| Tamam beyler, çantaların benim paramla dolu olduğundan emin olalım, o zaman ödül avcılarımızın gitmesine izin verebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، أيها السادة لنتأكد أن هذه الحقائب محملة بمالي و سندع صائدي الجوائز يرحلون |
| Ciğerlerinin temiz olduğundan emin olmak için röntgen çekeceğiz. | Open Subtitles | يحتاج إلى تصوير طبقي لصدره لنتأكد أن رئتاه نظيفتان لكنه مستقر للآن |
| Yaşamdan sonraki hayatta güzel şeyleri olduğundan emin olmak için. | Open Subtitles | لنتأكد أن يحظوا بشيء جيد بعد الحياة |
| Gelinen noktada, oldukça kolay bir şekilde büyük bölümleri alıp hata olmadığına emin olmak için kontrol edebiliriz. | TED | ومن هنا نستطيع البدء سريعاً في ترتيب اقسام كبيرة كاملة نفحص من خلالها لنتأكد أن لا يوجد أخطاء |
| Bu nedenle rekabetin olması gibi işlediğinden emin olmak için adım atmamız gereken durumlar olduğu zamanlar vardır. | TED | لذلك هناك أوقات يجب أن نتدخل قليلاً لنتأكد أن المنافسة تسير بالشكل الأمثل |
| Pekala çocuklar, Craig Wilson'u bulmamız gerekiyor, ve buranın boşaldığından olduğundan emin olun. | Open Subtitles | حسنًا، يا رفاق. علينا أن نجد (كريغ ويلسون). لنتأكد أن هذا المكان نظيف. |
| Noktamızın hala güvenli olduğundan emin olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحنُ فى حاجة لنتأكد أن موقعنا مازال آمن |
| Vincent'in iyi olduğundan emin oluruz. | Open Subtitles | حسنًا، لنتأكد أن (فينسينت) بخير |
| Vincent'in iyi olduğundan emin oluruz. | Open Subtitles | حسنًا، لنتأكد أن (فينسينت) بخير |
| Hayatınızın korkular tarafından idare edilip edilmediğinden emin olmak için oynadığımız küçük bir oyun. | Open Subtitles | ما هو صفع الثور ؟ إنها لعبة صغيرة , لنتأكد أن حياتك لا يتحكم بها |
| Ama patronlarımızın birbirlerini tam olarak anladığına emin olmak için bizim sohbet etmemiz gayet iyi oluyor. | Open Subtitles | لكن سيكون مفيداً عندما أتحادث أنا وأنت لنتأكد أن رؤوسائنا يفهمون بعضهم البعض بشكل كامل. |
| Aynı zamanda hiç iz kalmadığından emin olmak için sizin elektronik aletleriniz ve i-cloud ağınızı da tarayacağız. | Open Subtitles | أيضا سنعمل مسحا على أجهزتكم وسحابتكم الالكترونية لنتأكد أن لا أثر تبقى |
| Biz de her şey yolunda diye emin olmak için yanına koştuk, | Open Subtitles | ,فذهبنا راكضين نحوه لنتأكد أن كل شيء بخير |