"هَلْ" - Translation from Arabic to Turkish

• mı
• mu
• misin
• musun
• mü
• musunuz
• misiniz
• mıydı
• miyim
• miyiz
• muyum
• muydun
• miydin
• muydu
• muyuz

Ayrıca, Radha'nın ahali ne der diye sessizlik içinde acı çekmesi reva mı?
إضافةً إلى هذا، هَلْ يَجِبُ أَنْ نَتْركَ رادها تعاني في صمت لخوفِ المجتمعِ؟

Rocky, sence bu sefer Apollo karşısında şansın var mı?
روكى، هَلْ تَعتقدُ بأنّ عِنْدَكَ فرصة هذه المره ضدّ أبولو؟

Kuru bir t-shirt veya ona benzer bir şeyin var mı?
هَلْ عندك قميص أَو اى شيء جاف؟ َانا فعلا مبللا جداً.

- Acaba benim yüksek ücretli teklifler almış olmam aklına gelmiyor mu?
نعم، إثنان. هَلْ أنت عِنْدَهُ أيّ فكرة الأجزاء التي أنا عُرِضتُ أخيراً؟

- Bunların bana satmak istediğin elmaslar olduğundan emin misin?
أنت هَلْ متأكّدة ان هذاهو الماسُ الذى تريدين بيعه لى؟

"Hangi cehennemde şu Elain Bu konu hakkında gerçekten konuşmak istiyor musun?
حيث أنَّ الجحيم إلين؟ هَلْ تُريدُ حقاً أَنْ تَتحدّثَ عن هذا؟ لا.

- Bu diş izlerinden tespit edebildiğiniz herhangi bir ipucu var mı?
هَلْ كنت قادرقادر على رسم نتيجة نهائية مِنْ تحليلِ علاماتِ الأسنانِ هذه؟

Bu hafta sonu illâ da seks hakkında mı olmalı?
هَلْ ذلك عطلة نهاية إسبوعُ يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حول الجنسِ؟

Boşanacak mısınız, yoksa bu da başka bir ayrılık mı?
أنت سَتَحْصلُ على طلاق، أَو هَلْ هذا فقط إفتراق آخر؟

Havadan sudan, naber nasılsın falan. Neler yapıyorsun, herşey yolunda mı...
ثرثرْ، يُثرثرُ، كيف احوالك، ما الجديد، هَلْ كُلّ شيءِ اوكي ؟

Bu yaşta birine daha önce hiç, böyle birşey yaptın mı?
هَلْ أنت سَبَقَ أنْ عَملتَ شيءَ مثل هذا إلى ولد عُمره؟

Rahibelerin o belalı kutsal krallıklarında bir şeyler gizlediğini bulmaya mı?
إكتشفْ بأنّ أخواتَ الأكثر التاجِ الشائكِ المقدّسِ هَلْ تَشتركُ في التغطيةِ؟

Bunu söylemek çok kolaydır, meme uçların iyice koyulaştı mı?
من السّهل جداً معْرِفة، يَعمَلُ كَ الحلمات هَلْ الرهبان الكرمليون؟

Başkasının sana ne söylediği umurumda bile değil, tamam mı?
أنا لا أُريدُ الذي أي واحد أُخبرُك، موافقة. هَلْ تَفْهمُ؟

Bu sana pastan başka bir şeymiş gibi geliyor mu?
هَلْ ذلك يَبْدو مثل أيّ شئَ يَتصدّأُ إضافةً إلى إليك؟

Maçın durumu mu değişti yoksa ben mi yanlış görüyorum?
. . هذه ليّة في المباراةِ أَو هَلْ يُصبحُ مريضَ؟

Şimdi, bütün operasyonları tek seferde yapmak istediğinden emin misin?
الآن، هَلْ أنت متأكّدة تُريدُ أَنْ تَعمَلُ كُلّ الجراحات حالاً؟

Sen ilaç kullanırken, karının alkol almasına izin verir misin?
حَسناً، تَتْركُ شرابَ زوجتِكَ إذا هي هَلْ كَانتْ على الدواءِ؟

Kaç defa senden bu sözleri duymayı hayal ettim, biliyor musun?
هَلْ تَعْرفُ كَمْ مرّة أَتخيّلُ ان اسمعك أن تَسْألُني ذلك؟ جيد.

O halde, Adrian, o adamı önceden gördüğünü mü düşünüyorsun?
لذا، أدريان، تَعتقدُ أنت هَلْ رَأى بأنّ الرجلِ قبل ذلك؟

Affedersiniz. Bana şampanya gönderen bayanın hangi kamarada kaldığını biliyor musunuz?
السيدة التي أرسلتْني الشمبانيا، هَلْ تَعْرفُ أَيّ غرفةَ هي في الدّاخلِ؟

Chuck, Larry ilişkinizde bir miktar tutku olduğunu söyleyebilir misiniz?
هَلْ تَقُولُ بأنّ هناك كمية معقولة؟ عاطفةِ في علاقتِكَ؟ بالتأكيد.

Tv dizisi Tatlı Cadı, o da siyah beyaz mıydı?
البرنامج التلفزيوني سَحرَ، هَلْ ذلك في الأسودِ والأبيضِ أَو اللونِ؟

Biliyorum biraz aceleci gelebilir, ama bir kitap da alabilir miyim?
أَعْرفُه أصواتَ مُلحّةَ، لكن هَلْ أنا يُحتملُ أَنْ يَأخُذَ كتاب، أيضاً؟

Tabelayı da alabilir miyiz?
هَلْ يُمْكِنُ أَنْ نَحْصلَ على الإشارةِ من فضلك؟

Terzinin adını istesem çok büyük kabalık etmiş olur muyum?
هَلْ تَعتقدُ بأنّني كُنْتُ جلف جداً إذا أَسْألَك اسمَ خيّاطِكَ؟

Sesinin kötü olduğunu biliyor muydun?
هَلْ أي واحد يُخبرُك أنت أبداً يُمْكِنُ أَنْ لَمْ يُغنّي؟

Ama ya senden benim başımdan geçenlerden birini yaşamanı isteseydim, kabul eder miydin?
لكن لو سَألتُك لأَخْذ أحد المِحَنِ التي مَررتُ بها هَلْ تَقْبلُي؟

Evden çktgnzda, kocanz nereye gittiginizi biliyor muydu?
عندما ذهبت الى الفندق هَلْ زوجكَ عَرفَ بأنّك كُنْتَ تذاهبةُ؟

En üst düzeyde, farklı bir Dünya Ticaret Merkezi bekliyor muyuz?
على مستوى أعلى هَلْ نَتوقّع أن يكون مركز التجارة العالمي الآخرَ؟