| Affedersiniz, arabam yolun iki mil kadar aşağısında durdu. | Open Subtitles | لو سمحت. سيارتي تعطلت على بعد ميلين من هنا. | 
| Affedersiniz efendim, neler olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | لو سمحت يا سيدى. هل لى أن أتساءل ما الذى يحدث؟ | 
| Ah, Afedersiniz... Bunu oraya koymayın, lütfen? | Open Subtitles | آه ، إعذرني أيمكنك أن لا تضع هذا هناك ، لو سمحت ؟ | 
| Pardon. Geliyorum. NasıIsınız? | Open Subtitles | عذراً ، لو سمحت ، أنا قادم ، كيف حالك ، أحببت هذه القبعة | 
| Özür dilerim efendim ama York'tan çok acil bir mesaj var. | Open Subtitles | لو سمحت سيدي ، لكن هناك رسالة مستعجلة جدا من يورك | 
| Sen, kamerayı kapatıyorsun. Sahneden çekilmen mümkün mü acaba? | Open Subtitles | انت، إنك تقف ضمن مجال التصوير هل يمكنك لو سمحت ان تبتعد قليلاً | 
| - Bakar mısınız? - Evet? Şu genç adam mükemmel biri. | Open Subtitles | لو سمحت, ذلك الشاب رائع انا ساعود هنا فقط من اجله | 
| Affedersiniz, bu benim moda-anlayışım arkadaşlar Burada sana diyeeceğim şey şapkalar arabanın arkasına ve şimdi, Bu muazzam süper-şapkaya sözlü olarak saldırdılar. | Open Subtitles | لو سمحت صديقى ذو الزوق العالى انا هنا لأقول لكم ان عصر القبعات رجع و فى هذا الوقت ؟ | 
| Affedersiniz. Üst katlarda hiç paralı telefon yok mu? | Open Subtitles | لو سمحت ، هل يوجد تليفونات عملة فى الدور العلوى؟ | 
| Affedersiniz, Amerika'da akvaryumlarda sigara içmek yasaktır. | Open Subtitles | لو سمحت في امريكا لايسمح بالتدخين عند حوض الاسماك. | 
| Ama yanımdaki koltukta bir adam var maalesef. Affedersiniz Bay Herkimse, koltuklarımızı değiştirsek de sevgilimle yan yana oturabilsek? | Open Subtitles | لو سمحت ياشخص هل استطيع ان ابدل معك الاماكن | 
| Affedersiniz. Polis meselesi. Yolu açın, lütfen. | Open Subtitles | عذرا عمل بوليسي افسح الطريق, لو سمحت ,عذرا | 
| Affedersiniz. Bir kavunlu soda, bir kola ve bir zencefilli gazoz. | Open Subtitles | لو سمحت, صودا حمراء وكولا بنكهة الزنجبيل | 
| Afedersiniz, gemiden bir an önce nasıl inebiliriz? | Open Subtitles | لو سمحت سيدى أتعرف كيف يمكننا الخروج من هذا المركب بسرعة؟ | 
| Afedersiniz. Rica etsem hesabı öder miydiniz? Bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | .. اعذرني اريدك ان تقوم بدفع فاتورتك، لو سمحت | 
| Afedersiniz. Başkomutan'ın sekreteri arıyor. | Open Subtitles | لو سمحت, لديك إتصال هاتفي من سكرتيرة فوهرير | 
| Mısır kaybının domuz eti üstündeki etkisi konusunda uzmandır. Pardon. | Open Subtitles | أوه نعم،، إنها ضمن كيف يمكن للمحاصيل التأثير على خسارة مستقبل الخنازير،، لو سمحت | 
| Pardon, kaptan. Bu ada eskiden cennetti. Ne oldu? | Open Subtitles | لو سمحت أيها الربان، هذه الجزيرة كانت فردوساً، ماذا حدث؟ | 
| Özür dilerim bayan çamurunuzun ne kadar hızlı gittiğinin farkındamısınız | Open Subtitles | أجل شرطة الأوساخ وتقولين لو سمحت آنستي هل عرفت إذا | 
| acaba bana bu plastikten, iki dilim verebilir misin? | Open Subtitles | هل انت قادر على اعطائى شريحتان من ذلك البلاستيك لو سمحت ؟ | 
| Bakar mısınız, iki yer birden işgal etmeniz gerekmiyor. | Open Subtitles | لو سمحت لم يكن من الداعى ان تأخذى مكانين | 
| Fakat sana bir şey göstermeme izin verirseniz, sanırım onu ilginç bulacaksınızdır. | Open Subtitles | ولكنو لو سمحت لى ان اعرض عليك شيئا اعتقد انك ستجدينها مثيرة | 
| Sesini keser misin? Dört. Hatta yuvarlak hesap 4 yapacağım. | Open Subtitles | اسكت ، لو سمحت ، اربعة ، سوف اجعلها اربعة | 
| Afedersin adını unuttum Afedersiniz Manav'ı gördünüz mü? | Open Subtitles | أَعْفِني نَسِيتُ اسمكَ. لو سمحت هلي رأيت مناف - نعم. | 
| Ben onu alacağım ve bize birkaç bardak, getir lütfen. | Open Subtitles | ساخذ هذه , واحضر لنا بعض الكؤوس , لو سمحت |