| Söylemeye niyetlendiğim bir çok şey, dün gece hepsini söylemem gerekirdi. | Open Subtitles | اشياء كثيرة قصدت ان اقولها كان يجب ان اقولها الليلة الماضية |
| Onun ne kadar mutsuz olduğunu görmem gerekirdi, ama görmedim. | Open Subtitles | كان يجب ان ألاحظ كم كانت تعيسة لكنني لم أرى |
| Öldürülmesi gerekiyordu ama Musa'nın annesi onu bir sepete koyarak Nil Nehri'ne bıraktı. | Open Subtitles | ابناء اليهود كان يجب ان يغرقوا والدة موسى أرسله في البحر في سلة |
| Böyle erken saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Newland ama sizi görmem gerekiyordu. | Open Subtitles | اسفة على ازعاجك مبكرا هكذا يا سيد نيولاند ولكن, كان يجب ان اراك. |
| Sana uzun zaman önce söylemem gereken bir şey vardı. | Open Subtitles | .هناك شيء كان يجب ان اخبرك به من فتره طويله |
| Bu odunun senin arkadaşın olduğunu tahmin etmeliydim. Neden onu karavan parkına geri götürmüyorsun? | Open Subtitles | . كان يجب ان اعرف بانه صديقك . خذة الى منتزة المقطورة |
| - Keşke bir deste kâğıt getirseydim. - Elinizi verin yeter. | Open Subtitles | ربما كان يجب ان احضر طاولة الكروت, أن كفّك يفى بالغرض. |
| Aramak zorundaydım. Daha fazla dayanamadım. | Open Subtitles | كان يجب ان اتصل,انا لا استطيع ان اتحمل اكثر من هذا |
| Ben de bu sabah saçlarımı kazıtmak zorunda kaldım, çünkü yarın evleniyorum. | Open Subtitles | لانة كان يجب ان ازيل كل شعرى ها الصباح لانى سأتزوج غداً |
| Bak, tatlım, bunu sana aylar önce söylemem gerekirdi biliyorum. | Open Subtitles | انظر عزيزي اعرف انه كان يجب ان اخبرك مند اشهر |
| Demek istediğim, dolgun kenar pizzanın pizzada devrim yaratması gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب ان تحدث الاطراف المحشوة ثورة في مجال البيتزا |
| Hapishanede ne kadar zor zamanlar geçirdiğini bana anlatman gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب ان تخبرنى كيف ان الامور كانت سيئه بالسجن |
| Kendi kendini düzenler durumda olup çarpmadan yukarda durabilmesi gerekirdi. | TED | بالتالي كان يجب ان تكون ذاتية التصحيح وتحلق عاليا دون ان تتحطم |
| Neden benim yerime onun ölmesi gerekiyordu? | Open Subtitles | لماذا كان يجب ان تموت فى المقام الاول عوضا عنى |
| Onlar kötü insanlar. Tabii ki ölmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | انهم اشخاص سيئون بالطبع لهذا كان يجب ان يموتوا |
| Zorlaman gerekiyordu değil mi? Beni dinleyemedin. | Open Subtitles | كان يجب ان تضغط عليه لماذا لم تأخذ بنصيحتى |
| Sizce bu sadece hastanın onayıyla yapılması gereken bir şey değil mi? | Open Subtitles | الا تعتقد انه كان يجب ان يتم ذلك فقط بموافقة المريض ؟ |
| Evet, iyi, dün onu kapatması gereken sendin. | Open Subtitles | حسنا .. انت الشخص الذي كان يجب ان يغطي ذلك الامس |
| Senden nefret etti. Tahmin etmeliydim. | Open Subtitles | كانت تكرهك كان يجب ان اضع ذلك فى اعتبارى |
| O samanı yutsaydın Keşke. Farkındaysan kahvaltı edemeyeceksin. | Open Subtitles | كان يجب ان تبلعيها فكما تعلمين لن يكون هناك افطار |
| Üç müşteri ve Moly arka odada olmalı. | Open Subtitles | كان يجب ان يكون اكثر من ثلاثة عملاء. و مولى فى الباب الخلفى |
| Şehri bir kez daha kontrol etmeliydik. | Open Subtitles | اتعلم ؟ كان يجب ان نجوب المدينة مرة اخرى |
| Saul bana bundan daha saygılı davranman gerektiğini sana söylemeliydi. | Open Subtitles | كان يجب ان يخبرك سول ان تعاملينني بمزيد من الاحترام |