| Sadece tedavi ederiz. | Open Subtitles | نحن فقط نعالجهم, عالج ذلك الفتى الذى لديه مشاكل بالتنفس |
| Onun Massie'lerin çocukları Tamy ve Grady'i tedavi edip etmediğini bilmeliyim. | Open Subtitles | ما اريد معرفته ان كان قد عالج أولاد ميسي تامي و غرايدي |
| Rahip hastalarımızı tedavi etti, hasadımızın büyümesini sağladı. | Open Subtitles | عالج الراهب مرضانا.. وجعل محاصيلنا تنمو على الفور بالسحر |
| Hey dostum! Kahveyi bırak da hasta insanları iyileştir. | Open Subtitles | صاح ، توقف عن احتساء القهوة و عالج المرضى أفهمت ؟ |
| Lütfen, sadece düzelt. Blair'in tüm partisi mahvolmadan, | Open Subtitles | عالج الأمر وحسب من فضلك عليّ أن أذهب وأحدّ من الضرر |
| Kocanızın tedavisi hakkında hastane ve doktora karşı bazı suçlamalarda bulunmuştunuz. | Open Subtitles | لقد قمت ببعض الأدعاءات ضد المستشفى و الطبيب الذي عالج زوجكِ |
| Hem annemi iyileştirdi, hem aileden biri. | Open Subtitles | فلقد عالج والدتي من قبل , وهو من العائلة |
| Her neyse, Kanaan'ı ve diğer melezleri iyileştiren ben değildim. | Open Subtitles | حسناً, على اي حال, لم اكن انا من عالج (كنان) و المهجنين الاخرين. |
| Komutanım, Amerikalılar bir Japon askerini tedavi etmezdi. | Open Subtitles | سيدي، لما عالج الأمريكان يابانياً جريحاً |
| Babam savaşta yaraları tedavi ederdi. | Open Subtitles | . عالج أبي المجروحين في ساحة المعركة . هو قال لا تكذب أبداً إلى الرجل المجروح |
| "Weston'da yaşayan doktor Eustace Green günlüğünde hastalarını Grandview'deki hastalık belirtilerine göre tedavi etmiş. | Open Subtitles | طبيب ويستون الدكتور جرين كتب في مذكراته بأنه عالج مرضى لديهم أعراض مثل الذين عالجهم في جراندفيو |
| Clucksten çiftliğinde çalışanlardan biri kırık elini tedavi ettirmiş mi bir bakalım. | Open Subtitles | علينا أن نرى إن كان اي من موظفين مزارع "كلكستين"عالج يداً مكسورة |
| Bana sadece kocamı tedavi etmiş olan doktorların ismini verseniz. | Open Subtitles | هل بالامكان ان تعطيني جميع اسماء الاطباء ...الذي عالج زوجي |
| Doktordur, dahiliyeci. Birinci Dünya Savaşı'ndaki askerleri tedavi etti. | Open Subtitles | إنه طبيب، قسم الباطنية عالج الجنود من الحرب العالمية الأولى |
| Bu içecek Carla Talucci'nin hastalığını tedavi ettiğinden beri. | Open Subtitles | منذ متى وانتِ تفعلين هذا؟ منذ ان عالج هذا إلتهاب القولون في كارلا تالوتشي. |
| Bacaklarını iyileştir ki yürüyebilsin ama yüzündeki kesik ve çürüklere, gemiye dönene kadar dokunma. | Open Subtitles | عالج رجليها لتتمكن من السير لكن أبقِ على الجرح الغائر و الكدمات على وجهها إلى حين عودتها للسفينة |
| - Onu bul ve durumu düzelt. | Open Subtitles | أبحث عنه و عالج الأمر. |
| Okuldan mezun olduktan sonra eyalet akıI hastanesine yatmış. Şizofreni tedavisi görmüş. | Open Subtitles | قضى وقتا في مستشفى رسمي للامراض العقلية عالج داء الفصام ما بعد المراهقة |
| - Ne demek istiyorsun? - Bana saldırdılar, o beni iyileştirdi. | Open Subtitles | ...ماذا تعني بذلك - لقد هاجموني، وهو من عالج أجنحتي - |
| Aynı isimde tükürüğüyle bir serçenin bacağını iyileştiren bir dede varmış. | Open Subtitles | "خرافة الكورية" (هناك أيضاً رجلٌ عجوز يدعى (كيم هيونغ بو الذي عالج ساق السنونو! |
| hallet şu işi yoksa taşağınla masan arasında irtibat kurarım. | Open Subtitles | عالج ذلك أَو أنا سأوصل كراتكَ إلى ظهرك |
| - Beşinci Kardeş, babamın yaralarıyla ilgilen. | Open Subtitles | الآخّ الخامس، عالج جروح أبانا. |
| Sadece bu değil, o Angela'nin kurtarıcısıyla da ilgilendi. | Open Subtitles | ولكن كما تعلمون الملك روحه رياضية لكنه عالج الوضع |