| Mike'a sadık kalan herkesi, böylece sana ait çalışanların olacak? | Open Subtitles | الجميع كان موالي لمايك لذا هل لديك موظّفون عائدين لك؟ |
| Normalde kalabalık olan caddeler, ölen Başkan'a sadık olan öfkeli askerlerin dışında bomboş. | Open Subtitles | الشوارع النشطة عادة يَهْجرُ الآن بالكامل. ماعدا جنود غاضبينِ، موالي إلى الرئيس السابقِ. |
| Asil ve sadık olmam gerektiğini biliyorum, ama Kral gerçekleri bilmiyor. | Open Subtitles | أعرف أقصد أن أكون موالي ومطيع لكن الملك لا يعرف الحقائق |
| Gerçek bir dost, sadık, güvenilir, bu günlerde bunlar yitirilmiş erdemler. | Open Subtitles | صديق حقيقي , موالي , مخلص فضائل منسية هذه الأيام |
| Sınıra varmadan önce dağıtacaktır. O, Roma'ya sadıktır | Open Subtitles | سيحلّ الجيش قبل أن يصل الحدود، إنه موالي لـ(روما). |
| Bir samuray, her zaman efendisine sadık kalmalıdır. | Open Subtitles | أتـرى , الساموراى يجب دائما أن يبقى موالي إلى زعيمه. |
| Son sadık Jaffa'm beni onun elinden kurtarmak için öldü. | Open Subtitles | آخر جافا موالي لي مات وهو يسرقني من قبضته |
| Albay Mustang'ın şimdiye kadarki hizmet kayıtlarına göre iyi nitelikli, sadık bir subay olduğu açık. | Open Subtitles | بالنظر إلى سجل خدمة الرائد موستنق إلى هذا ,الحد نجد أنه مؤهل بشكل ممتاز, و جندي موالي لنا |
| sadık ve kıymetli olduğumu ispatlamam gerekiyordu, Jake. | Open Subtitles | . كنت مظطر الي اثبات انني موالي وذا فائدة الي هذه الخلية ياجاك |
| Ama sadık biri olduğundan ona bir şey söylemedin. | Open Subtitles | لَكنَّك موالي أيضاً، لذا أنت لَمْ يَقُلْ شيءَ إليه. |
| İlk dönem senatörlüğün için yanında deneyimli ve sadık birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | لكن ما تحتاج اليه كونك اول عضو لمجلس الشيوخ هو شخص من ذوي الخبره شخص موالي لنا |
| Numara dövmeleri böylece davaya sadık olan kişileri ayırt edebiliyorlarmış. | Open Subtitles | الأرقام على أجسادهم تخبر عمّن موالي للأمير |
| Babana karşı sadık olmalısın. İyi bir adam, çok dokunaklı. | Open Subtitles | يجبُ ان تكون موالي لوالدك أي رجل محب و حنون هو |
| Üstadımın kelimeleri çok bilgece, fakat ben seçtiğim yolsa sadık kalıyorum. | Open Subtitles | إن كلمات السيد عميقة، لكن أَنا موالي إلى اختيار الطريق |
| Kingsbridge her zaman bana sadık olmuştur, ve Priory, her zaman tövbe edip dua ettiğim bir yer olmuştur. | Open Subtitles | كينغسبريدج كانت دائما , موالي لي والدير كان مكان حيث يمكنني أن |
| Bu kadar büyük ya da sadık ordusu, olan başka birisini tanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم أحداً أخر مع جيش كبير او موالي ؟ |
| Çocuk sadık, güvenilir. O açıdan tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | انه موالي , وانه جديرٌ بالصراحة انه مثلك بهذا المنظور عن الاحترام |
| Her ikisinde de fayda var, her iki şekilde sadık mı? | Open Subtitles | ،مستفيداً من الطرفين وبطريقة ما موالي للطرفين؟ |
| Kandahar dışındaki bir kaynak, ...Sloane'a benzeyen birini Amhad Kabir'e sadık olan adamlarla gördüğünü bildirdi. | Open Subtitles | ثروة outSlde قندهار مجاراة شخص ما المخبرة عنها descriptlon سلون في شركة الرجال موالي إلى أحمد كابير، |
| Bir insan ya sadıktır, ya da değildir. | Open Subtitles | الرجل أنا يكون موالي أو خائن. |
| Ben sana sadığım. | Open Subtitles | أنا موالي لك. نحن عائلة. |
| Kocam her zaman, bana, Kral'a, ülkesine sadıktı... | Open Subtitles | لطالما كان زوجي موالي,وبالنسبة لي |