| Bak, seninle her şeyi konuşmak istedim çünkü geçtiğimiz birkaç hafta kendimde değildim. | Open Subtitles | انظر، وددت محادثتك عن كلّ شيء، لأنّي بآخر بضعة أسابيع لم أكُن أنا. |
| Beni kurtardın diye seninle değildim. Seni sevdiğim için seninleydim. | Open Subtitles | لم أكُن معك لأنّك أنقذتني، بل كنت معك لأنّي أحببتك. |
| Marcus'tan ayrıldığın için kızgın olduğumu söylediğimde aslında tam olarak dürüst değildim. | Open Subtitles | عِندما قلت سابقًا أنني غاضبة مِنك ..لهُجرانك ماركوس لم أكُن صريحة بالكامل |
| Pekala, bu gece içmek için bir sebebe ihtiyacım yoktu. | Open Subtitles | حسناً ، أذاً لم أكُن بحاجة الى سبب لشُرب لكن من اللطيف بأن يكون عندي واحد |
| Ama ben sana hiç iyi bir arkadaş olamadım, üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أكُن صديقة جيدة جداً باالنسبة لك. |
| Ben olmadığım zamanlarda, annenle birlikte yiyordun, değil mi? | Open Subtitles | لقد اعتدتَ أن تأكل مع أمّك، صحيح؟ حينما لم أكُن هنا؟ |
| Ama ben ona saygısızlık edip, evine otobüsle gitmesine sebep olan pislik değildim. | Open Subtitles | لكن لم أكُن أنا الأحمق الذى قام بعدم إحترامها وجعلها تأخذ الأتوبيس للمنزل |
| Bir yere ait değildim, hiçbir yerde değildim. | Open Subtitles | لم أكُن فى أى مكان, فى أىّ مكانٍ على الاِطلاق. |
| Bütün gün seni bekleyecek değildim evlat. Taşıyabilirim dersen tut bakalım. | Open Subtitles | لم أكُن سأنتظرك اليوم بطوله يا بنيّ، تفضّل إذا يسعكَ حملهم جميعاً. |
| İşler daha kötü olamazdı. Önceden emin değildim, ama şimdi biliyorum. | Open Subtitles | لم أكُن مُتأكداً قبلاً و لكني الآن أعرفُ ذلك |
| Biliyor musun, ben çocukken, şimdiki gibi sporcu değildim. | Open Subtitles | تعرف، وفي طفولتي، لم أكُن رياضياً كما الآن. |
| Aslında bir hafta geçirebileceğimden bile emin değildim. | Open Subtitles | ـ الحقيقة هي أنني لم أكُن واثقا أنني سأتحمل لأسبوع |
| Irak Olimpik Komitesi'ni arayan da ben değildim. | Open Subtitles | لم أكُن أنا، من أتصل باللجنة الأولمبية العراقية. |
| Olmadı. Yeterince iyi değildim. | Open Subtitles | لم أنجح، لم أكُن جيّداً بما فيه الكفاية. |
| Şu kadarını söyleyeyim, o zamanlar bu kadar etkileyici değildim. | Open Subtitles | لم أكُن رائعاً كما أنا الآن أؤكد لكِ ذلك |
| Belkide hiç bir zaman gerçek bir ben yoktu. | Open Subtitles | أو ربّما لم أكُن موجودة أصلاً منذ البداية. |
| Dark webde trafiğini görünce sen olduğuna emin bile olamadım. | Open Subtitles | لمّا لاحظت حركتك على الشبكات القاتمة، لم أكُن موقنة حتّى أنك نفس الشخص. |
| Bunu öğreniyorum. Demek istediğim yanında olmadığım için özür dilerim çünkü olmalıydım. | Open Subtitles | أعلم ذلك، إنّما قصدت إبداء أسفي لأنّي لم أكُن بجوارك عندئذٍ. |
| Kendimi cehaletine çare aramak istemeyen insanlara maruz bırakmayacaktım. Artık bir parçam olan şeyin bana karşı bir silah olarak kullanılmasına asla izin vermeyecektim. | TED | لم أكُن لأُعرض نفسى لأُناس لا يُريدون محو جهلهم، ولم أكُن لأدع شيئاُ يُعدُ الأن جزءاً منى أن يُستخدم كسلاح ضدي. |
| Eğer sizden bir adım önde olmasaydım.. ..nehrin dibinde çürüyor olurdum. | Open Subtitles | لو لم أكُن متقدمًا عليكم بخطوة، لكنت جثّة في قاع اليم. |
| Kocamdan -eski kocamdan- başka hiçbir erkeğe hiç bu kadar yakın olmadım. | Open Subtitles | لم أكُن قريبة بهذا الشّكل لأي رجل فيما عدى زوجي زوجي السّابق |
| 8 yaşından beri bakir biriyle birlikte olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكُن مع شخصٍ بتول منذُ أن كنتُ في الثامنة من عمري |
| Lisede çok iyi bir öğrenci olmadığımı söyleyeyim, olur mu. | TED | فــي الــثــانــويـة، دعونا نقول لم أكُن طـالباً بــارعــاً. |
| Hayatta kalan var mıdır, onu da bilmiyordum ya zaten. | Open Subtitles | لم أكُن أعلم إن كان هناك أيّة بشر قد تبقّوا. |