| Ne olduğunu düşünüyorsanız bunların Hepsi korkunç bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | مهما كانَ إعتقادك كل مافي الأمر أنكَ أخطأت في ظَنِك |
| Asla. Babama karşı kullandığı bir kozu var. Hepsi bu. | Open Subtitles | إطلاقاً، انها مجرد سلاح ضد أبي، هذا كل مافي الأمر. |
| Olaya senden daha farklı bir açıyla yaklaşıyorum, Hepsi bu. | Open Subtitles | أنا أقوم بالإستجواب بطريقة مختلفة عنك, هذا كل مافي الأمر |
| Burası İçişleri Bakan Yardımcısı'nın gelmesi için çok uzun bir yol, Hepsi bu. | Open Subtitles | إنها طريقٌ طويلة بـالنسبة لـنائب وزير الـداخلية للقدوم , هذا كل مافي الأمر. |
| Hepsi bu kadar. Okuldan terk biri toplumdaki hijyenik ped kullanmama sorununu gördü. | TED | هذا كل مافي الامر، متخلف عن الدراسه رأى مشكله في عدم استخدام الفوط الصحيه |
| Yabancılarla konuşmasından hoşlanmıyorum, Hepsi bu. | Open Subtitles | أنا لا أحبها أن تتكلم مع الغرباء هذا كل مافي الأمر |
| Bir yaralıyı arabama aldım, hastaneye götürdüm. Hepsi bu! | Open Subtitles | نقلت رجل مصاب إلى المستشفى هذا كل مافي الأمر |
| Virüs kapmışsın tatlım. Hepsi bu, virüs. | Open Subtitles | لقد اصابك فيروس ياعزيزي هذا كل مافي الأمر ، فيروس |
| Hepsi bu kadardı. Şimdi kahveyi getirebilirsin. | Open Subtitles | ، هذا كل مافي الأمر دعونا نحضر القهوة الآن |
| Sana vakit tanımalıyım, Hepsi bu. Göreceksin. | Open Subtitles | عليّ أن أمنحك الوقت هذا كل مافي الأمر سترى |
| O kötü bir çocuk, Hepsi bu. | Open Subtitles | لقد حاولت ياجوف إنه فقط طفل سيء هذا كل مافي الأمر |
| Yüklerini azaltmışlar, anlıyorum, ama Hepsi bu. | Open Subtitles | أرى بأنهم قد قلصّوا الوزن , وهذا كل مافي الأمر |
| Hiç kimse, sadece ben oradayken tanıdığım biri, Hepsi bu. | Open Subtitles | لا أحد, إنه رجل كنت أعرفه عندما كنت أقطن هناك, هذا كل مافي الأمر |
| Bir süt kutusunda duracaktır. Hepsi bu. | Open Subtitles | إسترخ ِ ، سينتهي بها المطاف إلى علبة حليب او ما إلى ذلك هذا كل مافي الأمر |
| Onlarla yattım çünkü ben bir erkeğim, Hepsi bu. | Open Subtitles | أنام معهن لأني شاب فقط، هذا كل مافي الأمر. |
| Bir süre, biraz hırçındım, Hepsi bu. | Open Subtitles | كنت متهوراً قليلا لبرهة، هذا كل مافي الأمر. |
| Ve tüpü doldurtmak için eczaneye gittim, Hepsi bu. | Open Subtitles | لذا ذهبت الى الصيدلية لأحصل على وصفة لإعادة ملئه، هذا كل مافي الامر |
| Hepsi bundan ibaret 10 Milyon Dolarla yok olacağım. | Open Subtitles | هذا كل مافي الأمر إختفائي مع 10 مليون دولار |
| ulaşabildiğiniz herşeyi yapmanızı, komşunuzla konuşun, çocuğunuza öğretin hayvanınızı yasal bir satıcıdan aldığınızda emin olun. harekete geçmemiz gerek ve şimdi geçelim | TED | ليفعل كل مافي مقدوره، ليتحدث لجاره، يعلم أطفاله، تأكد من أن حيوانك الأليف من مربى قانوني. نحتاج للعمل، والعمل الآن |
| Öyle yapma sadece sana farklı bir bakış açısı öneriyorum o kadar. | Open Subtitles | لا تتصرفي هكذا أنا اعرض عليك رأي خبيرة, هذا كل مافي الأمر |
| Alay mı ediyordun yani? Bu kadar mı? | Open Subtitles | وماذا إذاً, انت فقط للاثارة, أهذا كل مافي الأمر؟ |
| Aklımıza gelen her şeyi araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول العثور على كل مافي وسعنا مكان عملهم, وهواياتهم, وسجلات الهاتف |