"لا أُريد" - Translation from Arabic to Turkish

• İstemiyorum
• ihtiyacım yok
• istemem
• vermek istemiyorum
• istemedim
• istemezdim
• etmek istemiyorum
• yapmak istemiyorum
• olmasını istemiyorum
• olmak istemiyorum
• kalmak istemiyorum

İnsanların seninle çıkmamın onu alt etmek içinmiş gibi düşünmesini istemiyorum.
أنا فقط لا أُريد بأن يعتقد الناسَ بأنني أُواعدُك للوُصُول إليها.

Beni dinlemek için bir sebebiniz olmadığını biliyorum ama sizi öldürmek istemiyorum.
أنا أعرف إنّ لا سبب يدفعكم للحديث و لكنني لا أُريد قتلكم

Bana nasıl iyi annelik yapacağımı söylemesi için kitaplara ihtiyacım yok.
أنا لا أُريد قراءة أي كتاب.. يُخبرني كيف أكون أُم جيدة.

Affedersin, kaba olmak istemem ama seni daha önce görmedim mi?
معذرةً، لا أُريد أن أكون وقحة ولكن، ألم أركِ من قبل ؟

Ona zarar vermek istemiyorum.
، أنا لا أُريد أن أُؤذيه أُريد بأن أكون معهُ

Kalan oğlumun da orada çalışmasını istemedim.
لا أُريد لابني المُتبقي بأن يعمل هُناك، أيضًا.

Bu kadar açık sözlü olmak istemezdim ancak açıkça görünüyor ki beraber çalışacağız o yüzden bu konuyu yolumuzun dışına çıkarmalıyız.
لا أُريد أن أكون مُفشيةً للأسرارِ هكذا، لكن على ما يبدو إنّا سنعمل جميعًا معًا، لذالك علينا إزاحة هذا من طريقنا.

Canım, ben de onu terk etmek istemiyorum fakat onu nasıl bulacağım?
عزيزتي، أنا لا أُريد أن أتخلّى عنه بل كيف لي أن أجده؟

- Bunu gerçekten yapmak istemiyorum. İstemiyorum... - Evet.
أنا حقا لا أُريد ان اشاهد ذلك لا أُريد ـ نعم جيد.

Çocuklarımızın başkasıyla devre-mülk gibi birlikte olmasını istemiyorum.
أنا لا أُريد المشاركة بالوقت بأبنائنا مع أي أحد

Seninle konuşmak istemiyorum... ..seni boş kafalı hayvan yalağı sileceği!
أنا لا أُريد أن أَتكلّم معك أكثر من ذلك أيها الحيوان الغبى

Ama baba, ben bunların hiçbirini istemiyorum.
لكن يا أبى , أنا لا أُريد أىّ شىء من ذلك

Hikâye olmak istemiyorum, buna ihtiyacım yok.
لا أُريد أن أُعطيك قصة لست بحاجة إليك

Ben bir şey yaparken senin onay vermene ihtiyacım yok.
لا أُريد حكمك العابر... علي أنا أو على أي شئ أقوم بفعله.

Yerinde olsam yapmazdım. Sana mikroplu numune vermek istemem.
من الافضل أن لا تفحصني, أنا لا أُريد أن أُعطيكَ عينة ملوثة

İşi yavaştan alacağım, çünkü doğruysa kimseyi ürkütmek istemem.
سأقوم به ببطء، لأنه لو كان الأمر صحيحاً، لا أُريد أن أُريبهم

Başka kimseye zarar vermek istemiyorum.
أنا لا أُريد إيذاء أي شخص آخر أنا فقط...

Sana zarar vermek istemiyorum ihtiyar ama öğrenmek istediğim şeyi söyleyeceksin.
أنا لا أُريد أنْ أؤذيكَ ...أيّها الشيخ و لكنّكَ ستخبرني بما أُريد

Çünkü kimsenin bilmesini istemedim, özellikle Lemon'un.
لأنه، كما تعرفين، أنا لا أُريد لأحد أن يعلم - خاصةً ليمون

ölmek için kazandığın o parayı kullanmak da istemezdim.
لكنّني لا أُريد استخدام أيّة نُقودٍ ادّخرتَها لتموت.

Biliyorum, biliyorum ama grubu terk etmek istemiyorum.
أعلم، ولكني لا أُريد التخلي عن المجموعة.

Ölü biriyle iş yapmak istemiyorum.
لا أُريد شخصًا في عداد الموتى.

Sonunun benim gibi olmasını istemiyorum.
لا أُريد أن ينتهي بكِ المطاف لأن تكوني مثلي

Çünkü asla sensiz hiçbir yerde olmak istemiyorum.
لأنني لا أُريد أنا أكون أبداً فى أي مكان بدونك

Saksıdaki çiçek ne olacak bilmiyorum ama. Bir de onu açıklamak zorunda kalmak istemiyorum.
لا أعلم بخصوص تلك النباتات أنا فقط لا أُريد أن أشرح الأمر