| Yakın dostlarından birinin ülkesine ihanet ettiğini öğrenmek kötü olmalı. Kaçırılmıştı. | Open Subtitles | لابد من أن يصيب احد من معارفيك القريبين الذين يخنون وطنهم |
| Lena, beni dinle. Bu laneti kaldırmanın başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | لينا إستمعي لي لابد من أن هناك طريقة أخرى لكسر التعويذة |
| Benim öfkelendiğim şeyler sizinkilerden farklı, yani bu işin içinde başka bir şey olmalı. | TED | الأسباب التي تثير حنقي مختلفة عن أسبابك، لذا لابد من أن وجود شيء ما يحدث. |
| Psikoloji bölümünde birileri... duyusal yoksunluk araştırmaları yapıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن هناك رجل ما في قسم علم النفس. يعمل هلى هذه الدرسات المحرمة حسيا |
| Birisi, Ripley'in kötü adamlarından birini yakalamış olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن أحدهم قتل أحد الاشرار ؟ الذين تكلمت عنهم ريبلى |
| Paketle ilgili olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن لديها شيئا تود القيام به مع الذي تتبع له |
| Geminin etrafında koruyucu bir kalkan olmalı! | Open Subtitles | لابد من أن لديهم حاجز واقي حول السفينة كلها |
| Gövde üzerinde bir tür koruyucu kalkanları olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن لديهم حاجز واقي حول السفينة كلها |
| Birileri olmalı adımı tekrar tekrar söyleyen | Open Subtitles | لابد من أن يكون واحدًا منهم ينادي باسمي مرارًا وتكرارًا الآن |
| Saç iç yaşantımızın yansımasının... bir ifadesi olmalı. | Open Subtitles | والآن لابد من أن تعبر تصفيفة الشعر عنا أن تعكس خبايا شخصياتنا |
| Sark, Khasinau'yu uyarmış olmalı. Peşime düşen adamlar başka türlü açıklanamaz. | Open Subtitles | لابد من أن سارك حذر كازانو لذلك أرسل رجاله ورائى |
| O gemi onları anagemiye çıkarmış olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن هذه السفينة قد أخذتهم للسفينة الأم |
| Burası onlarca kez aranmış olmalı patron. | Open Subtitles | لابد من أن هذا المكان مهجور منذ وقت بعيد يا رئيسي |
| El freni boşalmış filan olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن مكابح الطوارئ أنحلت أو ما إلى ذلك |
| Cole sahil yakınlarında bir yerde kalıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن كول يسكن في مكان ما بالقرب من الساحل |
| -Yağ gibi kayıyor. İki hafta önceki fırtınaya yakalanmış olmalı. Dere taşmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنهم عُلقوا فى العاصفة منذ أسبوعين لابد من أن الأخدود كان مغموراً بالمياه |
| Size çok zor geliyor olmalı, bilhassa Bay Smith'in geçmişine göre. | Open Subtitles | لابد من أن هذا صعباً جداً عيكِ خصوصاً بالنظر إلى تاريخ السيد. |
| NBA'in kapısından dönmek sana çok koymuş olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن ذلك كان صعباً عليك إقترابك من دراستك الجامعية |
| Bak, eğer haklıysan bile, artık öfke ve nefrete dayanmak istemiyorum. Başka bir yol daha olmalı. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أعتمد على الكراهية و الغضب بعد الآن لابد من أن هناك طريقة أخرى |
| Çete o maçta büyük bir servet kaybetmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن الجمهور خسر ثروة على هذا القتال |