| kes artık ahbap. Sustur şu mereti. | Open Subtitles | كف عن هذا يا صاحبي ضع كاتم صوت بذلك الشيء |
| kes şunu! Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz. | Open Subtitles | كف عن ذلك أننا نعرف بعضنا البعض منذ فترة طويلة |
| Sam, şununla oyalanmayı hemen bırak ve gel yemeğini ye. | Open Subtitles | سام, كف عن العبث بذلك الشىء و تعالى لتتناول طعامك. |
| Problemin bir parçası olmayı bırak ve telsizi öbür adama ver! | Open Subtitles | كف عن كونك جزءَ من المشكلةِ وأعدَ الرجل الآخر على الخط |
| Cezamı itirazsız kabul ediyorum. Baba, bu sessiz tavrın yeter artık. | Open Subtitles | أقبل عقوبتي من دون أي إحتجاج، أبي كف عن المعاملة الصامته |
| - Peter, Dur artık! Çatlaklık bu! - Peter kes şunu. | Open Subtitles | بيتر كف عن هذا ,هذا جنون بيتر ,توقف عن هذا |
| Şikayet etmeyi kes. Gelecek hafta geleceğini söyledi. O zaman görürsün. | Open Subtitles | كف عن التذمر، فقد قالت أنها ستأتي الأسبوع القادم ويمكنك رؤيتها حينئذ |
| Hadi ama, kes şunu! Neden arayamıyorum? | Open Subtitles | .هيا, كف عن المزاح لماذا لا أستطيع الأتصال بها |
| - Keyfine diyecek yoktur. - kes sesini de oyna. | Open Subtitles | ـ تتعانق مثل الحشرات في السجادة ـ كف عن هذا وألعب |
| Sızlanmayı kes ve dövüşe başla. Aklını kullanarak savaş. | Open Subtitles | كف عن النحيب وإبدأ القتال قاوم الأمر بعقلك |
| - ve işleri doğanın akışına bırak. | Open Subtitles | امسك حلمه بكل كف ثم دع الطبيعه تقوم بدورها حسنا |
| Onunla oyalanmayı bırak. Sofraya gel. | Open Subtitles | كف عن العبث بذلك الشىء و تعالى هنا للعشاء. |
| Dilenmeyi bırak. Çikolatanı istemiyorlar. Bana ver. | Open Subtitles | كف عن التوسل ,انهم لا يريدون قالب الحلوى خاصتك , اعطنى اياه |
| Kardeşimin aklına bunları sokmayı da bırak, tamam mı? | Open Subtitles | كف عن زرع تلك الأفكار في رأس أخي، حسناً؟ |
| yeter artistliğin! Gidip konuşacağım kadınla. | Open Subtitles | كف عن التمثيل سوف أذهب وأتحدث إلي السيدة. |
| Dur şimdi, sen böyle biri değilsin. Sus. | Open Subtitles | كف عن هذا ,أنت لست بهذا الرجل لا تفعل هذا. |
| - Bin arabaya, Marvin. - yapma, Tom, oyun oynamayı bırak. | Open Subtitles | اركب السيارة يا مارفين هيا يا توم، كف عن المزاح |
| Bana öyle bakmayı kesin. Hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | كف عن النظر إلي بتلك الطريقة فهي لا تعجبني |
| Orada ağzı açık dikilip durma. Bu ses, ben-- | Open Subtitles | حسنا، كف عن الوقوف هناك والتحديق بي هذا الصوت أنا |
| Hey, Lou Epstein, gerçek bir centilmen ile tanışmanı istiyorum, Chuck Schwartz. | Open Subtitles | ـ لو أبستام ـ ,أود أن أعرفك بـ ـ ميتش ـ كف عن ذلك |
| - Evet benim için kolaydı. - Şu çeneni kapasan. | Open Subtitles | ـ لقد كان ذلك سهلاً بالنسبة لي ـ كف عن التعاظم بنفسك |
| Büyü biraz, başkalarıyla yatmaktan vazgeç. Sadece benimle yat. | Open Subtitles | لذا فانضج و كف عن مضاجعة النساء، أنا فحسب |
| lütfen ciddi ol. Boş boş bakma öyle. | Open Subtitles | أرجوك كن جاد كف عن الظهور بعدم المبالاة هذه |