| Dedim ki, "Kanser hayatımda sadece bir sayfa, ve bu sayfanın hayatımın geri kalanını mahvetmesine izin vermeyeceğim." | TED | قلت: ان السرطان ليس الا صفحة في حياتي و لن ادع هذه الصفحة تؤثر في باقي حياتي |
| Sen ve senin aptal arkadaşlarının, çocuğumu yetiştirmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن ادع ولد يتربى عندك مثلك ومثل اصدقائك الملعونين |
| Tüm bildiğim Mary'e bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو اني لن ادع اي مكروه يحدث لماري |
| Bu, bir delil teşkil etmiyor. Buna izin veremem. | Open Subtitles | القائمة لا تشكل دليلا لا مصدر لها , لن ادع |
| Birkaç kaşınan noktanın aramıza girmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن ادع تلك المجموعه من البقع تقف بيننا |
| Buna izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | حتى يحصل على كل 10 ملايين دولار لن ادع ذلك يحدث |
| Başıma gelmiş en güzel şeyi mahvetme tehlikesi içindeyim, ama bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اتعرف، انا في خطر افساد اعظم شئ حدث. معي في حياتي باكملها. وانآ لن ادع ذلك يحصل. |
| Bizi buradan çıkartmaya çalışıyorsun. Buna izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | .. تحاولين ان تخرجينهم من هنا لن ادع هذا يحدث |
| Ben de ve bu sefer hiçbir şeyin bunu engellemesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا ايضا , وهذه المرة لن ادع اي شيء يعترض هذا الامر يا سيدتي |
| Jeff'in tek bir dakika bile uyumasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن ادع جيف ينام لمدة دقيقة خلال العرض |
| Daha biriyle yatmamış masum bir kızı öldürmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن ادع تلك الكائنة الشيطانية تقتل فتاة بريئة و لطيفة التي لم تتغازل بعد |
| Her şey çok güzel gidiyor ve ben herhangi bir şeyin bunu mahvetmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد جري هذا بشكل جيد وانا لن ادع اي شئ يفسده, فهمت؟ |
| Hayır. Bir caninin, küçük bir kızı kullanarak hapisten paçayı yırtmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كلا , أنا لن ادع قاتلاً يستخدم فتاة صغيرة لكي يخرج من قضاء محكوميته |
| Taraflı, Sayın-- Hayır, hayır. Bu duruşmanın kontrolden çıkmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا، لا، لا، انا لن ادع تلك المحاكمة تخرج عن نطاق السيطرة |
| Sana yemin ederim senin çemberine olanın bir daha olmasına asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اقسم انني لن ادع ماحدثَ لدائرتكَ يحدث ثانيةً |
| Bu yüzden sahip olduğunu hiç bilmediği en büyük hediyeyi kaybetmesine izin veremem. | Open Subtitles | ولهذا فأنني لن ادع رايلي يخسر افضل نعمة يعرف انه حصل عليها |
| İnsanları öldürebilecek bir sorun çıkarmana izin veremem. | Open Subtitles | انا لن ادع بعض الاضطرابات بالخروج لتقتل الناس |
| Bu hâle gelirken yaşadıklarımdan sonra, bunun elimden kaçmasına izin veremem. | Open Subtitles | انصتي, بعد كل ما خضته لأصبح نفسي انا لن ادع تلك التراهات تذهب |
| Şu Ayna'nın içindeki güç her neyse, Freya'nın kullanmasına göz yumamam. | Open Subtitles | اي قوة تحتويها هذه المرأة انا لن ادع فريا تحصل عليها |
| Başka bir Alison Finn olayına izin vermeyip bununla savaşacağım. | Open Subtitles | لن ادع حادثاً آخر مثلما حدث لـ (ألسون فين) أن يحدث سوف أقاتل هذه المرة |
| Geleceğimizin bu herif tarafından dikte edilmesine müsaade etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن ادع مستقبلنا يتم عرقلته بواسطة ذلك الرجل |
| Ama geri kalanının 500 000$'dan aşağı gitmesine izin vermezdim. | Open Subtitles | ولكنى لن ادع باقي الكتب تباع باقل من 500,000 دولار |