| burada planktonlar arasında, besin ağı o kadar dolaşık ve karışıktır ki, bilim insanları bile kimin kimle beslendiğini bilmezler. | TED | هنا بين كل العوالق تعد الشبكة الغذائية شديدة التعقيد و الإبهام والتشابك حتى العلماء ذاتهم لايمكنهم تحديد من يفترس من |
| Bu yüzden burada bu kitleye karşı hiçbir mazeretimiz yok. | TED | لذا لا يوجد اي عذر لاي شخص هنا بين الجمهور بان يفكر بعكس هذا |
| Cocuk: burada siniflar arasinda bir fark yok, ayni sekilde, beyazla zenci veya zenginle fakir arasinda da. | TED | طفل: لاتوجد تفرقة هنا بين الطبقات, ولابين الأبيض و الأسمر, او إذا كنت تملك مالً ام لا. |
| Düşman Lublin ile Brest-Litovsk arasında tüm cephe boyunca saldırıyor. | Open Subtitles | اٍن العدو يهاجم بطول الجبهة هنا بين لوبلان وبريست ليتوفسك |
| Dün akşam saat 10 ile 11 arasında bu kadını gördün mü? | Open Subtitles | أرأيتِ هذه المرأة هنا بين العاشرة وحتى الحادي عشر مساءً الليلة الماضية؟ |
| Tasarımdan bahsederken bir mutluluk skalası vardır ama motosiklet hadisesinde kesinlikle, burada bir yerde -- Delight (Zevk) ve Bliss (Havalara Uçmak) arasındadır. | TED | وتعلمون، هناك مقياس للسعادة عندما نتكلم عنها من ناحية التصميم لكن موقف الدراجة النارية فسأصنفه في هذه الخانة.. بالضبط هنا بين البهجة والهناء |
| Bu, burada seyircilerin arasında bulunan Peter Diamandis ve benim tarafımdan kurulan bir Üniversite. | TED | إنها جامعة جديدة أسسها بيتر دايمانديز، وهو هنا بين الحضور وأنا |
| Tren 2 ile 3 arası bir saatte burada olur. | Open Subtitles | سوف يصل القطار الى هنا بين الساعة الثانية والثالثة |
| burada yabancıların arasında ölmekten korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف من الموت هنا بين كل هؤلاء الغرباء |
| burada yabancıların arasında ölmekten korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف من الموت هنا بين كل هؤلاء الغرباء |
| Her neyse, tam da burada, senin soya fasulyesi karışımının ve sıkıcı yoğurdunun arasında seni düşünmeye başladım. | Open Subtitles | على كل حال ، بدأت أفكر في وجودك هنا بين مخفوق الكريمة والزبادي الخانق |
| Ama sen burada olacaksın değil mi? | Open Subtitles | سوف تكوني هنا بين العاشرة الى الثانية, أليس كذلك؟ |
| Yani en fazla parayı almak ve diğer oyuncuyu size daha fazla vermesi için teşvik etmek arasında heyecanlı bir ilişki mevcut. | TED | لذا هناك بعض التوتر هنا بين المحاولة للحصول على أكبر قدر من المال ولكن المحاولة لإستدراج اللاعب الآخر إلى إعطائك أكثر. |
| Çok teşekkür ederim. Böyle fevkalade zeki insanlar arasında olmak, aslında tedirgin edici bir şey. | TED | شكراً جزيلاً. من المخيف جداً التواجد هنا بين أذكى الأذكياء |
| değil. Buradaki çekişme, kurumun imkan sağlayıcı tarafı ile, kurumun engel olma niteliği arasında. | TED | والتوتر هنا بين المؤسسة كشكل يتيح الفرص والمؤسسة كمعيق لذلك. |
| Bunca güzel meleğin arasında aklımı niçin sana takmadım ve bütün bu güzelliğe? | Open Subtitles | ماذا لو قمت بتعليقك هنا بين كل هذه الأشياء الجميلة؟ |