| Hatırlayın, çoğu insan bu teknik mucizelerden birini bile hayal edemezken, Pantheon'u yapmak için en az beşine ihtiyacınız var. | TED | تذكر أن معظم الناس لا يستطيعون حتى أن يتخيلوا واحدة من هذه المعجزات التقنية، وتحتاج على الأقل خمسة لبناء بانثيون |
| hatta geçen haftadaki seçimler bile fazla bir drama olmaksızın geçti. | TED | حتى أن الانتخابات في الأسبوع الماضي مرت دون الكثير من الضجة. |
| Basit bir şekilde bile yazabiliriz, 1,3 veya 1,6 gibi. | TED | ويمكن حتى أن نكتبه بشكل أبسط مثل 1.3 أو 1.6. |
| Bu işi ayarlarım, hatta saçını yapmana bile yardım ederim. | Open Subtitles | سوف أرتب هذا، وربما عليّ حتى أن أساعدك بشأن شعرك |
| Ne yazık ki... gerçekler o kadar kasvetli ki kimse bunu duymak istemiyor. | Open Subtitles | للأسف واقع حياتنا اصبح مرير حتى أن احداً لا يريد التكلم عن ذلك |
| Böyle korkunç bir sey yasamak onlari Daha da güçlendirebilirmis. | Open Subtitles | أن المرور في شيء فظيع يمكن حتى أن يجعلهما أقوى. |
| Hareket olağanüstü bir ayrıcalık ve aile büyüklerimizin hiçbir zaman hayal dahi edemediği birçok şeyi yapmamızı sağlıyor. | TED | التنقل ميزة رائعة، وسمح لنا بعمل الكثير مما لم يكن أجدادنا قادرين حتى أن يحلموا به. |
| Bu yüzden oldukça iyimserdik Ta ki mahkeme salonuna girip kürsünün önünde dikilen o 3 kişiyi görene dek. | Open Subtitles | كنّا متفائلين جدًآ في فرصهِ حتى أن دخلنا في قاعة المحكمة و كان حشد من الناس يقفون أمام مقعد القاضي |
| Sanki bir gün uyanıp kızımın ölüm haberinin haber olmaya bile değmediğini görebilirim. | TED | ييدو وكأنني أستيقظ وأدركُ حتى أن موت ابنتي لن تكون ذات قيمة إخبارية. |
| Kötü niyetli ağızlar, hayatında ilk defa... aşık olduğunu bile söylüyorlar. | Open Subtitles | حتى أن الألسنة الحاقدة تقول أنه يُحب لأول مرة في حياته |
| Ülkenin kırsal bölgelerinden bile... millerce at sürerek gelen var. | Open Subtitles | حتى أن البعض جاء من الريف راكبين ظهور الخيول لأميال |
| Az önce soyduğumuz adamın doğmasından bile 500 yıl önce. | Open Subtitles | خمسمائة عام قبل حتى أن يولد الرجل الذي سرقناه للتو |
| Ve doktor yazılanlara bir şeyler Daha ekledi ve döküntüme bakmadı bile. | Open Subtitles | ثم يكتب الطبيب كلاماً آخر هناك دون حتى أن يتظر إلى طفحي. |
| Mollie'yi bile yenemiyorum, ki o bizim en aptal hamsterimiz. | Open Subtitles | لا يمكنني حتى أن أهزم مولي انها أغبى فأرة لدينا |
| hatta saç levhayı delip geçebilecek güçte bir kuvveti vardır. | Open Subtitles | حتى أن يُخبأ قوةً عظيمة قادرة على تمزيق صفائح المعدن. |
| hatta hayatta biraz adalet olduğunu bilerek Daha rahat bile uyuyabilirim. | Open Subtitles | ربما لأفضل راحة حتى أن علمت أنّه ثمة عدل بهذا العالم. |
| Onlar yukarı, aşağı, ileri, geri, hatta başaşağı bile uçabilirler. | TED | وبإمكانه التحليف للأعلى وللأسفل، وللأمام وللخلف. حتى أن بامكانه الطيران رأساً على عقب. |
| O kadar çok beraber oldular ki, Köpekleri bile çıkmaya başladı. | Open Subtitles | لقد قضوا وقتاً كثيراً مع بعضهم حتى أن كلبهم بدأ المواعدة |
| - Ağabeyi gelip, ona yardım etti. - Ağabeyi olduğunu dahi bilmiyordum. | Open Subtitles | حضر أخوة لمساعدتة - لم أكُن أعرف حتى أن له أخاً - |
| Herşey yolunda gidiyordu Ta ki o dangalak Reed ortaya çıkıncaya kadar. | Open Subtitles | على الفور. كان كل شيء على ما يرام تفرقع حتى أن يصل احمق أظهرت ريد. |