"على ظهر" - Translation from Arabic to Turkish

    • sırtına
        
    • üzerinde
        
    • sırtındaki
        
    • üstünde
        
    • üzerine
        
    • arkasında
        
    • üzerindeki
        
    • arkasındaki
        
    • arkada
        
    • arkasına
        
    • sırtından
        
    • sırtında bir
        
    Ama sonra, Bayamanacao Deminan'a döndü ve Deminan'ın sırtına, burnundaki tütün salyalarını sümkürdü. TED بعد ذلك استدار بايامانوكوا إلى ديمينان، وبصق التبغ من أنفه على ظهر ديمينان.
    Ve bu gerçekten üzerinde uğraşmak zorunda olduğumuz bir şeydi: kitabın omurgasında tutkal vardı. TED وهذا أحد الأشياء التي كان علينا التعامل معها: كان هناك غراء على ظهر الكتاب.
    Bayan Sonia cinsel ilişkiye girmek istediyse Bay Raj'ın sırtındaki tırnak izlerini bir kedi mi yaptı yani? Open Subtitles أعترض سعادتك لو أن السيدة سونيا أرادت العلاقة هل القط هو الذى أحدث الجروح على ظهر السيد راج؟
    Dünya üstünde şimdi yaşıyor ve neden burada olduğunu biliyor. TED هو يمشي على ظهر الأرض ويعلم لماذا هو هنا
    Kedimi yere koymak isterken, onu yanlışlıkla köpeğimin üzerine koymuşum. Open Subtitles أتعلم كنت جالس تحت قطتني وبالصدفة وضعتها على ظهر الكلب
    Planladığım gibi bir kamyonun arkasında, muşamba tentenin altında. Open Subtitles بالضبط كما تخيلت على ظهر شاحنة تحت المشمع
    Ama önemli olan, herkesin dünya üzerindeki her insanın başına gelmiş olması. Open Subtitles لكن المهم، أن الأمر قد حدث للجميع لكل إنسان على ظهر الكوكب
    İlginç olan bir diğer şey de Dracorex'in kafasının arka kısmındaki sivri yapıların da hızla büyümesi. Stygimoloch'un kafasının arkasındaki sivrilikler TED المثير للاهتمام هي الشوكة على ظهر الدراكوريكس كانت تنمو بسرعة ايضاً الاشواك على ظهر الستيجيمولوك
    İlginç. arkada yazan isim "Kızıl Ejder" idi. Open Subtitles مضحك، الاسم كان على ظهر السفينه هو التنين الأحمر
    Mesela, ben Lauran'ın bilgisayarının ekran koruyucusunu Mitt Romney'nin resmi ile değiştirirdim ya da o arabamın arkasına Obama kampanya magneti koyardı. TED على سبيل المثال، أن أغيّر شاشة كمبيوتر لورين لصورة ميت رومني، أو أن تضع هي صورة مغناطيسية لحملة أوباما على ظهر سيارتي.
    Dünya, devasa bir kaplumbağanın sırtından dolaşıyormuş. Open Subtitles العالم برمّته محمول على ظهر سلحفاة عملاقة
    Genç bir arkadaşım film ekibindeydi ve Shim Gun Wook'un sırtında bir yara izi gördüğünü söylemişti. Open Subtitles صديق أصغر لي كان من طاقم التصوير ( وقال بأنه رأى ندبة على ظهر ( شيم جون ووك
    Pardon. Biraz heyecanlıyım da. Daha önce hiç kedi sırtına binmemiştim de. Open Subtitles متأسف أنا متحمس جداً لم أركب على ظهر هر من قبل
    Maymunun sırtına atla, geri dön, herşey sakinleşecek, yüzlerce kişi için sorun olmayacaktı Open Subtitles القفز على ظهر القرد ، والعودة ، هدئ أعصابك ، وسوف يكون على ما يرام المئات. موافق؟
    Bu yüzden, altlarındaki salgı bezlerinden tutkal salgılayarak kendilerini eşlerinin sırtına yapıştırırlar. Open Subtitles لذا فهم يفرزون صمغاً من الغدّد التى فى أسفل بطونهم ليلصقوا أنفسهم على ظهر الأناث
    Sandalyenin üzerinde, bir çift yeni, ipek çorap? Open Subtitles على ظهر الكرسي، زوج جديد من الجوارب الحريرية؟
    Barbarların topraklarını geçip aylarca at üzerinde yol aldım. Open Subtitles رحلت على ظهر جمل ولعده أشهر في أراضي البرابره
    At sırtındaki bir adam için, orak çok kullanışlı bir alet, idare etmesi kolay. Open Subtitles لرجل على ظهر الحصان النصل المنحني أنه جيد أسهل في الحمل
    Çad'dan Timbuktu'ya deve üstünde 59 gün geçirdim. TED قضيت 59 يوما على ظهر جمل من تشاد الى تمبكتو.
    Ve manyetik olarak elinin arka tarafında toplanması çip üzerine yoğunlaşmamı sağladı. Open Subtitles وطريقة سحبه مغناطيسياً على ظهر اليد هو ما جذب إنتباهي في البداية للرقاقة
    Floridaya taşınacaktı. Botun arkasında balık tutup anneme yalanlar söyleyecekti. Open Subtitles ويضع الاسماك على ظهر القارب ويخبر امى بالاكاذيب
    Bileklik üzerindeki baş harfleri de kimliğini tespit etmemizde yardımcı oldu. Open Subtitles أحرف محفورة على ظهر سوارها المسروق ساعدت على الوصول لتطابق
    Boynunun arkasındaki yaraya bunu bastır ve telsizle yardım çağır. Open Subtitles سلّط ضغطا على الجرح على ظهر رقبته وتطلب النّجدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more