| Bir ailesi ve holografik kalbi var ve fonksiyonel bir kalp kopyalama araştırmamı finanse etmek istiyor. | Open Subtitles | لديه عائلة وقلب ثلاثي الأبعاد، ويريد تمويل أبحاثي لطباعة قلب كامل. |
| Bir ailesi ve holografik kalbi var ve fonksiyonel bir kalp kopyalama araştırmamı finanse etmek istiyor. | Open Subtitles | لديه عائلة وقلب ثلاثي الأبعاد، ويريد تمويل أبحاثي لطباعة قلب كامل. |
| İki kalp atışından bahsettiler, ama benimki ve bebeğinki sandım. | Open Subtitles | ولكن ، ذكروا شيء بخصوص وجود قلبان يخفقان ولكني أعتقدت أنه قلبي وقلب الجنين |
| # Kafası çok çalışan, yüreği geniş. | Open Subtitles | ذو عقل ناضج وقلب كبير |
| -İkisi de koca kalpli. -Güçlü iradeli ve | Open Subtitles | وقلب بو كبير وارادته قوية لكنه متهورا جدا, كقطة في سطل ماء |
| Daha da ötesi, bir katilin aklını ve kalbini doğrudan anlayabilmiş birisin ve hâlâ buradasın. | Open Subtitles | وأكثر من ذلك، لديك نظرة مباشرة لعقل وقلب قاتل ولا تزالين هنا |
| köşeme gönderdiğin mektup... bu şehirde tanıştığım tüm sürüngenlerden... daha cesur... daha yürekli birisinden gelmişti. | Open Subtitles | تلك الرسالة التي أرسلت إلي من رجل ذي مشاعر جياشة وقلب كبير |
| Yani bize yanlış tür denge aşılayan alışılmış mimari değil, ama heyecan dolu bir mimari, insan ruhuna ve insan kalbine ulaşmak için kendine aşan, ve alışkanlıkların zincirlerinden kurtulan bir mimari. | TED | فليست العمارة المعتادة هى التى تغرس فينا هذا النوع الكاذب من الاستقرار ولكن بنية مليئة بالتوتر ، بنية تتجاوز نفسها للوصول إلى النفس البشرية وقلب الإنسان ، متخلصة من أغلال العادات. |
| Ben öldüm. Karımın kalbi beni hayata geri döndürdü. | Open Subtitles | لا، يُفترض أنْ ينجح ذلك فقد متُّ وقلب زوجتي أعادني |
| Alçakgönüllü biri. Melek gibi bir kalbi var. | Open Subtitles | روح متواضعة , وقلب رحيم كقلب الحمل |
| Taş bir kalbi olan sadece bir taş dış. | Open Subtitles | إنها ذات شكل خشن وقلب من الحجر |
| Çünkü bilmesen bile sen bu takımın kalbi ve ruhusun. | Open Subtitles | لانكحتىلا تعرفهذا ... بانك كنت روح وقلب الفريق |
| Hak etti... Dev gibi vücudu var ama kalbi karınca kadar! | Open Subtitles | لقد أستحقه , لديه جسم عملاق وقلب نملة |
| Sibernetik bir bedene sıkıştırılmış yaşayan bir beyin ve çelik bir kalp. | Open Subtitles | مخ حيّ بداخل جسد سيبراني وقلب من الفولاذ |
| Şey, ne derler bilirsiniz. Eli soğuk olanın yüreği sıcaktır. | Open Subtitles | تدري ما يقولون، "يد باردة وقلب دافئ." |
| Keskin gözlü ve taş kalpli Yeska, bu ikramı al. | Open Subtitles | (يسكا)، عينين ثاقبتين وقلب من حجر اسمعواهذا.. |
| Gözlerini, kulaklarını, beynini ve kalbini açmasını sağlamıştı. | Open Subtitles | إنفتحَ عيونها وآذانها، رأيها وقلب. |
| Güçlü vücutlu ve yufka yürekli. | Open Subtitles | جسم رائع وقلب حنون |
| Tıbbi açıdan konuşurken, bir hastanın kalbine ve ruhuna dokunacak hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | لم نقم بأي شيء ...أتحدث بشكل طبّي، للوصول إلى روح وقلب المريض... |
| Terkedip gitmişse yatağını canyoldaşın aynalarda canlanır hatıralar ve bir bakarsın ki yüreğim bomboş. | Open Subtitles | سرير مهجور " مرآة غائمة " وقلب فارغ |
| Sadece biraz cesarete ve anlaşılan yüreğe ihtiyacın var. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو ذقن وقلب كما يبدو |
| İşte bu nedenle, büyük bir üzüntüyle ve yüreğim burkularak henüz çözemediğimiz bir davadan bahsetmek zorundayım. | Open Subtitles | ولهذا السبب، بإحباط كبير وقلب مثقل يجب أن أذكر قضية لم نحلها بعد |