"مطلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • boşanmış
        
    • eden
        
    • Boşandım
        
    • katil
        
    • tetikçi
        
    • Boşandın
        
    • edeni
        
    • tam
        
    • edenin
        
    • kesin
        
    • tamamen
        
    • şekilde
        
    • katilin
        
    • türlü
        
    • katili
        
    Elimizdeki profile göre, 30 yaş civarı, eğitimli ve boşanmış biri. Open Subtitles تحليلنا لشخصيته يقول أنه بين الـ 20 و الـ 30 مثقف ، مطلق
    boşanmış, alkol problemi ve pekte çalışmıyor. Open Subtitles مطلق و عنده ادمان على الشرب ولا يعمل فعليا
    - Evet. Ateş eden kişi müdürü öldürmek isteseydi, ıskalamazdı. Open Subtitles إذا أراد مطلق النار المديرة ميتة، لم يكن ليخطئ هدفه.
    Hayır, bak, bunu hiç düşünmemiştim. Hâlime bak, Boşandım, ayrıldım... Bilemiyorum Raymond. Open Subtitles حسناً لا لم أفكر بذلك أبداً لكن انظر الي أنا مطلق وانفصل عن الفتيات
    Gerçek katili tespit etmeye yetmedi ama kimin katil olmadığını bulmamıza yetti. Open Subtitles ليســـــت كافيـــــة لتحـــديد مطلق النــار ولكنهــا أكثر مــن كافيــه لإستبعـــاد شخص مــا
    Aldığımız bilgiye göre en az bir Gizli Servis ajanıyla birlikte tetikçi ölmüş. Open Subtitles قيل لنا أنّ مطلق النار قد قتل على الأقل عميل من جهاز الأمن
    - Artık Boşandın, yaşamaya devam et. Open Subtitles أربعة أنت مطلق يجب أن تتحرك هذا ليس صحيا
    Ayrıca kendisi boşanmış, Bu yüzden kendi ailesinin de bir parçası değil. Open Subtitles و هو أيضاً مطلق فليس جزءاً من عائلته أيضاً
    Meteliksiz, orta yaşlı, iki kere boşanmış senin evinde kalan ve gazlı ve pek başarılı olmayan bir oğlun velayetini paylaşan biriyim. Open Subtitles أنا مفلس بمنتصف العمر مطلق مرتين، أعيش عالة عليك وأتقاسم حضانة ابن متقلقل يحقق ما هو أقل من المتوقع
    İş arkadaşlarının tek bildiği, onun boşanmış olduğu ve koleje giden bir kızının olduğu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي عرفه العمال هو أنه كان مطلق ولديه إبنه في الكلية
    Ateş eden kişi Collins'i tanıyor olabilirdi. Onu yoldan kasten çıkarmış olabilir. Open Subtitles مطلق النار قد يكون يعرف كولينز قام بالقائه من على الطريق متعمدا
    Bilemiyorum. Belki de ateş eden kişinin kim olduğunu dün geceye kadar bilmiyordu. Open Subtitles لا أعلم، ربما لم تكن تعلم من هو مطلق النار حتى الليلة الماضية
    Demek ki ateş eden kişi ona paralel giden bir aracın içindeydi. Open Subtitles لذلك مطلق النار كان يمشي بتوازي معه في او على مركبه اخرى
    Yeni Boşandım ve kalbim çok sevdiğim bir kadın tarafından kötü bir şekilde kırıldı. Open Subtitles أنا مطلق و تحطم قلبي بشكل سيء من امرأة كنت أحبها حقاً
    10 sene önce Boşandım ve az önce bir öğrencimin koridorda beni tepiklemesine şahit oldun. Open Subtitles إنني مطلق منذ عشر سنوات وضبطتني في الرواق أوبخ من قبل طالبة في السنة ما قبل الأخيرة للتخرج
    katil silahını ateşlerken onu da ısırmış. Open Subtitles قالت بت مطلق النار كما كان اطلاق النار من سلاح.
    tetikçi olmadan önce iki eşcinsel porno filminde oynadım. Open Subtitles وقبل أن أصبح مطلق النار، كنت في زوجين من المثليين الأفلام راكب الدراجة النارية مات.
    Boşandın, çocukların var ve ülkenin başkanı olabilirsin ve... Open Subtitles كماتعلم,أنت مطلق, .و لديكابناءوقد تكون رئيساًو.
    Adamı yakalasaydım, bana ateş edeni ne yapmam gerekirdi? Open Subtitles لو كنت قد أمسكت الرجل؟ مطلق النار. ماذا كان عليّ أن أفعل؟
    Buna inanan pek çok insan var ve bence bu tam bir zırvalık. TED هناك الكثير من الناس الذين يؤمنون بذلك، وأعتقد انها هراء مطلق.
    Çünkü kovanlar, ateş edenin, odanın ucunda olduğunu gösteriyor. Open Subtitles أغلفة الرصاصات تشير إلى أنّ مطلق النار في الغرفة كان هنا
    Masum bir insanın infaz edildiğine dair kesin bir kanıtımız olsa İllinois'te olduğu gibi resmi geciktirme isteyebilirdik. Open Subtitles بالتأكيد، إذا كان لدينا دليل مطلق بأنه ينفذ الحكم بالبريئين يمكننا أن نطلب التأجيل مثل الذي في إلينويز
    Şeker endüstrisi tamamen olayın enerji dengesiyle alakalı olduğu fikrine dayandı. Open Subtitles مصانع السكر تعتمد بشكل مطلق على فكرة انها مجرد موازنة بالطاقة
    Her iki şekilde de en iyi adamlarımızı göndermezsek onları bulamayız. Open Subtitles في مطلق الأحوال لن نجدهما إلّا إذا أرسلنا أفضل رجالنا للبحث.
    Neden katilin kamyonu burada bizim bulabilmemiz için bıraktığını hala anlamış değilim. Open Subtitles مازلت لا أفهم لم مطلق النار سيريد فقط ترك العربة هنا لنجدها
    Bu rüşvetlerin büyüklüğüne bakarsak zaten her türlü trilyonlar kazanıyorsunuz. Open Subtitles لكن باعتبار قيم هذه الرشاوى ستكسبون الملايين في مطلق الحالات
    Ama bunların hepsi yarın sona erecek, tabii bana katili getirmezseniz. Open Subtitles لكن كل هذا سيزول غدا ماعدا لو جلبتم لي مطلق النار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more