"شغفي" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutku
        
    • tutkumun
        
    • tutkumdur
        
    • tutkulu
        
    • tutkum
        
    • tutkumdu
        
    • tutkularımın
        
    • tutkumu
        
    • tutkudur
        
    Düşünce, tutku, şehvet, akıl, beş kızı da benim isteklerime bağlı kılacak. Open Subtitles سيحكم تفكيري و إرادتي و شغفي و حكمتي الفتيات الخمس لاتباع رغباتي
    tutkumun, kalbimin ve ruhumun vücudumu terk ettiğini hissettim. TED شعرت أن شغفي روحي و عاطفتي قد غادرت جسدي
    Okuma benim tutkumdur. Open Subtitles أجل، أجل القراءة هي شغفي
    Neden hayatımı ele geçirdiğini, neden ona tutkulu olduğumu, neden diğer insanların ona güçlü şekilde tepki verdiklerini bilmek istedim. TED أردت أن أعرف السبب من السماح لذلك بالسيطرة على حياتي، وسبب وراء شغفي بذلك، وسبب ردة الفعل القوية التي يقوم بها الآخرين حيال ذلك.
    Benim tutkum ve son birkaç yılı araştırmaya adadığım şey, işbirlikçi davranışlar ve bu sistemler içerisindeki güven mekanizmaları. TED شغفي والذي قضيت فيه سنواتي الأخيرة متفرغة للبحث، هي السلوكيات التعاونية و آليات الثقة المتأصلة في هذه النظم.
    Çocukluğumdan beri en büyük tutkumdu. Open Subtitles لقد كان هذا شغفي منذ كنتُ طفلة
    Bu zanatkar dünyası işte bu yüzden sanat eğitimi aldım kendi gerçek tutkularımın peşinden koşmak için. Open Subtitles هذا العالم الحرفي لهذا درست الفن من الأساس لمتابعة شغفي الحقيقي
    Dünya'daki çatışmalar için 18. deveyi bulmak benim için hayati bir tutku. TED ان ايجاد مقاربة حل مثل ايجاد حل ال18 جملاً كان شغفي في الحياة
    ve sanırım çocuklar ve eğitimin yaşamımda neden en önemli iki tutku olduğunu anlıyacaksınız. TED و أعتقد إنكم سوف ترون إن شغفي الكبير في حياتي اليوم هو الأطفال و التعليم.
    - Duramıyorum! Düşünce, tutku, şehvet, akıl, beş kızı da benim isteklerime bağlı kılacak. Open Subtitles سيحكم تفكيري و إرادتي و شغفي و حكمتي الفتيات الخمس لاتباع رغباتي
    Ancak senin yaşında , sınırlı farkındalığı olan birisi bu kadın için bütün tutkumun fiziksel olmaktan öte bir şey olduğunu anlamakta zorluk çekerdi. Open Subtitles فقط شخص بعمرك بوعي محدود ربما يمكن ان يتصور أن شغفي الكامل بهذه المرأة ليس أكثر من جسدي
    Fanny ve kızları o küflü apartman - onlar tutkumun bir parçası. Open Subtitles ‫"‬فاني" وابنتيها, تلك الشقّة العفنة جزء من شغفي.
    Sen beni seyredince, tutkumun içinde... arzularım eriyor. Open Subtitles وعندما تشاهدني, شغفي... يتغلب على الرغبة
    Sinema benim gizli tutkumdur. Open Subtitles السينما هي شغفي السريّ
    Şeker benim tutkumdur. Open Subtitles تعلمين، الحلويات هي شغفي.
    Nükleer Fizik ana tutkumdur. Open Subtitles إن الفيزياء النووية شغفي
    Bu zihniyet benim şahsen tutkulu olduğum zihniyet. TED شخصيًا هذه العقلية تثير شغفي.
    İşimde tutkulu olmam için odağa ihtiyacım yok. Open Subtitles احتاج التركيز لاحصل على شغفي في العمل
    Ve benim tutkum, yedi yaşında iken ailem beni Sahra Çölün kenarına, yani Fas'a götürdüklerinde canlandı. TED و قد أُثير شغفي في سن السابعة عندما سافر بي والداي إلى المغرب لأول مرة على أطراف الصحراء الكبرى.
    Bahçelere olan tutkum ve bağım işte tam o an başladı. TED شغفي و علاقتي بالحديقة بدأت في نفس اللحظة.
    Ama benim en büyük tutkumdu! Open Subtitles لكن كانت شغفي الكبير
    Biliyorsunuz, artık diziyle bir bağım yok, bu sayede gerçek tutkularımın peşinden gitme vaktim oldu: Open Subtitles أتعرف الان بعد ما اصبحت ليس مقيدا بالمسلسل, اعطاني هذا وقت اكثر لمتابعة شغفي الحقيقي :
    Gösterim aracılığıyla tutkumu sizinle paylaşmama izin verir misiniz? TED اسمحوا لي أن أشاركم شغفي من خلال أدائي ؟
    Benim için bir tutkudur. Open Subtitles أعتقد بأنه شغفي فحسب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more