| Dün gece fazla mesaiden sonra dükkânı kapatırken araba buradaydı. | Open Subtitles | تلك السيارة كانت هنا بالتأكيد عندما اغلقت وانهيت العمل البارحة. |
| "Kesinlikle evet. O lanet olası şey buradaydı!" diyorum. | Open Subtitles | سأقول بكل تأكيد أن السكّين اللعينة كانت هنا |
| Kapılar bu sabah buradaydı 3.000 tümene anlaştık ve mühendisten 500 almam lazım iyi sonuç vermedi... iptal etmedim. sakladım. | Open Subtitles | الأبواب كانت هنا هذا الصباح ثبّتنا العقد على 3 الآف تومان ويجب أن أحصل على 500 من المهندس |
| Bana Lisa Oberman'ın da aynı dönemde burada olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت أن ليزا أوبرمان كانت هنا فى نفس التوقيت |
| - Tara burada mıydı? - Sanırım Dawn'la birlikte kalmış. | Open Subtitles | تارا كانت هنا أظن بأنها قضت الليلة مع داون |
| Şimdi burada olsaydı gerçeklerin sana asla zarar vermeyeceğini söylerdi. | Open Subtitles | ولو كانت هنا الآن، لأخبرتكِ أنّ الحقيقة لن تُؤذيكِ أبداً. |
| Daha önce buraya geldiğinde çok çalışmaya bağlı olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | عندما كانت هنا آخر مرة قلت إنه كان إجهاد فقط |
| Bu onun olmayabilir.Bu araba çok eskiden beri buradaymış gibi Mmm,Sanmıyorum. | Open Subtitles | لايمكن ان تكون له هذه السيارة كانت هنا الى الابد لا اعتقد هذا |
| Dinle, az evvel annem buradaydı, konuşuyorduk... ve o an kafama dank etti. | Open Subtitles | اسمعي أمي كانت هنا وكنا نتحدث وقد صدمني الأمر |
| Geçen hafta o berbat körili yemeklerinden biriyle buradaydı. | Open Subtitles | فقط في الإسبوع الماضي كانت هنا ومعها إحدى الوجبات المملوءة بالكاري |
| - Kamyon dün buradaydı. - Yeni adresini bıraktı mı? | Open Subtitles | -الشاحنة كانت هنا بالأمس هل غادر إلى عنوان معين ؟ |
| Tamam, buradaydı. Ama gitti. | Open Subtitles | إهدي يا عم هي فعلا كانت هنا بس لسه نازلة |
| - Dün gece buradaydı - Bu gece burada değil. | Open Subtitles | كانت هنا الليلة الماضية - انها ليست هنا الليلة - |
| Ortam sıcak. Dün gece sadece en bonkörler buradaydı herhâlde. | Open Subtitles | لابد أنها فقط اللفائف الكبيرة كانت هنا بالأمس |
| Et sinekleri de cesedin 7-8 gündür burada olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | وتشير الخوتعيات أنّ الجثة كانت هنا لـ7 أو 8 أيام. |
| Bu kırık kafaların neden burada olduğunu merak ettim sadece. | Open Subtitles | أنا فقط تسائلت لماذا هذه الرؤوس المكسورة كانت هنا |
| Sayın Başkan, benim sorum... burada mıydı? | Open Subtitles | :سيدى الرئيس, سؤالى هو هل كانت هنا حقاً؟ |
| Diledim ki, ben ölseydim, o burada olsaydı, senin kucağında, gülümseseydi. | Open Subtitles | أتمنى بأنني كنت ميت وهي كانت هنا , في ذراعيك تبتسم |
| Tracy'nindi, buraya geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | وكان تريسي. إذا كنت لا تعرف وقالت انها كانت هنا. |
| E- posta kayıtlarına göre dün gece buradaymış. | Open Subtitles | سجلات بريدها تقول إنها كانت هنا ليلة أمس |
| Annem geçen hafta Fransız bir adamla geldi. | Open Subtitles | أمي كانت هنا في الأسبوع الماضي مع رجل فرنسي |
| ve Okapi hayvan Koruma Alanıda o bölgedeydi. Goma dan nuraya ve şu taraflara bir yol vardı ve bu şekilde geliyordu | TED | محمية أوكابي الحيوانية كانت هنا وهنا كان طريق من غوما في مكان ما هنا ياتي بهذا الشكل |
| Nasıl hem burada olup, hem de partilere gidebilir? | Open Subtitles | لا أفهم، كيف كانت هنا و فى نفس الوقت تذهب للحفلات؟ |