| İyi ödedi. Kumaşta Güve yeniği olmasına rağmen. | Open Subtitles | أنظري ماذا دفع لي وكان بها عث |
| Güve değiliz biz. | Open Subtitles | نحن لسنا عث. |
| Güve! | Open Subtitles | عث! |
| Ve beraberinde güvelerde vardı. Atmaca güveleri, sanırım. Bunun anlamı düşündüğüm şey mi? | Open Subtitles | ووجدت عثاً بجانبها، عث أبو الهول كما أعتقد، أهذا يعني ما أخاله يعني؟ |
| Bu ipekböceği güveleri sizin için adamları bulacak. | Open Subtitles | عث دودة القز هذا سوف يعثر لنا على الرجال |
| Seyahate çıkıyorsun, başka bir şeye dönüşüyorsun tıpkı tırtılın güveye dönüşmesi gibi. | Open Subtitles | تسافرين، تولدين من جديد في شيء اخر، مثل فراشة تصير عث |
| Fakat tırtıl güveye dönüşmek için yeterli besin toplayamadı. | Open Subtitles | جيداً بعد ليُحول نفسه إلى عث |
| Güve! | Open Subtitles | عث! |
| Güve! Güve! | Open Subtitles | عث! |
| Güve! | Open Subtitles | عث! |
| Tamam, bir liste yapalım. Anlayamadığımız tuhaf ve rastgele şeylerle başlayalım. Mesela uyurgezerlik, atmaca güveleri, Plumeria çiçekleri, uçuşan tozlar, kırmızı çamur... | Open Subtitles | حسناً، فلنعد قائمة مبتدئينا بكل الأمور الغريبة التي نجهلها مثل المشي خلال النوم، عث أبو الهول،زهرة البلماريا، الغبار المتطاير، الطين الأحمر |