدون تسعة روبوتات تعزف ستة آلاتٍ مُختلفة. |
| Ve birden anladım, dedim ki: "Dostum, bunu çalmaya çalışıyor olabilir misin?" | TED | و فجاة فهمتها وقلت: صديقي، اي صدفة جعلتك تعزف هذا؟ |
| Neden kendi başına çalmıyorsun, kafanın üzerinde gezinen bir melek olmadan? | Open Subtitles | لماذا لا تعزف ذلك لوحدك,بدون أمرأةٍ ما متعلقة بك؟ |
| Bu yüzden, 1 6. yüzyılda müzik, mezar ve höyüklerde | Open Subtitles | هذا سبب أن كثير من الموسيقى كانت تعزف فى الأقبية |
| Ben çal dediğimde çalarsın. Nefes al dediğimde alırsın. | Open Subtitles | ستعزف عندما أقول لك ان تعزف ستتنفس عندما أقول لك ان تتنفس |
| Kendini iyi hissettiğinde dışarıda trompet çalardı. | Open Subtitles | عندما كانت تتحسـن، كانت تخرج وتجلس تعزف الترومبت. |
| Piyanoyu bizim gibi çalmıyor, Nessie. | Open Subtitles | انها لا تعزف بينما تعمل نيسي .. لأعلى .. |
| - Evet. - Şu şeyi çalıyorsunuz, insanlar da size pere veriyor. | Open Subtitles | أنت تعزف على ذلك الشيء و الناس يعطونك المال. |
| Dan, bando çalacak, bayraklar dalgalanacak. | Open Subtitles | دان, يجب ان تعزف الموسيقى وترفرف الأعلام |
| çalabiliyor musun yoksa kızları etkilemek için mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعزف عليه ، أو مجرد شئ لتجذب به الفتيات؟ |