| Arkasında konuştun mu? - Evet, konuştum. - Ona bakma bile. | Open Subtitles | لا تنظري إليه حتى انظري الى هذه الجهة دعيه يضرب حسنا |
| - Evet, konuştum. - Ona bakma bile. Bu tarafa bak. | Open Subtitles | لا تنظري إليه حتى انظري الى هذه الجهة دعيه يضرب حسنا |
| Cama veya yansıma yapacak hiçbir şeye bakma, tamam mı? | Open Subtitles | لا تنظري في الزجاج أو أي شئ يصنع إنعكاساً، اتفقنا؟ |
| Ne yani, benim kızıma bakıp, öylece çekip gidebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | ماذا ، اتظنين انه يمكنك ان تنظري لفتاتي وتهربين بفعلتك ؟ |
| Hepiniz, ona bakmayı bırakın. Flora, sakın bakma. Beni dinle. | Open Subtitles | توقفوا عن النظر إليه، لا تنظري يا فلورا، أصغي لي |
| Oh, evet, şey, şimdi sakın bakma, ama fotoğrafçı çocuk geliyor. | Open Subtitles | أجل ، حسنا ، لا تنظري الآن ولكن فتى الصور أتى. |
| Ufak bir boşluk var, aşağıya bakma eğer yükseklik korkun varsa. | Open Subtitles | هناك فجوة صغيرة لا تنظري لأسفل إذا كنت تعانين من الدوار |
| Pekala, yatma vakti. Çekil önümden. Hemen bakma ama akşam yemeği yüzünde patlamış. | Open Subtitles | حسنا، وقت النوم.ابتعدي عني لا تنظري الان ولكن يبدو كعشاء مخلوط على وجهك |
| Dur bakma... barda yaşı bana uygun,... göz kamaştırıcı bir kadın var. | Open Subtitles | حسناً, لا تنظري الآن ولكن هنالك فتاة جميلة ومناسبة العمر على البار |
| - Hiç bana bakma. Artık bende o kadar para yok. | Open Subtitles | لا تنظري إليّ، فلا أملك ذلك المقدار من المال بعد الآن. |
| Eğer bir şey olursa buradan çık git ve sakın arkana bakma. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء أخرجي من هنا و لا تنظري إلى الوراء |
| Karşı tarafın gözlerine bakma. Her defasında durmana sebep olur. | Open Subtitles | لا تنظري في عين خِصمك هذا سيُوقفك في كل مرة |
| Dur bakma... barda yaşı bana uygun,... göz kamaştırıcı bir kadın var. | Open Subtitles | حسناً, لا تنظري الآن ولكن هنالك فتاة جميلة ومناسبة العمر على البار |
| Hemen dönüp bakma, ama şu ikinci masada... bıyıklı bir adam var. | Open Subtitles | لا تنظري الآن لكن هناك على الطاولة الثانية |
| Gözlerimin içine bakıp bana bunu olmayacağını söyler misin? - Söyleyemem. | Open Subtitles | يمكنك أن تنظري في عيني وتقولي لي أن هذا لن يحدث؟ |
| 10 dakikadır bu tarafa bakmanı bekliyorum çünkü bak ne yapacağım. | Open Subtitles | انا انتظرك من عشر دقائق ان تنظري لي لكي افعل هذا |
| Şimdi lütfen, gözleriniz gözlerimde olsun başka hiçbir yere bakmayın! | Open Subtitles | الآن من فضلك حدقي في عيني مباشرة. لا تنظري إلى أي مكان آخر. |
| Tam bir tane kazağın var. Yürüdüğün zaman, ayaklarına bakıyorsun. | Open Subtitles | عندك بالضبط سترة واحدة، تحبين أن تنظري إلى أقدامك عندما تمشين |
| Rama, hala Poonam'ın gelinliğine bakmadın. Ben hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | راما، لم تنظري حتى لفستان زفاف بونام، لم تقولي شيء، |
| Onun ne olduğunu bilmek için ona bir kez bakmak yeterli. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تنظري إليها لتعرفي كل شيء |
| Durup kendine bakman gerekecek. Çünkü diğer herkes sana bakıyor olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن تنظري إلى نفسك لأن الجميع سينظر إليك |
| İstiyorum ama buna bir kediden çok bir yatırım olarak bakmalısın. | Open Subtitles | نعم لكن عليك ان تنظري له انه استثمار اكثر من قطة |
| Poşetin içine bakar mısın? | Open Subtitles | هل بإمكانكِ أن تنظري إلى داخل تلك الحقيبة ؟ |
| Sen, 10 yıl bana sevgiyle baktın mı? | Open Subtitles | أنتِ لم تنظري إليّ أبداً بحب طوال العشر سنوات |
| Sevgili çocuğum kendine bir baksan iyi olur. | Open Subtitles | عزيزتي ربما تحتاجين لأن تنظري لنفسك نظرة فاحصة |
| Çeneni kapatman gerek. Üzülmeyeceksin, geriye bakmayacaksın. Çünkü kimsenin umurunda değil, inan bana. | Open Subtitles | اصمتي، ولا تتأسفي ولا تنظري إلى الوراء لأنه وصدقيني، لا أحد يهتم بذلك |
| bakmaya cesart edemediğin içindeki o yere bak. | Open Subtitles | حاولي أن تنظري لهذا المكان حيث لأنك لا تجرؤين على النظر |