Bazen de arkadaşlarına çeyreklikler atardı ama bana hiç vermezdi. | Open Subtitles | كا نيعطي الأرباع لأصدقائه أحيانًا لكنه لم يعطيني منها أبدًا |
arkadaşlarına ve takipçilerine, suikastinde kaydedilmiş üç farklı kaset bıraktı. | TED | ترك لأصدقائه وأتباعه مجموعة من ثلاثة أشرطة مختلفة لتُشغل في حالة اغتياله. |
Yerel futbol kahramanının arkadaşlarına vakti olması iyi. | Open Subtitles | من الجيد معرفة أن نجم كرة القدم المحلي ما زال لديه الوقت لأصدقائه |
Sabıka kaydı, düşmanı yok ve arkadaşlarının bildiği kadarı ile olağan dışı bir borcu da yok. | Open Subtitles | لا سجل إجرامي , لا أعداء بالنسبة لأصدقائه ولا ديون غريبة وحجة غياب صديقته السابقة مؤكدة |
arkadaşlarına adam avlamaca oyunundaki lazerlerin sara nöbetine neden olabileceğini söylemeni tasvip etmedi, hepsi bu. | Open Subtitles | إنه لم يقدّر ما قلته لأصدقائه بطاقة اليزر يمكن أن تنتج النوبات الصرعية |
arkadaşlarına kabalık etmeyen, onları kırmayan bir müşteri olsun mümkünse. | Open Subtitles | أفضّل زبوناً ليس فظّاً أو جارحاً لأصدقائه |
Einstein sevinç doluydu. arkadaşlarına, | Open Subtitles | كان أينشتاين مبتهجاً جداً و قال لأصدقائه |
Muhteşem soru, dahi. Sebebi Jim'in, zammı arkadaşlarına ve birlikte yattığı insanlara vermek istemesi. | Open Subtitles | سؤال جيد يا عبقرية، هذا لأن جيم يريد أن يعطي الزيادات لأصدقائه والناس الذي ينام معهم |
Bırak herif köpekbalıklarıyla yüzsün, ben filme çekeyim, bunu arkadaşlarına göstersin yada her neyse. | Open Subtitles | تدعين الرجل يسبح مع القروش وهو يريه لأصدقائه أو اياً كان |
umarım arkadaşlarına cenazesine gitmek için izin verilir. | Open Subtitles | آمل أن يكون مسموحاً لأصدقائه بالذهاب إلى جنازته. |
En azından arkadaşlarına ne olduğunu anlayıncaya kadar. | Open Subtitles | على الأقل حتى يبدأ التساؤول عما حدث لأصدقائه |
Spor salonu hoşuna gitti ve Twitter'dan arkadaşlarına öneride bulundu. | Open Subtitles | هو أعجب بمركز اللياقة لذك غرد لأصدقائه بأن يجربوه |
Baldızına, polise, dostlarına, iş arkadaşlarına ve sana göre böyle. | Open Subtitles | لنسيبته ، للشرطة لأصدقائه ، لزملائه ، لكِ. |
Evet sonrasında o kartları arkadaşlarına satıyormuş böylece sınırlı baskı sneakers alabiliyorlarmış. | Open Subtitles | كان يبيعها لأصدقائه حتى يتمكّنوا من شراء أحذية رياضيّة محدودة. |
Neticesinde, Aslan arkadaşlarına gözündeki o İfadeyle bakıp demişki, | Open Subtitles | وأخيراً، نظراً الأسد لأصدقائه وتلك النظرة في عيناه، |
Güney Denizleri Bakanlığı'na. Ve Kraliyet Danışma Meclisi'ndeki arkadaşlarına. | Open Subtitles | الأمين الجنوبي، لأصدقائه في المجلس الخاص |
- Kimliklerimizi karteldeki arkadaşlarına vermek için can atıyor. | Open Subtitles | هو لا يطيق صبراً حتى يعطي هوياتنا لأصدقائه في منظمة المخدرات. |
İçinde yurt dışından gelenlerden aldığı mektuplar vardı, birkaç tanesinin üzerine yeni yabancı arkadaşlarının siyah-beyaz küçük şipşak fotoğraflarını yapıştırmıştı. | TED | كان بداخله كل الرسائل التي تلقاها في حياته، من الزائرين الذين أتو من الخارج وعلى بعض منها، ألصق لقطات مهترئة، باللون الأبيض والاسود لأصدقائه الأجانب الجدد |
Ailesi ve arkadaşları çok normal biri olduğunu düşünüyorlardı. | Open Subtitles | فتى طبيعي للغايه ، وفقاً لأصدقائه و عائلته |
Dr. Goebbels dostları için bir veda partisi düzenliyor. | Open Subtitles | الدكتور غوبلز سيقيم حفلة وداع لأصدقائه. |
Ve öyle bir parti istiyor ki sevdiğini arkadaşlarıyla tanıştırabilsin. | Open Subtitles | ويريد أن يقيم حفلاً ليتسني له تقديم شخص مميز لأصدقائه |