| hayattan kaçtığın için. Baş ağrıları doğanın protesto etme yöntemidir. | Open Subtitles | للهروب من الحياة ، إن الصداع هو وسيلة طبيعية للإحتجاج |
| hayattan bıktığı ya da yaşama arzusunu kaybettiği için değil. | Open Subtitles | لم تكن قد تعبت من الحياة أو فقدت رغبة العيش |
| Tek istediğim sorunsuz , mutlu bir hayat. Tek derdim bu. | Open Subtitles | كل ما اريده من الحياة هو السلام والسعادة هذا كل شىء |
| Bu sahil eskiden vahşi yaşam alanlarından 4 tanesini barındırıyormuş. | Open Subtitles | الساحل الشرقي هنا كان به 4 اضعاف من الحياة البريه |
| Doktor kendini muazzam bir mağarada buldu mağarada, her biri hayatın süresini simgeleyen sıralı haldeki sayısız mum titriyordu. | TED | وجد الطبيب نفسه في كهف ضخمٍ مصفوف بداخله عددٌ لا متناهي من الشموع، كل منها تمثل فترة من الحياة. |
| Dünya üzerindeki yaşamın birinci milyar yılı veya daha fazlası sadece Archea'dan ve bir diğer tür tek hücreli organizma, bakteriden oluşuyordu. | Open Subtitles | في المليار سنة الأولى من الحياة على الأرض كانت الحياة تتكون من الأركيا فقط و نوع آخر من الكائنات وحيدة الخلية البكتيريا |
| Bu sadece laf, ve senin için hayattan daha önemli. | Open Subtitles | هذه فقط مادة، وقد أصبحت أكثر أهميّة لك من الحياة |
| hayattan daha güçlü bir büyü yoktur ve hayat aşktır. | Open Subtitles | سحرٌ في العالم أقوى من الحياة, و الحياة هي الحب |
| Beni istemeyen o hayattan kurtulduktan sonra da gerçek ailemi buldum. | Open Subtitles | فإذا بي حين تحررت من الحياة التي أبَتني، وجدت أسرتي الحقّة. |
| Bu hayattan daha büyük bir adamın vedasıdır, öyle bir adam ki, onun için her şey, yani, neredeyse her şey, imkan dahilindedir, ümidi canlı tutan bir adamın vedasıdır. | TED | هذا وداع رجل كان اكبر من الحياة وداع رجل كان كل شيء تقريبا كل شيء بالنسبة له جائز وداع رجل ابقى الأمل حيا |
| Gözlerimin içine bak ve o kızın nasıl bir hayat yaşadığını bana söyle. | Open Subtitles | أتعرف، أنظر في عيني، ..حسنا. وتُخبرني أي نوع من الحياة تعتقدُ سيكون لديها. |
| Bu zanlı kurbanlarını öldürür öldürmez yeni bir hayat formunu orada bulunduruyor. | Open Subtitles | الجاني يقدم شكلا من الحياة الجديدة بالقرب من الضحايا و هو يقتلهم |
| Bu tür bir yaşam mutlu ve aynı zamanda ahlâkî yaşamdır. | Open Subtitles | هذا لنوع من الحياة سعيد و فى نفس الوقت أخلاقي.. حياة. |
| Ama bu zalim ortamda bir yaşam türü gelişmeyi sürdürdü. | Open Subtitles | لكن نوع واحد من الحياة إزدهرَ في هذه البيئة القاسية. |
| Ve karbonun ve organik biyolojinin olduğu bir evrende, biz bu muhteşem yaşam çeşitliliğine sahip oluruz. | TED | وفى كون يتوفر فيه الكربون وعلم الأحياء العضوي، سيكون لدينا كل هذا التنوع الرائع من الحياة. |
| Bu, hayatın bir parçasıdır. Önemli olan bittiklerinde ne yaptığımız. | Open Subtitles | انه جزء من الحياة المهم هو طريقة تعاملنا مع النهاية |
| Ama vermek istedikleri "kalbini aç" mesajı, hayatın içinden gelir. | Open Subtitles | لكن رسالتهم، بفتح القلب تأتي من الحياة نفسها. استمعي للنداء |
| Gördüğünüz gibi, herkesin bir yükü vardır. Bu hayatın gerçeğidir. | Open Subtitles | الجميع لديه ثِقل ، إنه جزء من الحياة وكمثلأيشيءآخر .. |
| Ve aslında, biz yaşamın ilk iki yılıyla çok ilgiliyiz, çünkü bu yatkınlıklar otizme dönüşmeyebilir. | TED | وفي الحقيقة , نحن مهتمون جدا بالسنتين الأولتين من الحياة, لأن هذه الاحتمالات لا تتحول بالضرورة إلى التوحد. |
| Bu Hayatta tek istediğim bunları bir daha asla görmemek. | Open Subtitles | ولا أريد شيئاً من الحياة سوى ألا أراه ثانية. |
| Belki bunu duymak sizi şaşırtacak, eğer hayatının ilk altı ayında emzirilmişse her 22 saniyede bir çocuk kurtarılabilir. | TED | قد تتفاجئون لمعرفة أنه بالإمكان إنقاذ طفل كل 22 ثانية لو تم إرضاعهم في الستة شهور الأولى من الحياة. |
| Biliyor musun, fark ettim de, hayata verdiğinden daha fazlasını alamıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يمكنك أن تأخذ من الحياة أكثر مما تعطيها. |
| Hiçbir şeye inanmadan yaşayacağıma bir yalana inanarak ölürüm daha iyi. | Open Subtitles | حسنا إذاً .. أفضل الموت مؤمنةً بالكذبة من الحياة دون الإيمان بشيء |
| Madronas mümkün olduğunca çok hayatı kurtarmak için elinizdeki en iyi şansınız. | Open Subtitles | مادروناس هو أفضل طريق لك لانقاذ حياة أكبر قدر ممكن من الحياة. |
| Herhangi bir insan yapıtından bile daha eski, Dünya'daki Yaşamdan bile, kıtalardan ve onların arasındaki okyanuslardan da daha eski. | TED | أقدم من أي شئ صنعه إنسان، أقدم من الحياة على الأرض، أقدم من القارت والمحيطات التي تفصل بينهما. |
| Ailem yanımda olmadıktan sonra yaşamanın ne anlamı var? | Open Subtitles | اذا لم تكن عائلتي بجانبي ما الفائدة من الحياة انت دائما تفكر إلا في نفسك |