"يأمل" - Translation from Arabic to Turkish

• umuyor
• umuyordu
• istiyor
• ümit
• umdu
• umudu
• umuduyla
• umuyorum
• umuyormuş
• umut ediyor
• umuyorsunuz
• umduğu
• umuyorlar
• umut ediyorlar

Elbette. Dostlarımızın Darken Rahl'ın yolculukları hakkında bir şeyler duymuş olmasını umuyor.
بكل تأكيد ، انه يأمل أن أصدقائنا هناك سمعوا عن شئ ما

- Dedektif San Remo'da ne bulmayı umuyor?
ما الذي يأمل المُحقق في إيجاده في سان ريمو ؟

Görünüşe göre genç bir adam, burada bir hayat kurmayı umuyordu.
وترجل منها رجل شاب يأمل أن يعمل اسلوب حياة خاصة بهِ.

Bir tarafım, buz kamyonu katilinin gömdüğü cesetler olmasını istiyor.
جزء منّي يأمل أن يجدوا مقلب جثث قاتل شاحنة الثلج

Bence kaçırmak zorunda kalmadan parayı almayı ümit ediyorlardı.
أعتقد أنه كان يأمل أن يأخذ الأموال قبل أن يتعنى بالإختطاف

- Kalas gibi olursa bunu karıma söylerim. - Bert, sen erkeksin, bilirsin, ne elde etmeyi umdu ki?
سأخبر زوجتي عندما تكون كذلك بيرت، ما الذي كان يأمل أن يكسبه؟

Bu duyguların ortak çıkarımıza hizmet etmesini umuyor.
كان يأمل أن تعود تلك المشاعر علينا بالفائدة المتبادلة

Bu nedenle Ajan Gideon yardım davetini kabul etmenizi umuyor.
حسنا, لهذا فإن العميل غيديون كان يأمل ان تقبل هذه الدعوة للمساعدة

- Niam yeni kodu böyle diğerlerine dağıtmayı umuyor.
أو يندمج كما يدعونه حيث يتبادلون معلومات جديدة ذلك كيف يأمل نيام نشر الرمز الجديد للآخرين

Şimdilik sadece böcekler, ama memelilere kadar çıkabileceğini umuyor.
الحشرات فقط حتى الآن ، غير انه يأمل أن يجد طريقة ليجعلها تعمل مع الثدييات

Tepeciğin gölgesine saklanmış tekboynuzları arıyor ve kimsenin onu bulmamasını umuyor.
ـ ـ ـ أتعلمين , إنه يبحث عن وحيد القرن و يأمل أن لا يجده أحد

General Kane onunla temasa geçeceğinizi böylece nerede olduğunuzu öğrenmeyi umuyor.
الجنرال كين يأمل منك ان تقومي بالاتصال بها عندها سيعرف اين يجدك

Aralarında bulunan üzüm bağcıları ve tohum yetiştiricileri, kendi asmaları ve incir ağaçları altında oturmayı umuyordu.
كانت تسرى فيهم جرعه من النشاط مزارعى الكروم و زارعى البذور كلُُُ كان يأمل أن يجلس تحت كرمة العنب أو شجرة تين الخاصه به

Aralarında bulunan üzüm bağcıları ve tohum yetiştiricileri kendi asmaları ve incir ağaçları altında oturmayı umuyordu.
كانت تسرى فيهم جرعه من النشاط مزارعى الكروم و زارعى البذور كلُُُ كان يأمل أن يجلس تحت كرمة العنب أو شجرة تين الخاصه به

Maybourne Teal'c'in değişmesini umuyordu, ve sen de buna izin verecektin.
ميابورن كان يأمل أن يتحولك تيلك , وكنت ستتركه

Daha önce de belirtildiği gibi Yüksek Konsey daha detaylı bir açıklama için sizinle görüşmek istiyor, ama pek fazla zamanımız yok.
كما ذكر في اتصالنا، يأمل المجلس العالي ملاقاتكم للتفسير بصورة أوضح، لكن الوقت ينفد

Bu sabah aradı ve okuyabileceğimizi ümit ettiğini söyledi.
اتصل هذا الصبح, وقال انه يأمل ان نستطيع قراءتها.

Montag tüm bunlardan ne umdu?
ماذا كان يأمل مونتاج تحصيله من كل هذه المطبوعات؟

Ve plastikle sarmalanmış, paketlenmiş bir dünyada, onun bu çözümden de fazla umudu yok.
وفي عالمم معلب ملفوف بالأكياس البلاستيكية. وهو لا يأمل بالكثير بهذا الخصوص

Bu çocuk, açıkça görülüyor ki, bu yalanları efendisini kurtarma umuduyla uydurdu.
الغلام لابد يختلق هذه الأكاذيب وهو يأمل أن ينقذ سيده

Ama asıl ilgimi çeken şey umuyorum ki fotoğrafın arka kısmından çıkacak.
ولكن المصدر الحقيقي من إهتمامي يأمل أن يكون على ظهر الصورة

Güleceksin ama babam da gelmemesini umuyormuş zaten.
حسنا سوف تضحك لأن والدي كان يأمل نوعا ما ألا ياتي

Dürüst olmak gerekirse içimde bir parça, bu savaş hakkında söylediklerinizin doğru olmadığını umut ediyor.
يجب أن أكون صادقاً معكم جزء مني يأمل أن يكون ما تقولونه عن الحرب غير صحيح

Peki siz beyler, bu işten ne elde etmeyi umuyorsunuz?
وماذا يأمل السادة النبلاء - أن يربحوا من وراء هذا ؟

Ama ne yazık ki, karısı, hiç onun umduğu tepkiyi vermemişti.
.. ولكن مع الأسف لم تتجاوب زوجته لذلك كما كان يأمل

Belli ki bu ülkelerdeki milletvekilleri tutuklanma korkusunun insanların seks satmalarını engelleyeceğini umuyorlar.
عل ما يبدو، يأمل المشرعون في هذه البلدان أن الخوف من أن الاعتقال سوف يمنع الناس من الإتجار بالجنس.

Bilim insanları kök hücreleri kullanarak vücudumuzun kendi organlarının yine kendi organlarıyla yenilenebilmesinin mümkün olduğu çok özel bir tür kişiye özel tıp alanı yaratabileceklerini umut ediyorlar.
يأمل العلماء أن يصبح بالإمكان استعمال الخلايا الجذعية لصنع نوع مخصص جداً من الأدوية والتي باستخدامها يمكننا استبدال أعضاء جسمك بـ ... أعضاء جسمك نفسه .