| Daha önce, Zaman Lordu değişim krizi yaşayan bir insan olmadı. | Open Subtitles | لم يسبق أن كان هنالك أزمة بشر تايم لورد من قبل |
| Kafamdakiler onun zihnine aktarıldı. Ama bir Zaman Lordu'nun bilinciydi. | Open Subtitles | لقد أخذت عقلي داخل رأسها لكن ذلك وعي التايم لورد |
| Tanrım. Çok geç olmuş. | Open Subtitles | أوه، لورد جيد، النظرة كَمْ متأخراً هو يُكْسَبُ. |
| Efendi Yupa, Eski bir efsane olarak biliyordum ben bunu. | Open Subtitles | لورد يوبا, دائما كنت أضن أن ذلك مجرد اسطورة |
| Babanın Lorde'u tanıyan bir arkadaşı olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | ألم تقل أن والدك يعرف شخصاً يعرف المغنية (لورد) ؟ |
| Dansın Efendisi bis yapmam gerektiğine karar verdi. | Open Subtitles | لورد الرقصِ هنا قرّرَ أنا إحتجتُ مرّة أخرى. |
| Her çeşit insan geliyor. Biraz önce burada bir İngliz Lordu vardı. - Burada mıydı? | Open Subtitles | نحن لدينا كل الأنواع.من فترة قصيرة فقط كان لدينا لورد انجليزى حقيقى هنا |
| Bir Zaman Lordu güçsüz olduğunda dahi, en iyi şekilde korunmalı. | Open Subtitles | حتى و لو كان عاجزا من الأفضل احتواء التايم لورد |
| Milyonları katletmiş bir Zaman Lordu'nun hiddeti. | Open Subtitles | الحماس، غضب التايم لورد الذي ذبح الملايين |
| Şahit ol Zaman Lordu, şahit ol insanoğlu. | Open Subtitles | قف شاهدا تايم لورد قفوا شاهدين أيها البشر |
| Tanrım, başlıyoruz! "Nefret ediyorum benimle konuşma tarzından" "Nefret ediyorum saç tıraşından" | Open Subtitles | لورد, هيا "اكره الطريقة التى تكلمينى بها والطريقة التى تصففين بها شعرك" |
| Tanrım, görülmemiş zevklere yelken açıyorum. | Open Subtitles | أوه، لورد حلوّ، العوالم الجديدة للسرورِ. |
| Bütün yolunu kaybedenler için dua ediyoruz Tanrım, özellikle henüz doğru kızı bulamamış olan Dean için. | Open Subtitles | ونحن نصلّي من أجل كلّ المنحرفون امثال لورد لكن خصوصا لدين وفي هذا الوقت نعتقد انه وجد البنت الصحيحة له |
| Efendi Okkoto Nago'nun ölümü hakkında anlattıklarımın hepsi gerçek. | Open Subtitles | لورد اوكوتو ماقلته بشأن موت ناقو هو الحقيقه |
| Efendi Zipacna, bir soru sormak isterim, eğer izin verirseniz. | Open Subtitles | لورد زيبانكو أودّ أن أسألك سؤالا ، لو تسمح |
| Triad tüm taraflar kabul ettiğinde biter, Efendi Zipacna. | Open Subtitles | المحكمة ستنتهى عندما تتفق جميع الأطراف لورد زيباكنا |
| Evet, iş yerinden birisi Lorde'n amcasıymış neymiş. | Open Subtitles | أجل , قال أن شخصاً معه في العمل يكون من أقرباء (لورد) أو شئ من هذا القبيل |
| Artık malikanenin Efendisi gibi, değil mi? | Open Subtitles | انه الان لورد الضيعة الإقطاعية الآن، أليس كذلك؟ |
| Gemilerimiz bütün bölgeyi taradı. Hiçbir şey bulamadık Lordum. | Open Subtitles | لورد فيدر ، سفننا أكملت مسحها للمنطقة و لم تجد شيئا |
| 1987'de, Tina Lord kendini zor bir durumun içinde buldu. | TED | في عام 1987، تينا لورد وجدت نفسها في مأزق تماماً |
| Madem öyle, Lort Caldlow nereye teslim etmemi istiyorsunuz? | Open Subtitles | حسناً يا لورد كالدلو اين تريد ان اوصلها لك ؟ |
| Karanlık prensi alt ettik, şimdi tüm niyetimi seni insana çevirmeye yormam gerek. | Open Subtitles | هزم (لورد الظلام) يمكنني أَن أركز كل إنتباهي على إعادتك إلى شكلك الإنساني. |
| General Cao savaşı kazanan sensin ama meyvelerini başkası topladı. | Open Subtitles | لورد كاو لقد قاتلتم المعركه ولكن التكريم اعطي لشخص اخر |
| Eğer ki buradan çıkabilirsek, eğer ki iyileşirsem, ...sizinle Lourdes'ye gitmek isterim. | Open Subtitles | إذا خرجنا من هنا، إذا شُفيت، أريد أن أذهب إلى (لورد) معك. |
| Bale papucu giymiş Sineklerin Tanrısı gibi. | Open Subtitles | ذلك أشبه ببطل لورد اوف ذا فلايز حين يرتدي حذاء من دون كعب |
| yönetime maden hakkında bilgi vermek isteyen herkes ninja Lordun emriyle öldürülmeliydi. | Open Subtitles | الّذي كانوا يحمونه لأجل لورد متمرد. |